İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Androloji Bilim Dalı Başkanı ve Türk Androloji Derneği Onursal Başkanı Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu …
İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Androloji Bilim Dalı Başkanı ve Türk Androloji Derneği Onursal Başkanı Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, yaptığı değerlendirmede, Covid-19 görülme oranı kadın ve erkeklerde aynı olsa da yoğun bakımda tedavi oranının erkeklerde daha fazla olduğunu belirtti.
Yapılan araştırmalarda, bu farka yol açan faktörün erkeklik hormonu testosteron olduğunun saptandığını aktaran Kadıoğlu, erkeklerde kadınlara göre 20 kat daha fazla bulunan testosteronun, Covid-19’un hücre içine girmesi için gereken birtakım enzimlerin düzeyini etkilediğini, testosteron bağlamında bu enzimlerin çok daha fazla ortaya çıktığını ifade etti.
“KORONAVİRÜSÜ AĞIR GEÇİRENLERDE TESTOSTERON HORMONU ETKİLENİYOR”
ACE2 reseptörünün akciğer, testis, kalp, mesane ve böbrek gibi bazı organlarda bulunduğunu anlatan Kadıoğlu, özellikle Covid-19’u orta ve ağır geçiren erkeklerde testisin de etkilendiğini söyledi.
Kadıoğlu, genç erkeklerde testisin etkilenme oranının yaşlılara göre daha fazla olduğuna işaret ederek, “Çünkü ACE2 reseptörü 30 yaşındaki erkeklerde 70 yaşa göre 2 kat daha fazla tespit edilmiş. Bu reseptörlerin testiste fazla olması ve Covid-19 virüsünün testise yerleşmesi, yani iltihaba yol açmasıyla burada bazı değişiklikler oluyor. Sperm hücrelerinde, testiste, testosteron üreten hücrelerde değişiklik oluyor. Buna bağlı olarak 4 erkekten 1’inin sperm sayısında, volümünde, hareketlerinde azalmalar görülüyor. Aynı zamanda testosteron hormonu düşüyor” bilgisini verdi.
İstanbul Tıp Fakültesince yapılan çalışmada da covid-19 geçirenlerde testosteron oranının düşmesinin, ağır geçirenlerde ise testosteron oranının biraz daha düşük tespit edilmesinin müşahede edildiğinden bahseden Kadıoğlu, “Covid-19’un kendisi erkeklerde sperm sayısında azalmaya ve çocuk olmasında birtakım sorunlara yol açıyor” ifadesini kullandı.
ARAŞTIRMALAR, “AŞININ KISIRLIĞA YOL AÇABİLECEĞİ” İDDİALARINI YALANLIYOR
Kadıoğlu, bazı kişilerin “aşının kısırlığa yol açabileceği” görüşünde olduğunu hatırlatarak, aşı olan erkeklerin üreme sistemi üzerinde yapılan çalışmaları şöyle aktardı:
“Aşıyla alakalı yapılan birkaç çalışma var. Bunlardan biri ABD’den geliyor. Bu çalışmada 45’e yakın hasta alınıyor. Yarısına BioNTech yarısına Moderna aşısı yapılıyor. Aşıdan önce ve aşıdan 70 gün sonra meni incelemesi yapılıyor. İncelemelerde semen parametrelerinin, sperm sayısının, hareketinin, morfolojisinin arttığı tespit ediliyor. Aşı semen parametrelerini olumsuz etkilemez hatta sperm sayısı düşük erkeklerde sperm sayısının daha da arttığı, normale yaklaştığı tespit edildi. İsrail’de tüp bebek merkezine başvuran erkeklerde de aynı çalışma yapılıyor. Onlarda da semen parametreleri normal ve sperm sayısı düşük erkekler var. Aynı şekilde ABD’deki çalışma orada da konfirme ediliyor. Covid-19, üreme sistemini ve cinselliği olumsuz etkiliyor. Aşının herhangi bir olumsuz etkisi olmadığı gibi olumlu olabileceğine dair birtakım işaretler var. Fakat bunların daha ayrıntılı çalışmalarla desteklenmesi gerekiyor.”
AŞININ HERHANGİ BİR NEGATİF ETKİSİ YOK
Vatandaşların gönül rahatlığıyla aşı olabileceğini ve aşıdan değil, Covid-19’dan korkulması gerektiğini vurgulayan Kadıoğlu, “Covid-19’un üreme sağlığına negatif etkisi var. Aşının herhangi bir negatif etkisi yok” şeklinde konuştu.
EN ÖNEMLİ NOKTA AŞILAMA
Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Abdulmuttalip Şimşek de Covid-19’un ürolojik sisteme olumsuz etkilerinin bulunduğunu, özellikle sperm parametrelerinde ciddi azalmaya yol açtığını ve testislerde çeşitli hücrelere etki ettiğini anlattı.
Covid-19’u ağır ve orta şiddette geçirenlerin ürolojik sistemlerinde bu etkinin daha fazla görüldüğünü dile getiren Şimşek, “Virüs hem damarsal yapıyı hem de hastaların psikolojilerini bozarak cinsel fonksiyonları olumsuz yönde etkiliyor. Bunu koruyabilmek için virüs kapmamamız lazım. Bunda da en önemli nokta aşılama” diye konuştu.
AŞI YAPTIRANLARIN SPERM SAYILARINDA İYİLEŞMELER GÖRÜLÜYOR
Cinsel fonksiyonu olumsuz etkileyen bu unsurların aşı ile ortadan kalktığının altını çizen Şimşek, “Çalışmalarda, aşı yaptıranlarda sperm parametreleri, sayısı ve hareketliliğinde ciddi iyileşmeler görülüyor. ‘Acaba aşı cinsel fonksiyonu mu, sperm parametresini mi bozuyor?’ korkusu var. Çalışmalarla bu korku ortadan kalkıyor. Vatandaşlarımızın aşı olmasını istiyorum. Bunu yaparken de hem genel bağışıklığı hem de toplum sağlığını oluşturmuş olacağız.” ifadelerini kullandı.
“AŞI BOZULMAYA DEĞİL, DÜZELMEYE ETKİ EDİYOR”
Covid-19 salgını sonrasında erkek üreme sağlığının ele alındığı çalışmaların İtalya’da aylık hakemli tıbbi bir yayın olan Journal of Endocrinological Investigation’da bir araya toplandığını aktaran Şimşek, burada yer alan Çin ve ABD’deki araştırmalara işaret etti.
Şimşek, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Virüsle ilgili Çin’de yapılan bir otopsi çalışmasında, Covid-19’dan ölen 10 kişinin testisleri üzerinde yapılan incelemede, virüsün sperm üreten hücrelerde ciddi bozulmaya yol açtığı ortaya çıktı. (ABD’de) ‘mRNA aşısının erkek üreme sistemi üzerinde olumlu veya olumsuz bir etkisi var mı?’ diye bir araştırma yapıldı. Yaklaşık 2 ay önce yayımlanan bir makale var. 45 kişiden, önce aşı yapılmadan sperm tahlili elde edilmiş, 1. ve 2. doz aşıları 1 ay arayla yapılmış. 70’inci günde tekrar yapılan tahlilde, aşıdan sonra sperm sayılarında ciddi artış kaydedilmiş. Bu çalışmada 8 kişilik küçük bir grup daha var. Bunların sperm sayıları normal şartlarda da düşükmüş. Aşıdan sonra ise 8 hastanın 7’sinde sperm tahlilleri normale dönmüş. Yani, aşı halk arasında söylenildiği gibi üreme sisteminde bozulmaya değil, bilakis düzelmeye etki ediyor.”