Aylardır süren görüşmeler, Abu Dabi Velihat Prensi Muhammed Bin Zayed El Nahyan ve AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında geçen ay …
Aylardır süren görüşmeler, Abu Dabi Velihat Prensi Muhammed Bin Zayed El Nahyan ve AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında geçen ay gerçekleşen telefon görüşmesinden önce başladı.
Sözcü’nün Bloomberg’den aktardıklarına göre, konuya yakın üç kaynak, Emirlik’in en büyük fonu Abu Dhabi Investment Authority (ADIA) ve en yeni kurulan fonu ADQ, Türk şirketleriyle geçtiğimiz haftalarda görüşmeler yaptı. Bir kaynağa göre sadece ADQ, Türk fintech ve sağlık sektörü firmalarına 1 milyar dolara kadar yatırım yapmayı değerlendiriyor.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin ikinci en değerli halka açık şirketi olan International Holding’in (IHC) sözcüsü sağlık ve sanayi sektörlerindeki yatırım fırsatlarını değerlendirdiklerini söyledi. Sözcü “Türkiye bizim için büyük bir yatırım fırsatı olabilecek en önemli gıda işleme tesislerinden birine sahip” diye konuştu.
İLİŞKİLERDE YUMUŞAMA
Bir kaynağa göre aralarında Abu Dhabi merkezli Royal Group’a ait özel yatırım şirketi Chimera Investments ve Nerve Holding’in de olduğu diğer fonlar Türkiye’yi incelerken bu fonların her biri 1 milyar dolara kadar yatırım yapabilir.
Görüşmeler erken aşamada olsa da Suriye ve Libya’da karşı karşıya gelen iki ülke arasındaki ilişkilerdeki yumuşamaya işaret ediyor.
Ağustos ayında BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnun bin Zayed El Nahyan Ankara’da Erdoğan ile görüşmüştü. Tahnun aynı zamanda ADQ, IHC ve Royal Group’un yönetim kurulu başkanlığını yürütüyor.
Şu tarihe kadar Türkiye’ye en büyük BAE yatırımı 2019’da Emirates NDB’nin Denizbank’ı Rus Sberbank’tan 2,75 milyar dolara satın almasıyla yapılmıştı.
Bu ayın başında Dubai merkezli lojistik firması Aramex, MNG Kargo’yu satın alma görüşmeleri yaptığını duyurmuştu.
PEKER DE DUBAI’DE ŞİRKET KURMUŞTU
Türkiye’de, hakkında organize suç örgütü yöneticisi olduğu iddiasıyla soruşturma başlatılan Sedat Peker’in son olarak bulunduğu Birleşik Arap Emirlikleri ile ilgili dikkat çeken bir gelişme yaşanmıştı.
Dubai’de şirket kurduğunu açıklayan Peker geçtiğimiz günlerde halktv.com.tr yazarı İsmail Saymaz’a konuşarak, “Üç senelik oturum aldım. İş insanı olarak bulunuyorum. Pasaportum iptal edildiği için başka bir ülkeye gidebilmem mümkün değil. Mücadeleyi bırakmış değilim” demişti.
Pasaportunun iptal edildiğini belirten Peker ayrıca, “Pasaportumun iptal edildiği tarih ‘Belki başka bir ülkeye geçebilirim’ diye paylaşım yaptığım zamana denk geliyor. Eşim ve yaşları küçük olan üç çocuğum haricinde, ailem ve çevremdeki herkesin pasaportları iptal edildi. Hangi gerekçeyle iptal edildiğini henüz anlayamadım. Mahkeme kararı olmadan, İçişleri Bakanı talimatıyla iptal edildiler” diye konuşmuştu.