Bozcaada Caz Festivali, bu yıl 5. yaşını kutluyor. Festival, düzenlendiği yıllarda gördüğü ilgi, kaliteli caz programı ve yan etkinlikleriyle …
Bozcaada Caz Festivali, bu yıl 5. yaşını kutluyor. Festival, düzenlendiği yıllarda gördüğü ilgi, kaliteli caz programı ve yan etkinlikleriyle artık her yaz sanatseverlerin tarihlerini merakla beklediği bir kimliğe büründü. Geçen yıl salgın nedeniyle yapılamayan festival, bu boşluğu çevrimiçi etkinlikler ve “Keşif” albümüyle doldurdu. Bu yılki festivale ise salgınla birlikte artan dijitalleşmenin getirdiği yenilikler ve yine salgın önlemlerinin şekillendirdiği içerikler etki etmişe benziyor. Festival bu yıl İlhan Erşahin, Alp Ersönmez, Sonic Boom, Çağrı Sertel ve Maya Belsitzman & Matan Ephrat gibi cazın ustalarını sahnesinde ağırlıyor.
Bozcaada Caz Festivali Kurucu Ortağı Gizem Gezenoğlu, bu yılki festivali anlattı.
– Bozcaada Caz Festivali’nin geçen yıl yapılamaması ve hâlâ devam eden salgın, bu seneki hazırlıklarda ne gibi değişikliklere yol açtı?
Dijtalleşmeyi öğrendiğimiz bu dönem bize çok şey kattı. Hepimizin yaşadığı bir değişim vardı ve bunu festivalin kendisi de yaşadı. Bizim açımızdan olumlu bir değişimdi, Keşif programımızın genişlemesine ve festivalin bir dijital ayağının oluşmasına vesile oldu. Bu sene pandemi nedeniyle normalde ağırladığımızdan daha az sayıda seyirci ile buluşacağız. Biz de bunun formülünü müzik dışındaki disiplinlerden oluşan ve adaya yayılan Keşif programındaki etkinlikleri bölerek ve sayılarını artırarak bulduk…
– Festivalin geçen yıllarda da “erişilebilir ve çevre dostu festival” olmak gibi özellikleri vardı. Bu yıla özel yenilikler var mı?
Bozcaada Caz Fetivali’nin hatırı sayılır bir etki alanı var, biz de bu etki alanını altını çizmek istediğimiz önemli konuları gündeme getirerek ortak bir farkındalık yaratmak için kullanıyoruz. Belirlediğimiz üç savunuculuk alanımız var: Birincisi ekolojik dönüşüm ve iklim krizi, ikincisi erişilebilirlik ve üçüncüsü toplumsal cinsiyet eşitliği. Özellikle Keşif programında savunuculuk alanlarımıza dair pek çok panel, etkinlik ve buluşma anı olacak.
– Festivalin beş yıllık yolculuğu boyunca neler değişti?
Öncelikle biz de festivalle birlikte büyüdük, çeşitlendik… Festival de giderek kendi kapladığı alanın çok dışına çıktı, programı ve bölgeye olan etkisi her sene genişledi. Bu yolculuğu tanımlamak için festivalin kapladığı alanı daha objektif görebilmek adına bu sene bir çalışma yapacağız.
– Festivalin Bozcaada’ya katkıları nasıl oldu?
Festivalin etki alanı geniş ve bu etki alanı olumlu yönde kendi bölgesine de sirayet ediyor. Bunu ilk olarak ekonomik alanda görüyoruz. Festivalin adaya olan ekonomik katkısını ölçümlemek için geçen sene kısa bir anket yapmıştık. Festivalin adaya olumlu ekonomik etkisi olduğu soyut bilgisini biraz daha somut bir şekilde görmüş olduk.
İŞTE GÜN GÜN ETKİNLİKLER
– Konserler haricinde “Keşif” programı dahilinde düzenlenen yan etkinlikler, söyleşiler, paneller ve atölyeler neler olacak?
Keşif programı bu sene çok büyüdü ve festival boyunca adaya yayılıyor. Kapsamlı bir program ile sadece festivale katılan seyircileri değil o dönemde adada olacak herkese ulaşacak. Bu sene açılışı, 19 Ağustos Perşembe akşamı ücretsiz gerçekleştireceğimiz minik bir akustik konser ve ardından “Göğe Bakma Durağı” ismini verdiğimiz ve hep birlikte gökyüzünü izleyeceğimiz ses manzaraları dinletisi ile yapıyoruz.
– 20 Ağustos Cuma günü ilk kurulunu Bozcaada Caz Festivali sırasında yapacak Türkiye Caz Ağı’nın adada olması vesilesiyle sektörden pek çok profesyonel konuğumuz olacak. Adanın yerel şaraplarını Levon Bağış’tan dinleyeceğimiz uzun masa tadımlar, “Aposto! Duende” ile keyifli buluşmalar, adanın muhtelif yerlerinde sürpriz yapacak pop-up konserler, Sarp Maden ile minik bir masterclass da cuma günü gerçekleşecek diğer etkinlikler.
– 21 Ağustos Cumartesi günü sabah yoga ile başlayacak. Kahvaltıda Esmiyor’un yeni podcast bölümlerinden biri için bağ evinde konuk olacağız… Rüstem Aslan ve Haluk Şahin ile Troya sohbetleri yapacağız, Bozcaada Müzesi gezilerimiz olacak. Bira ve viski tadımlarını deneyimleyeceğimiz, “Aposto! Apero” ile birlikte dolu bir gün olacak. Cumartesi günü Alp Ersönmez’in masterclass’ına da katılacağız.
– 22 Ağustos Pazar günü ise ağaçlar altında beden odaklı etkinliklerle başlayacak bir gün. Adayı farklı şekilde deneyimlemek, alışagelmiş şekliyle duyduğu sesleri dikkat kesilerek derinleşmek isteyenler için bir ses yürüyüşümüz olacak.