Türkiye’de 2021 yılından beri büyüyerek gelen yağ krizinde durum, yurttaşı çileden çıkarır bir hal aldı. Son günlerde sıvı yağlardaki fahiş fiyat …
Türkiye’de 2021 yılından beri büyüyerek gelen yağ krizinde durum, yurttaşı çileden çıkarır bir hal aldı. Son günlerde sıvı yağlardaki fahiş fiyat artışı dikkat çekerken Rusya ve Ukrayna arasında başlayan savaşın krizi daha da derinleştireceği tahmin ediliyor. Ayçiçeği yağındaki kriz sürerken; son uyasrı ise ‘süt’ için geldi.
Kriz nedeniyle yem satışlarına kota getirileceği iddiaları üzerine ANKA’ya konuşan Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanı Ülkü Karakuş, girdi maliyetlerinin olağanüstü arttığına dikkat çekerek, yem tedariki ile ilgili hiçbir üreticiye “yem yok” demediklerini, yem satışlarında kota uygulanacağı iddiasının doğru olmadığını söyledi. Karakuş, “Yem fabrikaları, yem sattığında yerine yenisini koyamıyor. Hammadde çok pahalı. Bütün hammaddeler artarken et ve süt fiyatları, ekmek gibi baskı altında tutuluyor. Sütçüler bizden aldıkları fiyatlarla kar elde edemiyor” diye konuştu.
Ülkü Karakuş’un verdiği bilgiye göre; son iki yılda yem hammaddesi fiyatlarındaki artış şöyle gerçekleşti:
“SÜTÇÜLER KAR EDEMİYOR”
Karakuş, şu değerlendirmede bulundu:
“2020 yılında mısırın tonu bin 300 TL. Şu an ise 5 bin 200 TL’ye alamıyorsunuz. Pandemide, yem hammaddesinde yüzde 200-500 arasında değişen fiyat farkları var. Yağlar, yüzde 300-400 civarında artış gösterdi. Bütün hammaddeler artarken et ve süt fiyatları, ekmek gibi baskı altında tutuluyor. Sütçüler bizden aldıkları fiyatlarla kar elde edemiyor. Süte 6,5 lira zam istiyorlar. ÜFE şu anda yüzde 80’ni bulmuş vaziyette. Enflasyon mayısta yüzde 70’lere çıkabilir. Bu, dünya koşullarından dolayı önümüzde duran bir sonuç.”
“STOKLAR SEZONU UCU UCUNA YAKALAYACAK”
“Yemin ana hammaddesi soya fasulyesi. 2,5 ton civarında mısır, 1 milyon tonun üzerinde ayçiçeği küspesi ithal ediyoruz. Toplamda 12 milyon civarında hammadde ithal ediyoruz. 4 milyar dolar civarında ithalata para ödüyoruz. Yem ve unda, makarnada ithal etiğimiz hammaddenin yüzde 70’ni Rusya ve Ukrayna’dan alıyoruz. TMO ve özel sektörün stoklarına bakıldığında, sezonu ucu ucuna yakalayacak gibi görünüyor. Yani haziran başına kadar.”
“ENFLASYONU DÜŞÜK GÖSTERMEK İÇİN SÜTE ZAMMA ENGEL OLUYORLAR”
Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği Genel Başkanı Sencer Solakoğlu da yaptığı değerlendirmede, gıda enflasyonunu düşük göstermek için süte zam yapılmasına engel olunduğunu belirterek şöyle konuşmuştu:
“Tüm hammadde gidilerinde müthiş bir artış var. Doların dünyada çok ciddi değer kazanması, Türk lirasının da hızlı bir şekilde değer kaybetmesinin sonucunda öyle bir yere geldik ki üretim mümkün değil. Bugün hiçbir süt üreticisi, para kazanabilir bir üretim yapmıyor. İlk fırsatta bu fiyatı 7,30-7,40’a çıkartmak zorundayız. Çünkü üretim yok olduğu zaman ithal etmeye kalkarsak bu, onun çok daha üzerine çıkacak. Dolayısıyla yerli üretim yine ucuz olacak. Fiyatlar iki kat artacak. Bugün süte zam geldiğinde, yarın raftaki süt fiyatlarda minimum yüzde 70 artış göreceksiniz.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın, sektörden ‘Ramazan’ın sonuna kadar zam yapmayın’ talebi var. Niye Ramazan’ı bekliyoruz? Zararına üretim yaptırmak demek, son üç yıldır müthiş güç kaybeden çok fazla çiftçiliğin kapanması demek. Zaten kapanıyor. Devlet bize hiçbir veri vermiyor ama yaptığımız sayımlar sonucunda anaç hayvan kesim sayısı 1,5-2 milyon arasına denk geliyor. Onların verdiği rakamın dört katına yakın.
