AFPBaşkent Vagadugu’da bazı gruplar darbeyi kutladıBurkina Faso’da askerlerin hafta başında yönetime el koyması ve ardından Cumhurbaşkanı Roch …
Burkina Faso’da askerlerin hafta başında yönetime el koyması ve ardından Cumhurbaşkanı Roch Kabore’yi gözaltına alması bölgede son dönemde yaşanan gerginlikler sebebiyle sürpriz olmadı.
Batı Afrika bölgesinde son 17 ay içinde tam dört darbe gerçekleşti.
Burkina Faso’nun komşu ülkesi olan Mali’de bu süre içinde ülkedeki İslamcı militanlar ile mücadele edilemediği gerekçesiyle iki farklı askeri müdahale yaşandı.
Burkina Faso’da ise halk, Pazartesi günü yaşanan darbeyi kutlamak için başkent Vagadugu’da sokaklara döküldü. Reuters haber ajansına göre bazıları Fransız bayrağını yakarken bazıları da canlı müzik eşliğinde dans etti.
İslamcı militan tehdidi ve hükümet karşıtlığı
Burkina Faso’da yaşanan darbe ve Kabore’nin görevden alınmasının temel sebepleri gitgide kötüleşen güvenlik durumu ve ülkedeki askeri güçlere El Kaide ve Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) bağlı İslamcı militanlarla mücadele etmek için yeterli desteğin sağlanmaması, kaynak ayrılmamasıydı.
Ülkeyi birleştiremediği iddia edilen Kabore’nin istifası için aylardır devam eden hükümet karşıtı protestoların ardından Pazar günü, başkent Vagadugu ve kuzeydeki Kaya ile Ouahigouya şehirlerinde askerler isyan etti ve yönetime el koydu.
Birleşmiş Milletler (BM) tahminlerine göre Burkina Faso’da 2015’ten bu yana İslamcı militanların saldırıları yüzünden hayatını kaybeden kişi sayısı 2 binden fazla, yaşadıkları yerden ayrılmak zorunda kalanların sayısı ise yaklaşık 1,5 milyon oldu. Ülkenin birçok bölgesinde devam eden tehlike yüzünden okullar kapalı.
Haziran 2021’de Burkina Faso’nun kuzeyindeki Solhan köyünde Mali’den geldiği düşünülen silahlı gruplarca düzenlenen ve yaklaşık 130 kişinin öldürüldüğü saldırıdan sonra halk, Cumhurbaşkanı’nın giderek derinleşen güvenlik kriziyle mücadele edemediği düşüncesine kapıldı.
Solhan köyündeki saldırı başkentte protesto gösterilerine yol açtı, Kabore ise hükümetini yeniden kurarak kendisini savunma bakanı pozisyonuna atadı.
Kasım ayında ise ülkenin kuzeyindeki İnata’da bulunan askeri üssüne yapılan ve güvenlik güçlerinden 50 kişinin öldürüldüğü bir başka saldırı, hükümete karşı öfkenin artmasına sebep oldu.
Saldırıdan iki hafta önce askeri üssün hükümetten teçhizat desteği istediği ancak alamadığı ortaya çıktı.
Bunun ardından Kabore yeni bir başbakan ve savunma bakanı atadı ve muhalefet partileriyle ulusal uzlaşma görüşmelerine katıldı.
Burkina Faso’da militan şiddet nasıl başladı?
Burkina Faso, Batı Afrika’da hakim olan güvenlik meseleleri ve siyasi belirsizliklere rağmen uzunca süre istikrarlılığını korumayı başardı. Ancak 2014 yılında ülkede 27 yıldır Cumhurbaşkanlığı yapan Blaise Compaore, 2014’te halk ayaklanmasıyla devrildi.
2015’te gerçekleşen bir askeri darbe girişimi ise ülkedeki askeri güçlerin bölünmesine neden oldu. Kabore, o sırada ülkeyi birleştireceğini taahhüt ederek göreve geldi.
Ancak Kabore’nin yönetimi devraldığı dönemde komşu ülke Mali’den gelen İslamcı militanlar başkentte saldırı düzenledi ve sınır kapılarındaki savunma eksikliğini fırsat bilerek ülkeye hücum etti.
