Yaklaşık dört yıl önce yürürlüğe giren uygulama, birçok kişiye, dolayısıyla ailelerine karşı hukuksuzluk olarak değerlendirilmiş ve tepkilere …
Yaklaşık dört yıl önce yürürlüğe giren uygulama, birçok kişiye, dolayısıyla ailelerine karşı hukuksuzluk olarak değerlendirilmiş ve tepkilere neden olmuştu.
Buna göre, “Terör örgütlerine ya da Milli Güvenlik Kurulu’nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan” isimlerin ihracına karar verilmiş ve dört liste yayımlanmıştı. Bu isimlerin silah ruhsatlarının, gemi adamlığına ilişkin belgelerinin ve pilot lisanslarının iptal edileceği, oturdukları kamu konutlarından ya da vakıf lojmanlarından tahliye edilecekleri, özel güvenlik şirketlerinin kurucusu, ortağı ve çalışanı olamayacakları, pasaportlarının iptal edileceği, varsa büyükelçi, vali gibi unvanları ve müsteşar, kaymakam ve benzeri meslek adlarını ve sıfatlarını kullanamayacakları hüküm altına alınmıştı. CHP, bu düzenlemelerin iptal edilmesi için AYM’ye başvuruda bulunmuştu. İptal talebi gerekçesinde özetle “Kamu görevinden çıkarma tedbirinin süre yönünden herhangi bir belirleme içermediği, kapsamının geniş tutulduğu, kişiler hakkında objektif, tarafsız ve şeffaf bir soruşturma süreci yürütülmediği, savunma hakkı tanınmadan görevlere son verildiği” vurgulanmıştı.
İHLAL EDİLDİ
Başvuruyu değerlendiren AYM, iki düzenlemede oybirliğiyle iptal kararı verdi. Düzenlemenin ilk maddesindeki “üyelik ve mensubiyet” ibarelerini iptal eden AYM, “masumiyet karinesi”ne işaret etti. “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” hükmüne dikkat çekilen kararda, bu ilkenin hukuk devletinin gereği olduğu vurgulandı. Kararda, “Hiç kimse, suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar yargılama makamları ve kamu otoriteleri tarafından suçlu olarak nitelendirilemez ve suçlu muamelesine tabi tutulamaz. Listelerde yer alan kişiler hakkında kesin hükümle sonuçlanan herhangi bir yargısal sürecin varlığına yönelik açıklama yapılmamıştır. Dolayısıyla kesinleşmiş mahkûmiyet hükmü olmadan kişilerin suçlu sayılmasına neden olabilecek ifadeler içeren kural, masumiyet karinesini ihlal etmektedir” denildi.
Pasaportların iptal edilmesine yönelik düzenleme de iptal edildi. Herkesin yerleşme ve seyahat özgürlüğüne sahip olduğu, yurtdışına çıkma özgürlüğünün ancak suç soruşturması veya kovuşturması nedeniyle hâkim kararıyla sınırlanabileceğinin hüküm altına alındığının anımsatıldığı kararda, düzenlemeyle kişilerin seyahat hürriyetine, olağanüstü dönemde, durumun gerektirdiği ölçüyü aşan bir sınırlama getirdiği belirtildi.
AYM KARARLARI UYGULANIR MI?
Anayasa Mahkemesi’nin son kararlarının ne sonuç doğuracağını, avukat Kemal Aytaç şöyle değerlendirdi: AYM’nin tespiti ve iptal ettiği hususlar yerinde ve doğru. Ancak bu kararların hayata geçirilmesi için, yasanın uygulandığı kurumlara bu yönde genelge gönderilip işlerinden ihraç edilenlerin geri alınması gerekir. Pasaport veren kurumlara da bu yönde uygulama yapmaları için talimat verilmelidir. Önümüzdeki süreçte ilgili bakanlıkların AYM kararlarını ne ölçüde uygulayıp uygulamadığını göreceğiz. Kişisel görüşüm, hükümetin bunları yerine getirmekten kaçınacağı yönünde.