Belarus ile Avrupa Birliği (AB) üyesi olan komşuları arasında sınırda bekleyen sığınmacıların durumuyla ilgili gerginlik büyüyor. Belarus’ta …
Belarus ile Avrupa Birliği (AB) üyesi olan komşuları arasında sınırda bekleyen sığınmacıların durumuyla ilgili gerginlik büyüyor. Belarus’ta tartışmalı seçimlerin ardından devlet başkanlığına gelen Aleksandr Lukaşenko, ülkesine uygulanan AB yaptırımlarına karşı göçmenleri Polonya sınırından göndermeye başlamakla suçlanırken, sınırlarda olağanüstü hal ilan eden Polonya’nın da göçmenlere çok kötü muamele ettiği savunuluyor.
Belarus Devlet Sınır Komitesi, Polonya güvenlik güçlerinin bir grup sığınmacıyı bir kez daha sınır hattına kadar getirdiğini, bu kişilerin arasından birinin bilincinin yerinde olmadığını bildirerek Polonya’ya tepki gösterdi. Komite’den yapılan açıklamada “Polonyalı askerler bir kez daha insanları bilerek tehlikeli bir durumda terk etti” denildi.
Açıklamada “Belarus sınır muhafız birliği, sınır hattında bir grup sığınmacı olduğunu tespit etti. Polonya topraklarındaki çitin yakınında, grubun zorla sınır çizgisine itildiğini doğrudan gösteren ayak izleri saptandı” ifadelerine yer verildi. Açıklamaya göre sığınmacılar, “Polonya güvenlik güçlerinin kendilerini oraya getirdiğini ve aralarından bir kişinin neredeyse çıplak, ıslanmış, donmuş ve tıbbi müdahaleye ihtiyacı olmasına rağmen Polonya tarafına kurulmuş çitin üzerinden zorla (sınır çizgisine) çıkardığını anlattı.”
“Erkeğin bilinci yerinde değildi. Sığınmacılar kendilerini bırakmamaları ve yardım etmeleri için yalvardı” denilen açıklamada “Belarus sınır devriye birliğinin sığınmacıyı kurtarmak amacıyla ambulans ekibi çağırdığını, ambulansın adamı sağlık kuruluşuna ulaştırdığı” da duyuruldu.
Öte yandan Polonya, Litvanya ve Letonya, Belarus üzerinden sınırlarını geçmeye çalışan göçmen sayısındaki artışlardan sorumlu tuttukları Belarus’u sığınmacı krizi yaratmakla suçladı. Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko ülkesinin artık AB’ye geçmeye çalışan göçmenleri durdurmayacağını, Batı’nın yaptırımları yüzünden Minsk’in yasadışı göçü durdurmaya ‘parasının da gücünün de’ olmadığını açıklamıştı.