Getty ImagesBelçika’da dört kadını öldürüp müebbet hapis cezası alan ve cezasının geri kalanını çekmesi için Türkiye iade edildikten sonra …
Belçika’da dört kadını öldürüp müebbet hapis cezası alan ve cezasının geri kalanını çekmesi için Türkiye iade edildikten sonra serbest bırakılan Osman Çallı, Belçika hükümeti tarafından kızına sağlanan 37 bin 600 euroluk mağdur destek ödeneğini “parayı sahiplenerek kendi hesabına yatırmakla” suçlanıyor.
Çallı’nın 22 yaşındaki kızı K.T, Belçika hükümeti tarafından 18 yaşına geldiğinde kendisine ödenen yüklü miktardaki mağdur destek ödeneğine el koyduğu iddiasıyla Çallı’ya karşı 2021 yılının Mart ayında alacak davası açtı.
K.T, babası tarafından yıllarca fiziksel ve psikolojik şiddet gördüğünü söyleyerek, “Babam, beni yani kendi kızını bile öldürmeye kalkmış bir insan. Dışarıda serbest dolaşıyor olması çok tehlikeli” diyor.
K. T’nin avukatı Duysu Özaydın ise tanıkların dinlenmesine devam edilen davayla ilgili olarak, “Osman Çallı, kendisinin neden olduğu bir mağduriyetten kaynaklı olarak müvekkilimin sahip olduğu parayı sahiplendi ve kendisine iade etmiyor. Müvekkilin mağduriyetine bir de bir de ekonomik şiddet eklenmiştir” ifadelerini kullanıyor.
BBC Türkçe’nin ulaştığı Osman Çallı’nın avukatı, davayla ilgili bilgi veremeyeceğini belirtti.
‘BASKI ALTINDAYKEN BABAMA VEKALET VERDİM’
Şu an 22 yaşında olan K.T., 2004 yılında Belçika’da babası annesini öldürdüğünde henüz 3-4 yaşlarındaydı.
Osman Çallı cezaevine girdikten sonra, K.T’yi babaannesi büyüttü.
14 yaşına geldikten sonra, Belçika’dan Türkiye’ye temelli dönüş yaparak Eskişehir’e taşındı.
BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan K.T, psikolojik ve fiziksel şiddetin hiç eksik olmadığı bir ortamda büyütüldüğünü söylüyor:
“Lisedeyken evde sürekli psikolojik şiddet görüyordum. Bazen bu fiziksele dönüşüyordu. Babam içerdeydi evet ama kardeşleri vardı. Eve beş dakika geç gelsem, ismim başka bir şeye dönüşüyordu.
“Hiçbir arkadaş edinmemi istemiyorlardı. Bana telefon bile almamışlardı, dış dünyaya bağlantı kurmama izin vermediler. Ben de kendimi iyice kapatmıştım, temel iletişim becerilerimi bile yitirmiştim.”
K.T. babası 2019 yılında denetimli serbestlik ile serbest kalıp eve döndüğünde şiddetin giderek daha ciddi bir hal aldığını söylüyor.
O dönemde, Belçika hükümeti tarafından kendisine sağlanan 37 bin 600 euroluk destek parasının babası tarafından el konulması sürecini ise şöyle anlatıyor:
“18 yaşıma gelmeden 6 ay önce, Belçika’nın bana vereceği yetim ücretim için babama vekalet vermem için üzerimde baskı kurdular. İstediklerini vermek zorundaydım, sürekli şiddet ve tehdit görüyordum, ölebilirdim ve hiçbir seçeneğim yoktu. Mecburdum, zorla vekaleti imzaladım.”
Avukat Duysu Özaydın bu vekaletin, Osman Çallı’ya kızı Kardelen adına banka hesabı açma veya hesaptan para çekme yetkisi verdiğini söylüyor.
‘CEZAEVİNDEN ÇIKTIKTAN SONRA DA ŞİDDETE DEVAM ETTİ’
Osman Çallı, 2019’da denetimli serbestlikle salınıp ondan 2020 yılında şartlı tahliye ile serbest bırakılmasından önce, Eskişehir açık cezaevinde kalıyor ve üç ayda bir evini ziyaret edebiliyordu.
Üç aydan üç aya eve gelen babasının kendisine fiziksel ve psikolojik şiddet uygulamaya devam ettiğini söyleyen K.T, babası 2019 yılında tamamen salıverildikten sonra ‘asıl kâbusun’ başladığını anlatıyor:
“İlk tokadını beni kilere çağırıp, sandalyeye oturtup öyle vurmuştu. Tıpkı annemi öldürdüğü gün, anneme yaptığı gibi. Beni anneme benzetmeye çalışmıştı.
