enflasyonemeklilikötvdövizcovid19kktc
DOLAR
34,3600
EURO
36,5618
ALTIN
2.884,48
BIST
9.294,06
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
16°C
İstanbul
16°C
Çok Bulutlu
Perşembe Hafif Yağmurlu
14°C
Cuma Az Bulutlu
12°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
14°C
Pazar Parçalı Bulutlu
15°C

Atatürkçü ilahiyatçılardan ‘Ayasofya’ Bildirisi

Ayasofya Müzesi’nin cami olarak açılması ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilmesinin ardından Atatürkçü İlahiyatçı yazarlardan tepki geldi …

Atatürkçü ilahiyatçılardan ‘Ayasofya’  Bildirisi
20.07.2021 15:13
A+
A-

Ayasofya Müzesi’nin cami olarak açılması ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilmesinin ardından Atatürkçü İlahiyatçı yazarlardan tepki geldi.  İlahiyat uzmanı Yazar Nazif Ay,  İlahiyatçı Yazar Mehmet Ali Öz ve Yusuf Dülger ortak bir bildiri yayımlayarak tepkilerini dile getirdi.

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK İMZALI KARAR

“Herkesin malumu olduğu üzere, 2 Temmuz 2020 tarihinde Danıştay 10. Dairesi Ayasofya’nın hukuki durumunu görüşmek maksadıyla toplanmış, 10 Temmuz 2020 tarihinde ise uygarlıkların ortak değeri olan bu mirasın müze olarak varlığına devam etmesi gerektiğine dair Mustafa Kemal Atatürk imzalı kararının iptal edilebileceği hükmünü açıklamıştır. Neticede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile Ayasofya’nın cami olarak açılması ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na devri kararı alınmıştır.

‘UYGARLIK MİRASI VE BİR ORTAK DEĞER OLDUĞU GERÇEĞİ UNUTULMAMALI’

Şu bilinen bir gerçek ki, hiçbir kavram sözlükte verilen karşılığı kadar dar anlama sahip değildir. Bir kavramın herkes tarafından ona yüklenen pek çok anlamı vardır. 

Kutsallık arz eden kavram, terim ve maddi varlıkların, inananların ruh ve düşünce dünyasında, tasavvurunda, hatta hayallerinde saygınlık uyandıran yönleri bulunduğu gibi, ilahi mesajlı edebiyat ve öğretiye uzak veya dinlere mesafeli kişilerce de olumlu ya da olumsuz yargı ifade eden yönler bulunur. Kutsallığa verilen anlamlar arasındaki bu taban tabana zıtlıklar, eşyanın tabiatındandır/ varlığın doğal sonucudur. Ayasofya konusu da kutsallık arz eden kavramlardandır ve bugün ortak tartışma konusu Ayasofya’nın da statüsü hakkında birçok görüş, yorum ve önerilere şahit olmaktayız. Her ne kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik sahası içinde olursa olsun bu yapının bir uygarlık mirası ve bir ortak değer olduğu gerçeği unutulmamalıdır. İslam âlemi için mübareklik atfedilen Ayasofya, “kutsal bilgelik” anlamındaki ismiyle, onu inşa eden Ortodoks Hristiyan medeniyetine de aitlik mesajı vermektedir.

‘İSLAMOFOBİ DENİLEN  İSLAM DÜŞMANLIĞI BAĞNAZLIĞINI CANLI TUTACAKTIR’

‘İSLAM’IN UZLAŞMA VE ADALET MESAJLARINA DARBE VURUR NİTELİKTE BİR TERCİH’

Ayasofya’nın evrensel değerler yok sayılarak camiye dönüştürülmesi, sözlük anlamı “Barış” olan İslam’ın uzlaşma ve adalet mesajlarına darbe vurur nitelikte bir tercihtir. Ayrıca Kur’an’da, Hac suresinin 40. ayetinde: “Onlar sırf “Rabbimiz Allah’tır” dediklerinden dolayı haksız yere yurtlarından çıkarılmış kimselerdir. Eğer Allah’ın, insanların bir kısmıyla diğer kısmını engellemesi olmasaydı, manastırlar, kiliseler, havralar ve mescidler -ki oralarda Allah’ın adı çokça anılır- yıkılır giderdi. Allah kendi dinine yardım edenlere muhakkak yardım edecektir. Kuşkusuz Allah güçlüdür, mutlak galiptir” denilerek diğer dinlerin ibadethanelerine zinhar dokunulmaması ve değiştirilmemesi emredilmektedir. Allah’ın kesin emrini bilen İkinci halife Hz. Ömer, Kudüs’ün fethinden sonra, hem de orada ikamet eden saygın Hristiyan din adamlarının ısrarına rağmen namazını bir kilisenin içinde kılmamıştır. Gerekçesini soranlara: “Ben burada namaz kılsam, başkaları da ‘madem Ömer burada namaz kıldı, o halde biz de burayı kiliseden camiye çevirelim’ derler diye endişe ediyorum” cevabını vermiştir.

