“Erkan bebek”, merkez üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan ve “asrın felaketi” olarak tanımlanan 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nden etkilenen …
“Erkan bebek”, merkez üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan ve “asrın felaketi” olarak tanımlanan 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nden etkilenen yurttaşların yaralarının sarılmaya çalışıldığı dönemde, gazetelerin birinci sayfalarında yayımlanan fotoğrafıyla tanındı.
O günlerde İzmit ilçesindeki çadır kenti ziyaret eden dönemin ABD Başkanı Clinton’ın kucağına alıp severken burnunu sıktığı anlarda fotoğrafı çekilen ve “Erkan bebek” olarak tanınan Erkan Işık, aradan geçen 23 yıla rağmen, adı söylendiğinde dönemin tanıkları tarafından hala hatırlanıyor.
GÖNÜLLÜ OLARAK ARAMA KURTARMA EKİBİNE KATILDI
Erkan Işık, depremlerin insanlarda büyük acılar bıraktığını söyledi. Arama Kurtarma Derneği’ne üye olduğunu ifade eden Işık, bu konuda eğitime katıldığını dile getirdi.
Edirne’de vatani görevini yaptığı sırada Covid-19 salgınının ortaya çıktığını ve pik yaptığı dönemlerde, ailesi için endişelendiğini belirten Işık, salgından kaynaklanan korku nedeniyle askerlik günlerinin sıkıntılı geçtiğini anlattı.
”ÜNİVERSİTEYİ KEŞKE BU ALANDA KAZANABİLSEM”
Lisede, bilişim ve teknoloji eğitimi gördüğünü ve üniversite sınavında istediği puanı alamadığı için eğitime devam etmediğini dile getiren Işık, “Benim yatkın olduğum alan daha çok çizim ya da yazarlık, sinema, tiyatro… Ayrıca şarkı sözleri yazmayı seviyorum. Bunun dışında bilişim alanında da ilerlemek istiyorum. Gönüllü olarak zaten arama ve kurtarma ekibindeyim fakat bunun dışında üniversitede bunun eğitimini alabilsem, üniversiteyi keşke bu alanda kazanabilsem. Bu dalda da yürümek isterim” dedi.
Çiğ köfte salonu işleten babasına zaman zaman yardım ettiğini, babasının yanında çalışmasının, kendi ayakları üzerinde durabilmesi açısından bir fayda sağlamadığını anlatan Işık, bir firmada 5 ay kuryelik yaptığını ve işten geçen hafta ayrılmak zorunda kaldığını belirtti.
”ARTIK İŞ HAYATINA ATILMAK İSTİYORUM”
Işık, şu anda işsiz olduğunu ve iş aradığını söyleyerek, “Belediyede 6 ay lise stajı gördüm. Staj gördüğüm alanda, birimde çalışmak istiyorum. Belediyeye iş başvurusunda bulundum, cevap bekliyorum. Artık iş hayatına atılmak istiyorum. Benim de artık gerçekleştirmek istediğim hayallerim var. Kız arkadaşım var, 2-3 yıl içinde evlenmek istiyoruz” diye konuştu.
“Erkan bebek” olarak tanınmanın bir dezavantajını yaşamadığını anlatan Işık, şöyle devam etti:
“23 yaşında, ‘Erkan bebek’ demeleri bana bir sıkıntı yaratmıyor. Onun dışında artısı elbette oldu. Yolda giderken, köpeğimi gezdirirken bir amcayla tanışıyorum, beni tanıyorlar, güzel bir duygu. İnsanlar beni tanıyor, benim için artısı oluyor. Ana sınıfına giderken, sürekli basına çıktığım için az çok farkına varmıştım. Araştırmayı da çok seven biriyim. O yüzden kendim de defalarca araştırmıştım. Çok erken yaşta, bunun bilinci başlamıştı. Ondan sonra da devam etti. Benim 3-4 yıllık yakın arkadaşlarım bile yeni öğrenmiş oluyor, bazılarına ben hiç anlatmıyorum. Askerde ilk başlarda tanışma ortamı olana kadar kimse bilmiyordu, ondan sonra insanlar yavaş yavaş öğrendi. Zaten birine söyledim, 80 kişi öğrendi. Komutanlarla da aram iyiydi. Komutanlardan, Kocaeli’de yaşayanlar, Kocaeli’ye gelenler o günü anımsadı. Askerde güzel anılarım oldu.”
”SÖZ VERENLER OLDU FAKAT HAYATIM DEĞİŞMEDİ”
O dönem gazetelerde “ABD Başkanı Bill Clinton’ın burnunu sıktı, hayatı değişti” gibi manşetler atıldığını hatırlatan Işık, “Ufak ufak dokunuşlar oldu, olmadı diyemem ama hayatımı değiştirecek kadar hiçbir şey yaşamadım. Şaşalı bir hayat yaşamadım ama buna inandırdılar. Ben bir şey istemeden söz verenler oldu fakat hayatım değişmedi. Sağ olsun ünlü iş adamı merhum Kadir Has’ın eğitimime çok yardımı oldu. Onun dışında verilen sözler yapılmadı. O yüzden hayatım değişmedi. 17 Ağustos’ta o kadar büyük acılar yaşanmış. Ben, insanları o olayla gülümsetmişim. Gurur verici tarafı bu olabilir. İnsanları bir nebze de olsa gülümsetmişim” ifadelerini kullandı.
”GEÇİNMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Baba Hacı Işık ise o dönem oğlunun fotoğrafının gazetelerde yer aldığını hatırlatarak, “Oğlum meslek lisesini bitirdi ama şu anda işsiz. Evimiz kira, dükkan kira. Dükkanda çiğ köfte satarak hayatımızı devam ettirmeye çalışıyoruz, geçinmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.