Belçika hükümeti ‘haftada 4 gün çalışma modeline’ olumlu bakıyor

Belçika’da parlamento, haftada 4 gün çalışma modeli üzerinde müzakere yürütüyor.

Federal hükümet, Avrupa’da daha esnek bir çalışma geleceğine yönelik en son hamlenin ne olacağı konusunu önümüzdeki hafta değerlendirecek.

İzlanda bu yılın başlarında, 10 İzlandalı işçiden neredeyse 9’unun, çalışma saatlerini kalıcı olarak kısaltan sözleşmeleri kabul etmemişti.

Bununla birlikte İspanya’daki bazı şirketler, siyasi partilerden birinden gelen teklifin hükümet tarafından kabul edilmesinin arından şu anda 4 gün çalışma modelini deniyor.

ÇALIŞMA SAATLERİNİ AZALTMA NİYETLERİ YOK

Ancak Belçika hükümetinin, çalışanlara fazladan bir gün izin vermenin karşılığı olarak daha uzun çalışma saatleri getirme planları endişe yaratıyor.

Belçika’nın tüm siyasi partileri, 4 gün çalışma modelini müzakere etmeyi kabul etse de çalışanların toplam çalışma saatlerini azaltma niyetleri yok.

Bunun yerine, tam zamanlı çalışanların 38-40 saat çalışmayı sürdürmesi ve çalışanlara fazladan izin verilmesi karşılığında mevcut iş gününün 9.5 saate çıkarılması bekleniyor.

İZLANDA VE İSPANYA ÖRNEKLERİNDEN FARKLILIK TAŞIYOR

Bu teklif, Belçika’nın esnek çalışma konseptini, haftada çalışılan saat sayısını azaltarak çalışanlara fazladan izin hakkı tanıyan İzlanda ve İspanya örneklerinden farklılık taşıyor.

Daily Mail’de yer alan habere göre, Belçika’daki Yeşiller partisinin lideri Meyrem Almaci, teklifi desteklediğini ifade ederek, uzatılan çalışma gününün yönetilmesi gerektiği konusunda uyardı.

‘ELBETTE ÇALIŞANI GÖZETMELİ’

Almaci, “Prensip olarak, teklifin çalışanların özgürlüğü için iyi olduğunu düşünüyoruz, ancak elbette çalışanı gözetmeli. Bu onların hayatlarını nasıl organize ettikleri ile ilgili. Bu insanların yaşamlarına yerleşmeli” dedi.

Diğer yandan De Morgen’in haberinde, Belçika’nın sosyalist sendikası bu fikre şiddetle karşı çıkıyor ve bunun yerine tam zamanlı çalışanların, 3 günlük bir hafta sonu karşılığında mevcut çalışma gününü uzatmak yerine haftada daha az saat çalışması gerektiğini savunuyor.