Türkiye’de gıda enflasyonunu düşük göstermek için süte zam yapılmasının önüne engel oluyorlar. Şu anda Türkiye’deki fiyat hala 4,70 kuruş. Alacağımız hiçbir önlemin yarına bir faydası olmayacak, mart ayının sonunda, nisan ayında yaşanacak fiyat artışlarının önüne geçmek mümkün olmayacak.”
ÜRETİCİLER DERTLİ
Besiciler de bu süreçte yaşadıkları sorunları şöyle anlattı:
Muhammed Güler (Isparta İslamköy): “Hayvancılık yapmaya çalışıyoruz. Yem maliyetleri inanılmaz bir şekilde arttı. Biz, bu maliyetlere yetişemiyoruz. Bu maliyetler karşısında hayvancılığın nasıl yapılacağını bilmiyoruz. 315 liradan yem alıp bu hayvanların önüne dökmekte gerçekten çok zorlanıyoruz.”
“VAHİT KİRİŞCİ’YE SESLENİYORUM”
Gökhan Selçuk (Kayseri): “Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi’ye sesleniyorum. İneklerin kesilmemesi için süt-yem paritesinin uygulanmasını talep ediyoruz.”
“YEMİN TORBASI 100-120 LİRAYDI, 250-280 LİRA OLDU”
Hasan Can (Adana): “Bırakma aşamasındayım. Sütümü kendim pazarlamama rağmen para kazanamıyorum. Mazota, yeme her gün zam. İşin içinden çıkılmaz bir hal aldı. Yemin torbası 100-120 liraydı. Oldu 250-280 lira. Mazot, 7-8 liradan oldu 20 liraya geldi. Poşetin kilosu 11-12 liraydı, 40-45 liraya geldi. Nasıl yapacağız bilmiyoruz, yetkililerden yardım bekliyoruz.”
“YEM, VETERİNER MALİYETLERİMİZ YÜZDE 80 ARTARKEN SÜTE SADECE YÜZDE 30 ZAM YAPILDI”
Muzaffer Keleş (Amasya Suluova): “Dört yıl önce sektöre girdiğimde 20 tane ineğim vardı. Şu anda 10 tane kaldı. Süt, 4,70 fiyatında zarar ediyoruz. Bu haliyle Kurban Bayramı’nda hepsini kestirmek zorunda kalacağım. Bir an önce Ulusal Süt Konseyi’nin toplanıp et ve sütte kriz oluşmaması için iyi bir fiyat vermeleri gerekiyor. Yem, veteriner maliyetlerimiz yüzde 80 artarken süte sadece yüzde 30 zam yapıldı.”
“EL İŞÇİSİNE DÖNDÜK ARTIK, TRAKTÖRÜM YATIYOR”
Yunus Yürekli: “Tarım ve hayvancılıktan artık bıkmış durumdayız, gelen zamlardan ötürü. Ben bir genç çiftçiyim, tarım ve hayvancılıkla uğraşıyorum. Bunu severek yapıyorum. Lakin gelen mazot zammından sonra artık yapamaz olduk. El işçisine döndük artık. Traktörüm yatıyor. Yem karmamı (yem karma makinasını kastediyor) yürütecek gücüm kalmadı. Ben, bu makineyi niye eskitemiyorum. Artık müze gibi duruyor. Genç yaştayım ama evlenemiyorum. Bütün paramı buraya yatırdım ama olmuyor. Bir tane bakan çıkıyor, ‘Sizin telefon neyinize’ diyor. Bir tane bakan çıkıyor, ‘Çiftçi çok çalışır az kazanır’ diyor. Ben 27 yaşındayım, evlenmek istiyorum, lakin evlenemiyorum. Gecemi gündüzümü buraya katıyorum. Niye olmuyor ya niye? Yorulduk.”
“NİSAN SONUNDA HAYVANLARIMI KESTİRMEYİ DÜŞÜNÜYORUM”
Uğur Tekin (Konya Ereğli): “Geçen sene 47 tane sağımlık hayvanım vardı. Şu anda 20’ye düşürdüm. Mecbur kaldım. Yavaş yavaş satmaya başlıyorum. Nisan sonunda da hepsini satmayı ya da kestirmeyi düşünüyorum. Çok dardayız. Zordayız. Devlet yetkilileri, bize yardımcı olun. Bir buzağı iki senede yetişiyor. Yemin torbası 325 lira olmuş, mazot 20 lira olmuş, elektrik desen ona keza. Bu üretici nasıl ayakta kalsın? Çoluk çocuğum yok mu benim.”