Eski TBMM Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, İstanbul’da Öze Dönüş Platformu tarafından düzenlenen kahvaltıda gençlerle bir araya geldi. Öze …
Eski TBMM Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, İstanbul’da Öze Dönüş Platformu tarafından düzenlenen kahvaltıda gençlerle bir araya geldi.
Öze Dönüş Platformu Başkanı Emir Abi’nin açılış konuşmasıyla başlayan programda Bülent Arınç, Başbakan Yardımcısı olduğu dönemde İstanbul Beyoğlu’ndaki Ağa Camii’nin restorasyonu sonrasındaki açılış için hazırladığı konuşmada Nazım Hikmet’in yazdığı bir şiiri okuduğunu söyledi. Arınç, “Bizim dinsiz imansız ateist komünist diye bildiğimiz Nazım Hikmet, Ağa Camii için bir şiir yazmış. Değme dindar o şiiri yazamaz” dedi.
“MESULİYET KABUL ETMİYORUM”
“Eskiden birbirimizi tamamlayan bir kadroyduk biz. Abdullah Bey’in eksiğini Bülent, Bülent’in eksiğini Tayyip Bey kapattırdı. Şimdi kimlere kaldı görüyorsunuz. Arabasında kokain çeken adamı genel merkeze almışsın. Ben olsam 30 kilometre yakına yaklaştırmam. 2015 sonrasında olmadığım için hiçbir mesuliyet kabul etmiyorum. İnşallah özümüze döneriz. Fabrika ayarları deniyor ya, ondan bahsediyorum.
“BABACAN’IN VE DAVUTOĞLU’NUN YAPTIĞI DOĞRU DEĞİL”
“ZİLLET- MİLLET DOĞRU DEĞİL”
Arınç, “Millet İttifakı seçim kazanırsa Türkiye’de kaos olmaz mı?” sorusu üzerine de şunları söyledi:
“Ben konuya Millet İttifakı, Cumhur İttifakı diye bakmayayım. 1974’te CHP ile biz, yani MSP ile ittifak kurdu. Ecevit, güzel bir söz söyledi. ‘Tarihi bir yanılgı içindeymişiz’ dedi. Dindar insanlar Atatürk düşmanıdır sanılıyordu. O dönem bu koalisyona olmaz deniyordu. Bal gibi de oldu. İttifakların temeli 1991’de atıldı. Kendi ittifakını kuran bir parti, karşısındakine kötü sözler söylememeli. Millet, zillet lafını doğru bulmuyorum. Oradan da biri çıkar size çamur der. Ortada belirlenmiş bir erken seçim yok, dolayısıyla Millet İttifakı’nın adayını açıklamamış olmasını doğru buluyorum.”
“SİYASETİN DİLİ YUMUŞAK OLMALI HERKESİ KUCAKLAMALI”
“Kutuplaşmanın en aza inmesi için ne yapılmalı” sorusuna da Arınç, “İslam’ın özünde güzel söz ve yumuşak dil var. Siyasetin dili yumuşak olmalı, herkesi kucaklamalı. Yüzde 50 oy almak demek, iki kişiden birinin onayını almak demek” karşılığını verdi.