Cihatçılar, Burkina Faso’da bir arada varlığını sürdüren Hristiyan ve Müslüman toplulukların arasında gerginliklere yol açtı.
Burkina Faso’da devlet güçsüzlüğü ve insani yardım eksikliğinden faydalanan militanlar halkı savunmasız hale düşürdü.
Ülkenin özellikle kuzey ve doğu bölgelerinde devam eden militan baskı yüzünden yaşadıkları yerlerden ayrılmak zorunda kalan insanlar, 2020 yılında Kabore’nin yüzde 58 oranında çoğunluk kazandığı cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanamadı.
Mali ile benzerlikler
Burkina Faso’nun komşusu Mali ile benzerlikleri ülkede endişe yaratıyor.
Mali’de de 2020’de yaşanan askeri darbe öncesinde peş peşe şiddetli saldırılar ve ardından geniş çaplı hükümet karşıtı protesto gösterileri düzenlenmişti.
Ancak Mali’de halk askeri darbeyi destekliyorken Burkinalılar, ülkeyi ordunun yönetmesinden endişeli.
Burkina Faso’nun ana muhalefet lideri Eddie Komboigo’nun bu sırada ülkedeki güvenlik kaygılarından faydalanarak halk arasında öfke yaratmaya çalıştığı düşünülüyor.
Fransa karşıtlığının da rolü var mı?
Burkina Faso da Mali gibi eskiden Fransız kolonisiydi. Her iki ülke de bağımsızlığını ilan etse de Fransa hem ekonomik olarak hem de güvenlik güçleri açısından varlığını korumaya devam etti.
Fransa ordusu, 2014 yılından bu yana bölgede İslamcı gruplara karşı Barkhane Operasyonu adlı isyan karşıtı operasyonu yürütüyor. Mali’de de olduğu gibi Burkina’nın güvenlik güçleri, Fransa’nın desteğine ihtiyaç duyuyor.
Ancak halk son dönemde ülkedeki güvenlik durumunun kötüleşmesiyle Fransa’nın desteğine eskisi kadar sıcak bakmıyor.
Aralık ayında Barkhane Operasyonu kapsamında Burkina ordusuna teçhizat getiren Fransız askeri konvoyu halk tarafından durduruldu, askerler cihatçı gruplarla işbirliği yapmakla suçlandı.
Fransa aynı zamanda Burkina ve Mali’nin de içinde bulunduğu Sahel bölgesinden diplomatik bir anlaşmazlık yüzünden ayrılmak zorunda kaldı.
Bölgede güvenlik güçlerinin zayıflamasının cihatçıların varlıklarını güçlendirmesine yol açabileceği, uzun süreli siyasi belirsizliğin ise Burkina Faso, Çad, Mali, Moritanya ve Nijerya’nın dahil olduğu G5 Sahel askeri gücünün savunmasını sarsabileceği yönünde endişeler var.
Mali, yakın zamanda güvenlik güçleri desteği için Rusya ile görüşmeler yaparken diğer Sahel ülkeleri buna şiddetle karşı çıkıyor.
Bölgedeki endişeler
Geçtiğimiz Eylül ayında Afrika Birliği ve Batı Afrika ülkeleri bloku Ecowas, darbe girişimleri yüzünden Mali ve Gine’ye yaptırım uygulamaya karar verdi.
Ancak bu Burkina Faso’daki darbecilere engel olmadı.
Nijerya’nın Cumhurbaşkanı Mohamed Bazoum 2021’de başkanlığa geldiğinde ise ülkede darbe girişiminin yanı sıra halka ve orduya karşı saldırılar düzenleniyordu.
Bazoum, askeri bütünlüğü korumak için ülkedeki hassas bölgeleri ziyaret etmeye devam ediyor, bu yöntemin şimdilik işe yaradığı düşünülüyor.
Mali ve Burkina Faso’da yaşanan belirsizlik bir yandan 2020’de cihatçı saldırılara maruz kalan Fildişi Sahili’nde de güvenlik sorunları yaratmaya başladı.