Pazar günleri makamında yurttaşları dinliyor, yaşadıkları sağlık sorunları için önerilerde bulunuyor. İhtiyacı olanlara ürettiği 22 ton muzu …
Pazar günleri makamında yurttaşları dinliyor, yaşadıkları sağlık sorunları için önerilerde bulunuyor. İhtiyacı olanlara ürettiği 22 ton muzu dağıtıyor. Tarımsal üretim yapıyor, kurduğu tekstil atölyesinde ihraç edilecek kot üretiyor. Dr. Haluk Bozdoğan, CHP’li Tarsus Belediye Başkanı…
Bozdoğan ile iki yıl önce tanıştık. İlk başta, “Aydınlanma tutkunu” diye izlenim edinmiştik. Ancak yapılabileceklerin bu boyuta gelebileceğini tahmin etmemiz olanaksızdı…
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Mersin ziyareti sırasında bir fırsatını bulduk ve Tarsus’a da uğradık. Tekstil atölyesi kurulduğunu Basın Danışmanı Gökhan Kurt’tan duymuştuk. Tarsus’a vardığımızda, kararları muhalefetin de katılımıyla ve oybirliğiyle aldığı Belediye Meclisi’nde üyelerden gelen tüm soruları yanıtlıyordu Bozdoğan…
EKİBE DE YANSIMIŞ
İlk durağımız tekstil atölyesi idi. Tesise varınca, Bozdoğan’ın bildiğimiz heyecanının ekibine de yansıdığını gördük. Atölyenin nasıl kurulduğunu, neler üretildiğini, nelerin hedeflendiğini Başaran Çelebi anlattı. Atölye tam personel sayısına ulaşmamasına karşın sipariş almış. Tanınmış bir marka ile üretim için anlaşılmış. Biz oradayken Rusya’ya ihraç edilecek 5 bin kot pantolonun üretimi tamamlanmıştı. Günde 1000 kot üretiliyor. İç piyasaya verilecek pantolonlar ise kesimi tamamlanmış ve atölyenin bir bölümünde yığılıydı. 46’sı kadın, şu an 60 kişi çalışıyor. İşinde ustalar da var, işi atölyede öğrenenler de… Çalışanlar durumlarından memnun. Tamamı, yürüme mesafesindeki mahallelerden geliyor.
ZOR ANIMDA YETİŞTİ
Tuğçe Özşimşek, yeni evli. Pantolonları “eşleştiriyor”. “Yeni evlendim, işsizdim. Dikiş makinelerine geçmek istiyorum. İlerde kendime elbise dikmeyi hedefliyorum. Bir şeyleri başarmak istiyorum” diyor. Gülümser Gündüz, 11 yıllık dikiş ustası, ancak işsizmiş. “2 çocuğum var. Eşimden ayrı yaşıyorum. Üniversite okuyan çocuğum var. Bu işe ihtiyacım vardı, zor zamanımda yetişti. Burada yeni gelen arkadaşlara da işimi öğretmeye hazırım” diye konuşuyor.
BURASI GÜVENİLİR
Hüseyin Hayrullahoğlu da 20 yıllık usta. Salgın ve kriz gerekçesiyle çalıştığı yerde parası ödenmemiş. Belediyenin atölyesini bu konuda daha güvenilir buluyor. “4 çocuğum var. Eve yakın, yol parası da vermiyorum. Haluk Bey önceden doktorumuzdu. Şimdi belediye başkanımız. Bu fırsatı verdiği için teşekkür ediyorum kendisine” diyor.
YA SİPARİŞ GELMEZSE
Tüm dünyadan tekstil ürünleri talebi olduğu için sipariş sorunu yaşanmadığını düşünüyor ve Çelebi’ye, “Dışarıdan sipariş almazsanız ne yapacaksınız?” diye soruyoruz. Yanıtı hazır: “Belediye çalışanlarının iş kıyafetlerini dikeceğiz. İş kıyafetleri konusunda uzmanlaşacağız. Başkanımız da yoksul insanların eşofman, çorap, iç giyim gibi bazı ihtiyaçlarının karşılanması için burada üretim yapmayı düşünüyor.”