“Beni birkaç kez evden kovdu ama henüz kız çocuğuydum, evden çıkamazdım. Ama yine de bavulum her zaman odanın bir köşesinde hazır duruyordu. Çünkü, o günün geleceğini biliyordum.”
‘BABAM BENİ ÖLÜMLE TEHDİT ETTİ‘
Genç kadın, babasının kendisi öldürmeye teşebbüs ettiğini günü şöyle anlatıyor:
“O yıllarda bir erkek arkadaşım vardı ama ailem bu olayı çok büyütmüştü. Sonra babam çıldırdı ve bana bıçakla saldırdı. Babaannem engel oldu. ‘Şimdi seni burada bıçaklasam, yarım saat şu köşede can çekişerek ölürsün’ diye bağırdı.
“Sonra boğazıma yapışarak, elleriyle boynumu kırmaya çalıştı. Ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi okula gittiğimde, çenemi açamaz ve konuşamaz haldeydim. Hastaneye gittim ama korkudan gerçeği söylememiştim, ‘çenemin üstüne düştüm’ dedim.
“Ertesi gün hastaneye gittiğimi öğrenmişler. Halam ve diğer kişiler, ‘Babandan mı şikayetçi olacaktın’ diyerek şiddet uyguladı.
“Sürekli ya kaçış planları ya da intihar senaryoları kuruyordum.”
‘BABAMIN DIŞARIDA BULUNMASI TEHLİKELİ’
K.T. evlenip Eskişehir’deki evden ayrıldıktan birkaç ay sonra cesaretini toplayıp babasından hakkı olan parayı geri istemeye karar verdiğini söylüyor.
Babası Çallı’nın bu talepleri karşısında kendini tüm telefonlarından engellediğini belirten K.T., bundan sonra dava sürecine başlamak için kendisini psikolojik olarak hazır hissettiğini anlatıyor:
BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan K.T.’nin avukatı Duysu Özaydın’a göre, K.T.’nin ilk başvurusu “mal varlığına karşı suçlarda arada baba – kız ilişkisi bulunduğu” gerekçesiyle takipsizlik kararıyla sonuçlandı.
Ardından 2021 yılının Mart ayında Eskişehir’de Osman Çallı’ya karşı alacak davası açıldı. Avukat Özaydın, davada karar aşamasına yaklaşıldığını belirterek, şunları söylüyor:
“Osman Çallı, Belçika hükümetinin 2021 yılının Temmuz ayında K.T.’ye sağladığı 37 bin 600 euroyu ödeneğini vekaletname ile bankadan çekti ve parayı olduğu gibi kendi hesabına yatırdı. Parayı hiçbir zaman kızına iade etmedi.
“Çallı, K.T’ye parayı banka üzerinden değil de elden verdiğini iddia ediyor. K.T’nin hiçbir şekilde tanımadığı kişileri, kendisine tanık olarak gösteriyor. Parayı verdiği zamana ilişkin çelişkili açıklamalarda bulunuyor.”
“Çallı’nın banka hesap kayıtları banka tarafından dosyaya sunuldu. Şu an dosya araştırma aşamasında ve karar aşamasına çok yakın. Bizim dinlenecek tek bir tanığımız kaldı. Sanıyorum ki bir sonraki celsede araştırılacak başka bir husus bulunmadığından karar çıkacak.”
ÇALLI: ARTIK RAHAT BIRAKILMAK İSTİYORUM
Belçika medyasına göre Osman Çallı, 2004 yılında Gent şehrinde eşi ve hamile kız kardeşini, Aalst kentinde de eski eşi ve kayınvalidesini öldürüp, iki kişiyi de ağır yaralamıştı.
Gent Mahkemesi tarafından 2008 yılında ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Çallı, cezasının geri kalanını çekmek üzere 2013 yılında Türkiye’ye iade edilmişti.
Belçika medyasına göre, “Hükümlülerin Nakline İlişkin Avrupa Sözleşmesi” uyarınca Türkiye’ye iade edilen Çallı, 2019 yılında denetimli serbestlik koşuluyla serbest bırakıldı. 2020 yılında ise şartlı tahliye ile şartlı tahliye edildi.
Çallı, kendisini telefonla arayan Belçika’daki VTM Haber kanalı muhabirine, “Burada güneşin, denizin ve kumsalın tadını çıkarıyorum. 15 yıl boyunca cezamı çektim. Artık rahat bırakılmak istiyorum” demişti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise, Belçika kamuoyundaki iddialarla ilgili olarak yaptığı açıklamada, Çallı’nın tahliyesinin, uluslararası ve iç hukuka uygun gerçekleştiğini bildirmişti.