İnsanlar sürekli yaşlanıyor, ama her organın kendi yaşlanma hızı var. Çinli bilim insanlarının liderliğindeki bir uluslararası ekip, organ …
İnsanlar sürekli yaşlanıyor, ama her organın kendi yaşlanma hızı var. Çinli bilim insanlarının liderliğindeki bir uluslararası ekip, organ sistemlerinin değişen biyolojik yaşlarını ölçtü.
Ekip, sağlıklı kilo ve fiziksel uygunluğun olumlu bir etkisi olması beklense de farklı organ ve sistemlerin biyolojik yaşlarının her zaman senkronize olmadığını buldu.
Araştırmada, daha çeşitli bağırsak mikrobiyotasına sahip olmanın, daha genç bir bağırsağın göstergesi olduğu ortaya kondu. Bununla birlikte bu, böbreğin yaşlanması üzerinde olumsuz bir etki anlamına geliyor, çünkü araştırmacılar tür çeşitliliğinin böbreklerin daha fazla çalışmasına yol açacağını varsayıyor.
Araştırmaya göre, bu tür bir tutarsızlık, bütün vücut genelinde birden fazla “saatin” varlığını gösteriyor.
Araştırmacılar, fiziksel uygunluğu incelemenin yanı sıra kan ve dışkı örnekleri ve yüzdeki cilt görüntülerini temin etmek için Shenzhen’de yaşayan 20 ila 45 yaşları arasındaki 4 bin 66 gönüllü ile çalıştı. Bu gönüllülerin yüzde 52’sini kadınlar, yüzde 48’ini erkekler oluşturdu.
Araştırmanın ortak sorumlusu Shenzhen’deki Beijing Genomik Enstitüsü ve Çin Ulusal GeneBank’tan Xu Xun, “Kan ve dışkı örneklerinden tanımlanabilen biyogöstergeler ve rutin bir vücut muayenesinden elde edilen bazı ölçümler kullandık” dedi.
Araştırmacılar çalışmalarında metabolizma ve bağışıklık gibi 403 özelliği ölçtü ve bunları kalp, böbrek, karaciğer, cinsiyet, yüz derisi, beslenme, bağışıklık, zindelik ve bağırsak mikrobiyomu olmak üzere dokuz kategoride sınıflandırdı.
Araştırmacılar bunun ardından, gönüllüleri kronolojik yaşlarından daha hızlı mı yoksa daha yavaş mı yaşlandığına karar vermeden önce, farklı vücut sistemlerini birbiriyle ilişkilendirmek için bir yaşlanma oranı endeksi geliştirdi.
Araştırmaya göre, bazı aşırı kilolu bireyler metabolizmaları ile ilgili olarak daha hızlı yaşlanma oranına sahip olabilirken, diğerleri karaciğerlerinde daha hızlı yaşlanma oranına sahip olabiliyor.
Araştırmacılar, bu bulguların sağlık durumunu iyileştirmek ve gelecekte yaşlanma sürecini yavaşlatmak için müdahale hedefleri olarak kullanılabileceğini belirtti.
Bir sonraki adım olarak araştırmacılar, bulgularını doğrulamak için katılımcılarla birlikte düzenli bir takip planlıyor. Ayrıca tek hücre teknolojisi de, programlanmış yaşlanmaya daha detaylı bakmak için kullanılacak.
Araştırmanın ortak sorumlu yazarlarından biri olan Rusya’daki Lobachevsky Devlet Üniversitesi’nden Claudio Franceschi de yaşlanan bir bireydeki hücreden hücreye varyasyonun, hücre tipleri ve dokuları içindeki heterojenlik hakkında önemli bilgileri ortaya çıkaracağını ve böylece yaşlanma mekanizmalarına ilişkin içgörüler sağlayacağını söyledi.