Amerikan Basketbol Ligi’nin (NBA) 75. yıl etkinlikleri sürüyor. Yönetim, lig tarihinin gelmiş geçmiş en iyi 15 koçunu duyurdu. Liste, ligde …
Amerikan Basketbol Ligi’nin (NBA) 75. yıl etkinlikleri sürüyor. Yönetim, lig tarihinin gelmiş geçmiş en iyi 15 koçunu duyurdu.
Liste, ligde mevcut ve eski 43 baş antrenörün yanı sıra Ulusal Basketbol Antrenörleri Birliği ve Yönetici Direktör David Fogel’in oylarıyla belirlendi.
Basketbol yorumcusu Ara Gözbek’in listeyi ele aldığı yazısının tamamı şu şekilde:
“NBA ve NBA Koçlar Birliği, NBA tarihinin gelmiş geçmiş en büyük 15 koçunu seçmiştir. Bazı isimleri zaten basketbolla yakından veya uzaktan ilgilenmeyen insanlar dahi tanıyordur, ismini duymuştur.
NBA her zaman oyuncuların ligi olmuştur bugüne kadar ve hiçbir zaman koçlar üzerinden tartışmalar açıkçası çok açılmamıştır. Yani bugün bu listeyi NBA bize sunmasaydı gerçekten kendi kendimize bu listeyi yapamayabilirdik. Halbuki söz konusu oyuncular oldu mu herkesin kendine ait bir listesi dahi vardır, öyle değil mi? Hatta insanlardan gelmiş geçmiş en büyük 10 basketbolcuyu listelemesini isteseniz herkes biraz benzer, biraz farklı, değişik sıralamalı listeler ortaya koyabilir.
NBA, koçlar ile ilgili bu listeyi sunarken sırasız sundu bu arada. Bir göz atalım;
– Red Auerbach
– Larry Brown
– Chuck Daly
– Red Holzman
– Phil Jackson
– K.C. Jones
– Steve kerr
– Don Nelson
– Gregg Popovich
– Jack Ramsay
– Pat Riley
– Doc Rivers
– Jerry Sloan
– Erik Spoelstra
– Lenny Wilkens
Hazır koçlar üzerine bir yazı yazarken konuyu biraz farklı açılardan ele almamızda fayda var.
Topu oyuna şuradan sokalım; Türkiye’deki spor iklimi, hatta futbol ikliminde şu tür bir bakış açısı vardır; “iyi oyuncularla iyi antrenör olursun” Bu tamamen yanlış bir görüş değil esasında ama tamamen doğru bir görüş olduğunu da söyleyemeyiz.
Takım sporlarında her şey oyuncular üzerinde düşünülmeye ve konuşulmaya çalışılıyor. Bu bakış açısını çürütecek yüzlerce argüman ortaya koyabiliriz. Jürgen Klopp, Borussia Dortmund’da çalışmaya başlayan kadar Dortmund en son ne zaman dünya futbol haritasında yer alıyordu?
Phil Jackson’ın gelişiyle Michael Jordan ve Bulls, üç sene üst üste şampiyonluğa ulaştı. Buraya kadar okuyanlar Phil Jackson’ın ne kadar büyük bir koç olduğunu düşünebilir ama şimdiki vereceğim detay daha belirleyici olacak. 1993 yılında Michael Jordan basketbolu bıraktı, yani ligin en önemli oyuncusu. Jordan’ın basketbolu bırakmasıyla Bulls’un dibe vuracağı düşünülüyordu. Phil Jackson, sırf elinde bir Scottie Pippen ile playofflarda Doğu Konferansı yarı finalini gördü ve New York Kincks’i 7.maça kadar sürükledi.
