Cirolarda Haziran ayından itibaren başlayan hızlı artışla pandeminin hasarını onarmaya başlayan organize perakende sektörü hammadde krizi ve …
Cirolarda Haziran ayından itibaren başlayan hızlı artışla pandeminin hasarını onarmaya başlayan organize perakende sektörü hammadde krizi ve enflasyon baskısı nedeniyle kışa endişeli hazırlanıyor.
Son aylarda maliyeti hızla artan ham maddeye erişimde de zorlanan sektörde üretimdeki gecikmelere bağlı olarak rafta tükenen ürünü yerine koyamama riski giderek büyüyor.
“ÇETİN BİR KIŞ BEKLİYOR”
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, pandemi nedeniyle 2020’yi ortalama yüzde 40 – 50 ciro kaybı ile kapatan sektörün, Haziran ayından itibaren alışverişte başlayan canlanmayla rahat bir nefes aldığını ifade ederken şunları söyledi:
“BMD üyeleri arasında yaptığımız ankete göre markalarımız Eylül’de geçen yılın aynı ayına göre ortalama yüzde 70 daha fazla ciroya ulaştılar. Hem fiziki mağazalarımızda hem de online alışverişte canlılığın Ekim’de de devam ettiğini gözlemliyoruz. Ancak ciro artışı ile pandemi hasarını onarmaya başlamanın huzurunu yaşayamadan ortaya çıkan sorunlar moralimizi büyük ölçüde bozdu. Örneğin ham madde maliyetleri son birkaç ayda ortalama yüzde 50’nin üzerinde arttı ve artmaya devam ediyor. Dahası yüksek maliyeti göze alsak bile hammadde bulmakta sıkıntı çekiyoruz. Ham maddeye erişimdeki zorluk nedeniyle üretim gecikiyor. Önümüzdeki aylarda raflarda eksilen ürünü yerine koyamama gibi bir riskle karşı karşıyayız. Öte yandan, döviz kurunun geldiği seviye ve enflasyon ateşinin yükselmesi nedeniyle markalarımız yeni sezon için maliyet yapmakta zorlanıyor. Çünkü üretici fiyat verirken ham madde maliyetinin yanı sıra döviz kuru ve enerji fiyatındaki artışı, yılbaşından itibaren öngördüğü asgari ücret ve kira zammı gibi farkları da hesaba katıyor. Dolayısı ile organize perakende için Ekim sonu ile birlikte ‘yaz bitti’ diyebiliriz. Kasım’dan itibaren çetin bir kış dönemi bizi bekliyor.”
“BAZI HAM MADDE VE ARA MALLARDA GÜMRÜK VERGİSİ SIFIRLANMALI”
Perakende sektörünün maliyet artışlarını aylardır tüketiciye yansıtmamaya çalıştığını belirten Sinan Öncel, Eylül ayı itibarı ile ÜFE ve TÜFE arasındaki 25 puanlık farka dikkat çekti. Mevcut durumun sürdürülebilir olmadığını vurgulayan Öncel, maliyetlerin ister istemez tüketiciye de yansıyacağını, yeni sezon ürünlerin geçen yıla göre yüzde 30 – 40 daha pahalı raflara çıkacağını dile getirdi. Öncel, “Bu bizim arzu ettiğimiz bir tablo değil. Daha önce de çok zorlu sınavlardan geçen bir sektör olarak her şeye rağmen iyimserliğimizi koruyoruz. Sorunun daha fazla büyümemesi için başta iplik ve petro kimya olmak üzere kritik hammaddelerle ara mallarda gümrük vergisini en azından yılbaşına kadar sıfırlayarak maliyet baskısını frenleyebiliriz. Döviz kuru ve enflasyonun artacağına dair piyasalarda oluşan beklentiyi kıracak hamleler de yapılabilirse yeniden rahat nefes alabiliriz” diye konuştu.