Kentte büyük sevinç var. Kutlamalar pandemiden dolayı, abartılı olmaksızın sürüyor. Özdilek’in Erzurumspor’un şampiyonluğunda tartışmasız çok …
Kentte büyük sevinç var. Kutlamalar pandemiden dolayı, abartılı olmaksızın sürüyor. Özdilek’in Erzurumspor’un şampiyonluğunda tartışmasız çok büyük emeği var. Hocanın ekibinin içinde yer alan Zafer Öğer, Veysel Cihan, Dünyacan Çicekverdi, Yusuf Köklü, Uğur Bayarslan, Serkan Zaim’lu da diğer kahramanlar. Peki futbolcular? Her birine kocaman alkışlarımı gönderiyorum. Döktükleri alın terinin karşılığını şampiyon olarak taçlandırdılar. Her birine helal olsun.
2. KEZ GELDİ
Mehmet Özdilek, ilk kez çalıştırdığı bir TFF 1. Lig takımını Süper Lig’e çıkarmanın mutluluğunu yaşıyor. Futbolculuk yıllarında birçok şampiyonluk gören, futbol kamuoyunda “Şifo Mehmet” olarak anılan Özdilek, Erzurumspor’u şampiyon yaparak teknik direktörlük kariyerinde bir ilki gerçekleştirdi. Profesyonel futbol hayatını Beşiktaş’ta noktaladıktan sonra teknik direktör olarak yeşil sahalarda kalmayı yeğleyen başarılı teknik adam daha önce Süper Lig’de aralarında Erzurum ekibinin de bulunduğu birçok takımın başında görev almıştı. Sezonun bitmesine 7 hafta kala BŞB Erzurumspor ile ikinci kez anlaşarak ilk kez bir TFF 1. Lig takımının başına geçen Mehmet Hoca, Mavi-Beyazlı ekibin ligin son haftasında Ümraniyespor’u 4-1 yenerek yeniden Süper Lig’e yükselmesini sağladı. Bir not düşeyim, Mehmet Özdilek’le Kahramanmaraşspor’dan Beşiktaş’a transfer olduğunda ilk röportajı yapan gazeteciydim.
‘VİRÜSTEN ÇOK ETKİLENDİK’
Mehmet Özdilek’e dün telefonla ulaştım. Önce Cumhuriyet Spor servisi ailesi adına kutladım kendisini. Teşekkürlerini sundu. Konuşmaya başladık. Süreci anlattı. “Ben bu ligi yakından bilmiyorum ama takip ettiğim bir ligdi. Denizlispor’dan ayrıldıktan sonra buradaki dostlarımızın yaklaşımı ve Erzurum camiasının içinde bulunduğu durumu göz ardı etmedim. Bu risk mi? Evet risk ama ligde çalışırken de bu risklerin içinde oldum. Covid-19 salgını nedeniyle takımın zor zamanlar geçirdik. Erzurumspor’un bu virüsten ciddi ciddi en çok etkilinen takım olduğunu söyleyebilirim. Kolay bir psikoloji geçirmedik ama hiç vazgeçmedik. Oyuncularım hepsi dik duruş sergiledi. Hiç geri adım atmadık ve yolumuza inançla devam ettik.
‘BU YIL ÖNEMLİYDİ’
Geçen sene ligin bitimine 13-14 hafta kala takımdan ayrılmıştım. O zaman da herkesin takdirini kazanmış bir Erzurumspor vardı. Ama hak etmediği şekilde düştü. Bu yıl önemliydi. Hak edilen bir başarı oldu ve bize inananlara mahcup olmadığımız için mutluyuz. Futbolda inanmak çok önemli. Pandemiden sonra belki en zor fikstüre sahip olan takımdık. Oyunculuk yıllarımda bu tür maçları çok oynadım. Teknik adamlıkta da çalıştığım takımlarda da bu stresi yaşadım. Bir yandan düşme bir yandan da şampiyon olma stresi hep var. Hep soğukkanlı kaldık ve aldığım takımlarda hep aynı şeyi yaşıyordum. Hem motive edeceksiniz hem de iyi puan yapacaksınız. Erzurum’a geldiğimde bir opsiyonumuz var ve bunu dışarıda kullanırız diyordum ama içeride kullandık. Deplasmanda kazanamayan bu takım 4 deplasmandan 3 galibiyetle döndü. Her maçı final oynadık her maç çok kıymetliydi.”