Anayasa Mahkemesi (AYM) ile Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi iş birliğinde, Yüce Divan Salonu’nda ‘Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuruda İş …
Anayasa Mahkemesi (AYM) ile Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi iş birliğinde, Yüce Divan Salonu’nda ‘Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuruda İş Yükü ve Çözüm Önerileri’ konulu konferans düzenlendi. Konferansa AYM Başkanı Zühtü Arslan, Bilkent Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Gülsev Kale, üniversitenin öğretim üyeleri ve öğrencileri ile yargı mensupları katıldı.
Burada konuşan AYM Başkanı Arslan, bireysel başvurularda iş yükünün arttığını belirterek, bu başvurunun etkili hak yol olarak devam edebilmesi için öncelikle iş yükü meselesinin halledilmesini gerektiğini söyledi. Yargısal iş yükünün toplumdaki sosyal ve siyasal meselelerin yargısallaşmasından kaynaklandığını vurgulayan Arslan, “Çözüm için meselenin ne olduğunu tespit ve teşhis etmek gerekiyor. Bireysel başvuruda iş yükünü konuşabilmek için önce bu iş yükünün ne olduğunu ortaya koymak gerekiyor. Bireysel başvurunun başladığı 23 Eylül 2012 tarihinden bugüne toplam 383 bin başvuru yapıldı ve bu başvuruların 310 binini karara bağladık. Dolayısıyla gelen başvuruları karşılama oranımız yüzde 80’in üzerinde. Bugün itibarıyla mahkememizin önünde 73 bin 590 bireysel başvuru bulunmaktadır” dedi.
“2021’DE BİREYSEL BAŞVURU YÜZDE 65 ARTTI”
Başvuru sayısının da her geçen yıl arttığına dikkat çeken Arslan, “İlk 2 yıl toplam 10 bin civarında olan başvuru, 2014 ve 2015 yıllarında yıllık 20 bine yükselmiştir. Bunlar iyi günlerimizdi. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında bireysel başvuru sayısı rekor düzeyde yükselerek 100 bini aşmıştır. Bu sayı 2017 yılından 2021 yılına kadar istikrarlı bir şekilde yıllık ortalama 40 bin olarak gerçekleşmiştir. Doğrusu geçen yılın başına kadar gelen başvuruları karşılamak durumundaydık. Dahası 2020’de gelen 40 bin başvuruya karşılık 45 binin üzerinde başvuruyu sonuçlandırmıştık. Aynı sayıda başvuruyu 2021 yılında da sonuçlandırdık fakat 2021 yılı bireysel başvuruda iş yükünde yeni bir dönemi başlattı çünkü 2021 yılında bireysel başvuru sayısı, önceki yıla göre yüzde 65 oranında artarak 66 binin üzerinde çıktı. Bu gerçekten yönetilmesi zor bir iş yükünü ifade ediyor” diye konuştu.
‘2022’NİN İLK 2 AYINDA 22 BİN BAŞVURU VAR’
2022 yılının da çok farklı olmadığına işaret eden Arslan, “2022’nin ilk 2 ayına baktığımızda 22 binin üzerinde başvuru yapıldığını görüyoruz. Bu 22 bin başvuru neredeyse bireysel başvuruda 2015 yılına kadar yapılan toplam başvurular kadar. Peki, tablo böyle olduğuna göre ne yapacağız? Bu iş yükünü nasıl hafifleteceğiz ve bireysel başvurunun dizayn edildiği gibi etkili bir hak arama yolu olarak yoluna devam etmesini nasıl sağlayacağız? Bu iş yükü hiçbirimizi karamsar kılmasın. AYM olarak karamsar değiliz. Durumun ve bu rakamların ne anlama geldiğini biliyor, analizini yapıyoruz. Gerekli tedbirleri de alıyoruz. Aldığımız tedbirlerin birçoğu bireysel başvuruları kabul eden ülkelerin aldığı tedbirler. Özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) iş yüküyle mücadele etmek için aldığı tedbirler. Bu anlamda biraz daha şanslıyız. İş yükü meselesinin bize özgü bir mesele olmadığının farkındayız” dedi.
“YASAMA ORGANI KATKI SAĞLAMALI”
AYM’nin aldığı tedbirlerin iş yükünün azalması konusunda yeterli olmadığını ve devletin tüm kurumlarının, toplumun tüm aktörlerinin de devreye girmesi gerektiğini kaydeden Arslan, “Başvurunun etkili bir şekilde yoluna devam etmesi, yasama organının katkılarına bağlı. Burada kanun değişiklikleri çok önemli rol oynuyor. İş yükünde en önemli şikayet konusu; uzun yargılamalar. Uzun yargılamaların bir şekilde AYM’den önce denetimden geçmesi gerekiyor. Uzun yargılama şikayetleri için bir etkili yol oluşturulması gerekiyor. AYM’nin bunlara ilk elden bakmaması gerekiyor. Bu da Adalet Bakanlığı bünyesinde kurulan bir komisyonun uzun yargılama şikayetlerini incelemesiyle yapılabilir. Bu yapıldığında AYM’nin iş yükünde çok ciddi şekilde rahatlama gözlenecektir” diye konuştu.