Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı, Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. İlhan, koronavirüs sürecinde geçen yıl …
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı, Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. İlhan, koronavirüs sürecinde geçen yıl ile bu yıl arasına fark olduğunu söyledi. Prof. Dr. İlhan, “Koronavirüs sürecine baktığımızda 1,5 yıla yaklaşıyoruz. Vakalar 20 bini geçmiş olsa da daha da hızlı yükselmemesinin temel nedeninin aşı olduğuna inanıyorum. Eğer elimizde 2 doz aşısı olan yüzde 40’lık nüfusumuz olmasaydı ya da bir doz aşısı olup antikoru oluşmaya başlayan nüfusumuz olmasaydı bu vakalar çok daha yukarıya gidebilirdi. Konuya bir de böyle bakmak gerekiyor” dedi.
‘AŞAĞILAMANIN YAŞI DEĞİŞİYOR’
Prof. Dr. İlhan, salgın ile mücadelede değişen bir şeyin söz konusu olmadığını kaydederek, “Aşılamanın yaşı değişiyor ama salgın ile mücadelede değişen bir şey söz konusu değil. Halen korunma yöntemleri hepimizin bildiği gibi kalabalığa girmeme, temiz hava ile ortamların havalandırılması, kapalı alanlarda maske takılması şeklinde. Şöyle bir yanlış algı da olabiliyor; ‘hocam ben çift doz aşılıyım, artık maske takmayabilirim, kapalı alanlara girebilirim.’ Hayır; risk her zaman söz konusu. Aşı kişileri ağır hasta olmaktan koruyor, hastalığa yakalanırsalar ayakta geçirmelerini sağlıyor. Çevreyi de enfekte etme ihtimalleri daha az oluyor” diye konuştu.
AŞI KARŞITLIĞI
Prof. Dr. İlhan, aşıya yönelik bilgi kirliliğine ilişkin, “Salgının bulaşma yöntemleri değişmediğine göre, bunlardan da açıkçası sıkılsak da uymak durumunda olduğumuza göre, aynı zamanda elimizde geçen seneye göre baktığımızda aşı gibi bir güç olduğuna göre bunu kullanmamız gerekiyor. Güz dönemine 1 ay kadar zamanımız var. Bir an önce vatandaşlarımızın tereddütleri varsa, tedavi görüyorlarsa hekimlerine danışırsalar veya Sağlık Bakanlığı’nın danışma hatlarına başvurursalar neden aşı olmaları gerektiğini oradan göreceklerdir. Maalesef bilgi kirliliği aşıda belli bir seviyeye gelince daha da artıyor. Ama bilgi kirliği ile ilgili yorum yapanların bilimsel kanıtlarını sormak gerekiyor. Türkiye’de alınan her kararda bilimsel yayınlar, bilim insanlarının görüşleri söz konusu oluyor. Ama aşı karşıtlığı yapanların sundukları materyallerin ne denli bilimsel ve kanıta dayalı olduğunu iyi gözden geçirmek gerekiyor” ifadesini kullandı.