‘AYNI KAYGIYI ATATÜRK HİSSETMİŞ’

Aynı kaygıyı, 1922 mübadelesinden sonra Yunanistan’ın Türklere ait birçok cami ve mescidi kiliseye çevirme politikalarına tepki gösteren Atatürk de bu coğrafyada hissetmiş, düşüncelerini Yunanlı iş insanı Bodosakis Athanasiadis’e hiddetli şekilde şöyle ifade etmiştir: “Sizinkiler, Selanik’te Türklere ait ne varsa yok etmekte acele ediyorlar. Biliyorsunuz ben muhacirim/ göçmenim ve aslen oralıyım. Bu olaylar neden ileri geldiğinin farkındayım. Fakat size şunu söylemeliyim ki, bu tür davranışlar sadece kötü örnek oluştururlar.”

“ATATÜRK, AYASOFYA’YA VERİLEBİLECEK EN UZLAŞMACI STATÜYÜ VERMİŞ”

Atatürk, insanlık mirasının isteği, dinin emri ve siyaset geleneğinin gereği olarak Ayasofya’yı müze statüsünde tutarak aslında hiçbir din bağlısının onurunu kırmamış ve Ayasofya’nın saygınlığını korumuştur. Toplumu ayrıştıran ve inançlar üzerinden maddi manevi çıkar sağlayan anlayışla inşa edilen yapıların “Takva (Allah’a saygı) üzerine kurulu ibadethane olmayıp, Hz. Muhammed’in yaşamında görmek istemediği “Mescidi dırar” hükmünde olacağını bilen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Ayasofya’ya verilebilecek en uzlaşmacı statüyü vermiş ve dinin yüce hedefi olan barışı sağlamıştır.

‘İKİ YANLIŞTAN BİR DOĞRU ÇIKMAZ’

Bu noktada hiç kimse olumsuz uygulamaları, mesela İspanya’nın Kurtuba/ Cordoba kentindeki Emevi Camiinin aşırı Hristiyan anlayışıyla katedrale çevrilmesini uygun örnek olarak öne sürmemelidir. Zira iki yanlıştan bir doğru çıkmaz. İslam hukuku mecmuası Mecelle’de yer alan: “Bâtıl, mâkusun aleyh olmaz, ya da sui misal emsal olamaz” kaidesince, kötüden ve kötülükten örnek olmaz kuralı unutulmamalıdır. 

‘MEDENİ KANUNDAKİ MİRAS HUKUKUNUN GÖZ ARDI EDİLMESİNİ KABUL ETMİYORUZ’

Son olarak; Mustafa Kemal Atatürk’ün ferasete, basirete, engin bilgi ve tecrübeye, ayrıca tarihi sorumluluğa müstenit olan “Ayasofya’nın müze olarak varlığını sürdürme” kararının takip edilmesini, böylece devletimizin öngörülemeyen cenderelere sürüklenmemesini ve uluslararası alanda hukuki problemlerle karşılaşmamasını arzu etmekteyiz. Danıştay 10. Daire kararında, Osmanlı vakıf hukukuna vurgu yapılıp, pozitif bilimden güç alan medeni kanundaki miras hukukunun göz ardı edilmesini kabul etmiyoruz, çünkü bu vurgu sebebiyle Ayasofya’nın ibadethaneye çevrilmesinden cesaret alarak, esas vasfı olan kiliseye dönüştürülmesi için harekete geçecek dış baskılara şimdiden fırsat verilmesini istemiyoruz.

‘BÜYÜK VE ONARILMAZ BİR HATA’

Atatürkçü İlahiyatçılar olarak hassasiyetimizin, devlet yönetiminde olması gereken soğukkanlılıkla dikkate alınmasını bekliyoruz. Aksi halde, bir insanlık mirası olan Ayasofya’nın sadece bir dinin ibadetine özel kılınmasının büyük ve onarılmaz bir hata olacağını hatırlatıyor, önümüzdeki süreçte konunun takipçisi olacağımızı kamuoyunun yüksek bilgisine saygıyla sunuyoruz.”

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

escort izmit bursa escort şişli escort mecidiyeköy escort avcılar escort beylikdüzü escort şirinevler escort avrupa yakası escort istanbul escort beşiktaş escort ataşehir escort ligobet güvenilir mi antalya eskort antalya eskort bursa escort escort istanbul betvino giriş beylikdüzü escort mecidiyeköy escort sex hikaye milanobet giriş bakırköy escort istanbul escort roketbet yeni giris roketbet üyelik roketbet bonuslari roketbahis yeni giris