1972 yılında, henüz 29 yaşındayken Delaware eyaleti senatörü olarak siyaset sahnesinde yerini alan Joe Biden’ın karşılaştığı ilk önemli bölgesel …
1972 yılında, henüz 29 yaşındayken Delaware eyaleti senatörü olarak siyaset sahnesinde yerini alan Joe Biden’ın karşılaştığı ilk önemli bölgesel krizlerden biri de muhtemelen, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, 20 Temmuz 1974’te icra ettiği Kıbrıs Barış Harekâtı‘ydı.
ABD’deki Yunan lobisinin önde gelen isimlerinden Dean C. Lomis bu süreci, ‘Biden’ın Helenleşmesi’ şeklinde tarif ediyor ve ABD Başkanının, bilincindeki Türkiye algısının tarihsel arka plânına ilişkin önemli bilgiler paylaşıyor.
Biden’ın, Yunan lobisi ile kadim dostluğu 40 yıla dayanıyor; Lozan’ı hiçe sayarak ‘ekümenik’ sıfatı ile andığı Patrikhane’ye yönelik siyasi desteği de yeni sayılmaz.
Şenol Çarık tarafından derlenen, ‘Doğu Akdeniz’de rekabet; Savunma, Diplomasi, Enerji’ adlı kitabımızda bu konuyu ayrıntısıyla ele almıştık.
İLK İMZA
Biden’ın Patrikhane’ye ilişkin ilk siyasi faaliyetleri 2000’lerin başına, ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı olduğu tarihlere rastlıyor.
2001-2003 yılları arasında Başkan George Bush’a hitaben yazılan ve 73 senatörün imzaladığı, Türkiye’nin Fener Rum Patrikhanesine yönelik politikalarını eleştiren mektubun altında onun da imzası var. Mektupta Türk hükümetine, Lozan’a aykırı şekilde, Patrik I. Bartholomeo’nun ‘ekümenik’ statüsünü tanıması ve Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması yönünde baskı yapılması tavsiye ediliyor.
Ardından Biden, Kasım 2008 seçimleriyle birlikte, ABD Başkanı Barack Obama’nın yardımcısı oluyor ve artık gerek Kıbrıs gerekse de Yunanistan ile ilişkili diğer konularda daha etkin politika yürütebileceği bir pozisyona geliyor. Bu süreçte de kendinden bekleneni yapıyor ve pek çok ilkin altına imza atıyor.
Gelin, o ilklere bir göz atalım…
PATRİKHANE’Yİ ZİYARET EDEN İLK BAŞKAN YARDIMCISI
Patrik Bartholomeos, 3 Kasım 2009’da, Başkan Obama ile görüşmek üzere Washington’a gitti.
Görüşmenin ardından Başkan Yardımcısı Joe Biden, Washington’daki konutunda Patrik için bir karşılama resepsiyonu düzenledi.
Biden, Patrik Bartholomeos’u selamlarken Patrikhaneye ve Yunan davasına desteğini yineledi.
Aradan tam iki yıl geçti…
Başkan Yardımcısı Biden 3 Aralık 2011’de Türkiye’ye geldi ve ‘Fener Rum Patrikhanesini ziyaret eden ilk ABD Başkan Yardımcısı’ olarak tarihe geçti.
Ziyaretle ilgili Twitter’dan paylaştığı iletisinde, “Biden, İstanbul’da ‘Ekümenik’ Patrik Hazretlerini sabah erkenden ziyaret etmiştir” ifadesi yer aldı.
İletiye iliştirilmiş fotoğrafta Patrik Bartholomeos, Biden’ın elini yukarıdan sıkıca kavramıştı.
Fotoğrafın kendisi başlı başına bir mesajdı.
VP Biden meets with His All Holiness Ecumenical Patriarch Bartholomew earlier today in Istanbul. pic.twitter.com/4UEeGDRPkZ
— VP Biden (Archived) (@VP44) November 23, 2014
Biden, üç yıl sonra yeniden Türkiye’ye geldi ve iki günlük resmi ziyaretinin ikinci günü olan 23 Kasım’da yeniden Fener Rum Patrikhanesini ziyaret etti.
İnançlı bir Katolik olduğu bilinen Biden, Patrik Bartholomeos ile basına kapalı gerçekleştirdiği bir buçuk saatlik özel görüşmenin ardından, üç yıl önceki ziyaretinde olduğu gibi St George Katedrali’nde dua etti.
Biden, Mayıs 2014’te, geçen 50 yıldan fazla bir süre içinde Güney Kıbrıs’ı ziyaret eden en üst düzey ABD devlet yetkilisi olarak yeni bir ilke imza attı.
Ziyaret kapsamında gerçekleştirdiği konuşmada ise Güney Kıbrıs-ABD ilişkilerine dair ‘stratejik ortaklık’ vurgusu yaptı. Sadece iki ay sonra Yunan Ortodoks Kilisesi Bienalinde yaptığı konuşmada ise üç temel başlığa değinecekti:
“ABD-Yunanistan ilişkilerinin sözde ‘Ekümenik Patrikhane’ üzerindeki etkisi, ‘Heybeliada Ruhban Okulu’ ve ‘Kıbrıs’ta devam eden yasadışı Türk işgali’.
BİDEN’IN ABD-YUNANİSTAN İLİŞKİLERİ VİZYONU
3 Kasım 2020 seçimlerinde, Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump’ı saf dışı bırakarak ABD’nin yeni başkanı olmaya hak kazanan Joe Biden, yarım asra yaklaşan siyasi yaşamında Yunanistan’ın yanında, Türkiye’nin ise tam karşısında konumlanan siyasi çizgisinden hiç taviz vermedi.
Öyle ki, seçim sürecinde bile kampanya ofisi aracılığı ile yayınladığı, “Joe Biden’ın ABD-Yunanistan İlişkileri Vizyonu” belgesi ile pozisyonunu bir kez daha teyit etti.
Söz konusu belgede belirlenen noktalar, bugüne kadar söylediği tüm sözlerin özeti ve önümüzdeki sürecin de işaret fişeği niteliğindeydi:
– Doğu Akdeniz’de istikrarı artırmak için yakın müttefikimiz Yunanistan ile birlikte çalışacağız
– Hava sahası ihlalleri gibi uluslararası hukukun ihlali anlamına gelen veya NATO taahhütlerine aykırı görülen davranışlar için hesap soracağız
– Kıbrıs sorununu çözüme kavuşturmak için diplomatik faaliyet yürüteceğiz
– Rum Ortodoks Kilisesi’nin hakları da dâhil olmak üzere küresel anlamda dini özgürlükler için güçlü bir ses olmaya devam edeceğiz…