Son günlerde teknoloji, sosyal medya, haber gündemini meşgul ettiği kadar iş dünyası ve pazarlama gündemini de meşgul etmeye başlayan Metaverse …
Son günlerde teknoloji, sosyal medya, haber gündemini meşgul ettiği kadar iş dünyası ve pazarlama gündemini de meşgul etmeye başlayan Metaverse heyecanı, aslında orijinalinde bir sanal evren tasarımı olarak artırılmış gerçeklik cihazları üzerinden tamamen zihinsel olarak tüm varlığımızla içine gireceğimiz algısal evreni kastediyor. Facebook gibi birçok teknoloji devinin ve hatta yeni teknolojiler için çalışan Silikon Vadisi’nin de yatırımlar gerçekleştirmeye başladığı bu kavram bize de uğramaya başladı ama evlere şenlik.
Metaverse kelimesi, Yunancada “öte” manasına gelen “meta” kelimesiyle, İngilizcedeki “evren” (universe) kelimelerini birleştiriyor, evrenötesi anlamı taşıyor. Velhasıl 13 Ocak akşamı bir teknoloji gurusu ve saygı duyduğumuz iş insanlarından biri olan sevgili Tansu Yeğen’in Twitter üzerinden seçtiği 10 kişiden biri olarak Türkiye’den Tansu Bey’in rehberliğinde ilk Metaverse deneyimi için önce Ovr. ai isimli uygulamayı indirerek kolları sıvadım.
YURDUMUN İNTERNET GERÇEĞİ
Metaverse deneyimi için uygulamayı Android veya IOS mağazasından indirdikten sonra 11 aşamada kaydınızı ve avatarınızı oluşturuyorsunuz. Kayıt aşamasında kullanıcı adı belirleyip seçtiğiniz bir şifreyi iki kez giriyorsunuz. İşte o noktada Türkiye ‘de olduğunuz gerçeğiyle tıpkı internette takılan her işiniz, pandemi boyunca bağlanamayan dijital toplantılarınız ve bir sürü sıkıntılı anınızda olduğu gibi yurdumun internet hızı sizi kendinize getiriyor. Ne var ki dijital ayak izlerimizi takip etmek ve bize ait ne varsa bilmek isteyen Google’ın eşleşme seçeneğiyle alternatif bir dünyaya girerken de yine takip edilerek kayıt tamamlanıyor. İlkokul düzeyinde kodlama derslerinde bugünün çocuklarının bile yapabileceği şekilde fotoğraflarınızdan yüz ekleyip küçük kafalı fit bedenli avatarınıza hepi topu üç kıyafet seçeneğinden biriyle kavuşuyorsunuz. Bu komikliklerle globalde bahsedilen teknoloji bu basitlikte olamaz anlıyorsunuz. Üstelik bir de cinsiyet belirliyorsunuz, yani yine bildiğiniz dünya, öte möte değil.
O TEKNOLOJİ BİZDE YOK
Nitekim ben de avatarımın gözlerinden, içine düştüğüm yeni dünyayı telefondan izleyerek güya Metaverse deneyimime Mısır’da dolaşarak başladım. Aslında sanal avatarımla fiziksel ortamımın birleşmesi gerekiyordu ki o teknoloji bizim memlekette yok. Oysa ki iletişim işinde dört yıldır Lenovo Türkiye’nin medya direktörlüğünü yapan biri olarak 2018 yılında Lenovo’nun Disney işbirliği ile çıkardığı “Artırılmış Gerçeklik” gözlüğü ve ışın kılıcı sayesinde Star Wars’tan Kylo Ren ile bizzat savaşmıştım. O deneyim alanı Türkiye’de bir ilkti ve gerçekti. Lenovo’nun Jedi Challenges artırılmış gerçeklik tabanlı uygulaması, satışa sunulmadan önce mekâna özel olarak ilk kez sunulmuştu. Ne var ki şu anda alana bizim ahaliyle girerseniz ekrandan izleyeceğiniz, “Gırgıriye “oluyor. Göz göze geldiklerimden, ilk duyduklarım da şöyleydi: “Abi çekmiyor internet, sesim geliyor mu?, “Arkadaş koptu galiba ya, piramitlere doğru mu yürüsek?, “Abi dondu galiba gelmiyor sesin.” Bu muhabbet, tanıdık gelmiştir hepinize, eminim. Bu arada yabancı biri yanımıza uğruyor: “Selam millet! (Hi, guys).” Şaşkın tavuklar gibi Mısır’da sanki bir PubG tasarımından bile kötü basit bilgisayar oyunu ortamındayız. Ben de sürekli Nejdet diye birine denk geliyorum. Bu arada etraftakilerle Metaverse eğlencesine girdiğimizde arazi alanlar da varmış, öğreniyoruz. Hatta sohbeti oluyor, ecnebi avatarlar emlak işine de girmişler. Memleket Katar’a giderken, Metaverse evrenini de yabancı yatırımcılar kapışmaya başlamış bile, duyuyoruz.
ZENGİNİ VAR, FAKİRİ VAR…
Bir sonraki deneyim AVM diyorlar, Allah korusun, diyorum, kaçıyorum. Bu dünyaya alternatif de değil, düpedüz vampir kapitalist sistem yine. Yine yatırımcılar var, hatta markaların bu dünyaya özel tasarımları var, kripto para piyasası var. Kapitalist sistemin tüm hiyerarşisi de geliyor belli ki. Zengini var, fakiri var. Tüketiciyi yolmak ve yeni pazarlama yöntemleri için “mış” gibi davranan bildik aynı kan emici sistem. Artık yalandan girmişken, bakıyorum ki canlı bir DJ performansı var, hemen discoya ışınlanıyorum, disko daha boş. 12’de, müzik yasağı yok zar. Anında DJ kabininin dibine gidiyorum. Bizi kurtaracak dünyalar müzikte, şarkılarda, sinemada, tiyatroda, sanatta.