1996’da Shaquille O’Neal ve Kobe Bryant Lakers forması giymeye başladı. 1999’a kadar 3 sezonda bir NBA Finali dahi göremediler. Phil Jackson’ın 1999 yazında Lakers’ın koç olmasının ardından Lakers üç sene üste üste şampiyon oldu. Michael Jordan ve Kobe Bryant kariyerlerinde, Phil Jackson’sız şampiyonluk kazanmamıştır.
Pat Riley’den en son bahsetmek istiyordum ama tam yeri gelmişken bu klasörü aralamasak olmazdı. 80’li yıllarda Magic Johnson ve Kareem Abdul-Jabbar’lı “Showtime Lakers”ın koçuydu Pat Riley. O zamanlarda Pat Riley için benzer tartışmalar oluşuyordu. NBA tarihinin gelmiş geçmiş en büyük beş oyuncusunun ikisinin aynı takımda olduğu bir takımın koçuydu neticede.
Pat Riley, Lakers’tan ayrıldıktan sonra Magic Johnson ve Kareem Abdul-Jabbar şampiyonluk kazanamamışlardır. Pat Riley, yıllarca yarışta olmayan New York Knicks’i 1994 NBA Finalleri’ne taşımıştır. Ardından Miami Heat’in başına geçmiştir ve Miami Heat’in NBA haritasına koymuştur. Ardından başkanlık yapmış NBA tarihinin gidişatına yön verecek iki olaya imza atmıştır.
Birincisi; 2004 yazında Shaquille O’Neal’ı Lakers’tan takasla Miami’ye getirerek. Sonuçta hemen 2 sene içinde Miami Heat ilk şampiyonluğuna onun koçluğunda ulaşmıştır. İkinci büyük hamlesi ise 2010 yazında ligin en önemli oyuncusu LeBron James’i Miami’ye getirerek o dönem ligin en önemli 5-6 oyuncusundan ikisiyle, Dwyane Wade ve Chris Bosh’la aynı takımda buluşturmuştur.
Dört sene üst üste NBA Finali ve iki şampiyonluk daha. Bu süreçte başkanlık görevindedir ama sonuç olarak bir koç olarak girdiği camiada kalarak fark yaratmıştır. O dört NBA finalindeki koç ise Erik Spoelstra’dır ki o da bu yüzden bu listede yer almıştır.
Spoelstra, Miami Heat organizasyonunda video odasında görev yapan bir editördür. O da Pat Riley’nin keşfidir. Cidden muazzam bir hikaye.
Gregg Popovich ile ilgili birkaç şeyden bahsetmek lazım. Bir adam düşünün; bir takımı neredeyse çeyrek asır yarışmacı takım seviyesinde tutabiliyor. Kazandığı beş NBA şampiyonluğundan bahsetmiyorum bile. Bu başlı başına çok büyük bir başarıdır; bir takımı sürekli yarışmacı takım seviyesinde tutabilmek.
Gregg Popovich’in ne kadar önemli bir koç olduğunu vurgu yapabilecek bir sormamız lazım, o da şu; Tony Parker, 17 sene boyunca San Antonio Spurs’de Tim Duncan yanında ve Gregg Popovich’in altında oynamasaydı NBA’de bu kadar iz bırakmış, üst seviyede yer almış bir oyuncuya dönüşebilecek miydi? Hatta daha sert sormak gerekirse NBA kariyeri bu kadar uzun sürecek miydi?
O yüzden ne Gregg Popovich’in Tony Parker’ın üzerindeki etkisini ne de herhangi bir koçu herhangi bir oyuncunun üzerindeki etkisini asla küçümsemeyin.
Aslında bu listede yer alan tüm koçlar çok kıymetlidir ve kendileri ile ilgili yazılabilecek çok fazla hikaye var, biliyorum. Ama bu yazımızda sadece koçluğun yarattığı etkiler ve farklar üzerinden açmaya çalıştık konuları. Bu listede eksik gördüğüm birkaç isim var yalnız. Bu listede kesinlikle Rudy Tomjanovich olmalıydı, bir de George Karl.”