‘AMACIMIZ KÂR DEĞİL’
Atölye konusunu Başkan Bozdoğan’la konuşunca, hedefin daha büyük olduğunu görüyoruz. Bozdoğan, “Tekstil buranın mayası. Yoksul mahallelerimiz var. Fevzipaşa, Fevziçakmak, Gazipaşa gibi. Buralarda atölye kurup insanların evine yakın çalışmasını sağlayacağız. Atölyeden belediyenin zararı yok. Kâr etmesini de istemiyorum zaten. Buradan kazandığımızı da yine üretime yatıracağız. Bu mahallelerden sonra büyük tekstil merkezi kurmayı planlıyoruz. İnsanlarımıza önce eğitim vereceğiz, sonra usta olmasını sağlayacağız” diye anlatıyor.
EKMEK 95 KURUŞ
Marketlerdeki fiyat artışları gündemin birinci sırasında. Tarsus’ta ise belediye fırınının ürettiği ekmek 95 kuruşa satılıyor. Konuyu Bozdoğan’a anımsatınca, “94 kuruşa mal ediyoruz. Tek bir kuruş da olsa kâr ediyoruz. Ayda 1 milyon 300 bin ekmek satılıyor. Yoksulluğu görebiliyor musunuz? Buradan sağlanan gelirle glutensiz ekmek, gofret, makarna yapıp ücretsiz dağıtıyoruz. Mezitli ilçesinde de bu ürünlere ihtiyacı olan 35 otizm hastasına ücretsiz göndermeye başlayacağız” diyor.
Belediyenin kurduğu Halk Market’te çeşitli ürünler satılıyor. Yerel ürünler de dikkat çekiyor. Örneğin hafif acılı reçel. Süt fiyatını soruyoruz, 3.25 TL imiş. Ankara’daki sütçüde kilosu 5 TL. Başkan Bozdoğan işleyişi, “Üreticinin de kazanabilmesi için sütü 3.10 TL’den alıyoruz. Üreticiden ucuz alıp, daha ucuza satınca üreticiyi koruyamıyorsunuz” diye anlatıyor.
Başka neler mi var Tarsus’ta? Kısa turumuzdan sonra öğrendiklerimiz şöyle: Markette 70 TL olan kırmızı eti belediye 50 TL’ye satma kararı almış. Belediye kendisine ait bin 166 dönüm arazide tarım yapıyormuş. Ata tohumuna önem veriliyor, 84 ata tohumu ile bu konuda rekor Tarsus’ta.
BAŞKANLIK KONUTU KREŞ OLACAK
Bozdoğan’a “Başka neler yaptınız, neler yapacaksınız?” diye soruyoruz, şöyle sıralıyor:
“259 açılış yaptık. 16 okuma salonu açtık, 21 tane de köylerde var. Dijital dershaneyi hazırladık. Sınavlara hazırlık yapan öğrencilerimiz yararlanıyor, katılım sürekli artıyor. Aralarında madalyalı olanlar da dahil binin üzerinde lisanslı sporcu çocuğumuz var. Köylere muayene için sağlık kabinleri kuruyoruz. Kuyuları temizleyip hayvanlar için su sağlıyoruz. Toprak analizi cihazı aldık. Çiftçinin tarlasına ne ekmesi gerektiğini tarlanın başında analiz edip sonucu kendisine söylüyoruz. Hiç borç almadık, şu an 186 milyon TL cari fazlamız var. Ama yeni kaynak yaratmak lazım. Önümüzdeki dönemde mandıra ve mezbaha kuracağız. Saray gibi bir başkanlık konutu var. Orayı kreş ve 0-3 yaş için bebek kütüphanesi yapacağız.”
Tarsus’tan ayrılırken zihnimizde bazı sorular belirmişti. Bu sorular bir yana, bizce bir belediye, sosyal devletin yapabileceği her şeyi yapabilir.S