Kaz Dağları’nda tünel yapımı nedeniyle 2019 yılında hafriyat altında kalmaktan kurtarılarak Avcılar’a getirilen zeytin ağaçlarından 21’i, Avcılar …
Kaz Dağları’nda tünel yapımı nedeniyle 2019 yılında hafriyat altında kalmaktan kurtarılarak Avcılar’a getirilen zeytin ağaçlarından 21’i, Avcılar Belediyesi tarafından geçen 25 Kasım Kadına Yönelik Uluslararası Mücadele Günü etkinlikleri kapsamında Ambarlı Mahallesi’ndeki ilçe girişine kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin simgesi olması amacıyla dikildi.
Türkiye’nin uzun süre konuştuğu Özgecan Arslan, Emine Bulut, Şule Çet, Pınar Gültekin gibi isimlerin yanı sıra Avcılar’da öldürülen Seda Kurt ve Gülsevin Buket Değirmenci’nin de yer aldığı 21 kadının anısına dikilen zeytin ağaçlarının yanına isimlerinin yer aldığı tabelalar çakıldı.
9 TABELA ÇALINDI
Avcılar’daki Ambarlı Mahallesi’nde bir binanın giriş katında 4 Kasım 2019 tarihinde tartıştığı Ercan Akkaş tarafından defalarca bıçaklanarak öldürülen 2 çocuk annesi Seda Kurt’un annesi Bedia Akar, zeytin ağacının yanındaki tabelayı çaktı. Anne Akar, “Ercan, kızımın kalbine defalarca vurdun. Ben de senin kalbine vuruyorum” diyerek balyozu sallamıştı. Cinayetten sonra firar eden, Bakırköy 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde gıyabında ömür boyu hapis cezası ile aranan Ercan Akkaş, tüm aramalara rağmen yakalanamadı. İnterpol tarafından da aranan damadının bir türlü yakalanamamasına tepki gösteren anne Bedia Akar, evinin hemen yakınındaki kızının adını taşıyan zeytin ağacını sık ziyaret ederken, kimliği belirsiz kişi veya kişilerin Seda Kurt ile birlikte erkekler tarafından öldürülen 9 kadının adını taşıyan demir tabelanın çalınması ile bir kez daha yıkıldı.
“KADIN HAKLARINA YÖNELİK OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”
Kızını 22 ay önce öldüren Ercan Akkaş’ın mutlaka yakalanarak cezalandırılmasını isteyen, sesini duyurabilmek için üzerinde mezar taşı fotoğrafı bulunan kızı Seda Kurt’un yanı sıra aranan damadının fotoğrafının yanında ‘Katil nerede?’ tişörtünü giyen Bedia Akar, 9 kadının tabela hırsızlık olayını kadına, kadın haklarına yönelik olarak değerlendirirken şöyle dedi:
“Ben buraya her gün kızımın mezarını ziyaret edermiş gibi geliyordum. Lütfen kutsal değerlerimize dokunmayın. 1-2 kilo ağırlığındaki bu tabelanın fiyatı, ederi nedir? Bu kadar mı düştünüz? Bu kadar ihtiyacınız varsa gelin, parasını cebimden ödeyeyim. Ama tabelamı yerine koyun. Mezarlığa gittiğimde oradaki mezar taşını da bulamazsam artık hiç şaşmam. Bu kadar mı alçaldınız? Ne diyeyim? İşin maddi yönüne bakarsak, ağırlığı 2 kiloyu geçmez. Bu kadına yönelik bir şey. Yukarıdan başlamış, toplaya toplaya gelmiş. Kadın haklarına yönelik olduğunu düşünüyorum. Seda Kurt tabelasını kendi elimle çaktım. Tabelası yok.”