Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) aldığı son faiz indirimi kararı sonrası, Türk Lirası yabancı para birimleri karşısında rekor düzeyde …
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) aldığı son faiz indirimi kararı sonrası, Türk Lirası yabancı para birimleri karşısında rekor düzeyde değer kaybetti. TCMB’nin piyasaya satım yönünde yaptığı müdahaleler de istenen sonucu veremedi. Döviz kurunun yükselmesiyle alım gücünde tarihi bir düşüş yaşayan yurttaşlar, artan gıda fiyatları karşısında çaresiz kaldı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da gıda fiyatlarındaki artışın sebebi olarak zincir marketleri ve stokçuları suçlamıştı. Erdoğan, Katar ziyaretinin dönüşünde yaptığı konuşmada dini referanslar göstererek, “Stokçuların mallarına el koyacağız” demişti.
Konuyla ilgili Cumhuriyet’ten Altuğ Yerlisu’ya konuşan tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, gıdadaki fiyat artışlarına dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Yaşanan fiyat artışından hükümetin tarım politikasını sorumlu bulan Yıldırım, krizden çıkış için tarımda üretimin artırılmasının gerekli olduğunu vurguladı.
“DEVLET STOKÇULARA DESTEK VERİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın stokçuları hedef alan açıklamalarını değerlendiren Ali Ekber Yıldırım, “Devlet stokçulara destek veriyor” dedi.
Hükümetin tarım politikasında yaptığı yanlışları başkalarına fatura etmeye çalıştığını kaydeden Yıldırım, “Daha önce soğan patates depoları basıldı, beş zincir markete ceza kesildi. Halbuki bu market zincirlerin yöneticileri cumhurbaşkanına en yakın isimler. Bir telefon bile açsa ulaşabileceği isimler” diye devam etti.
Yıldırım, iktidarın 2005 yılında çiftçiyi korumak adına çıkarttığı “Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu“nu hatırlatarak, stokçulara devletin destek verdiğini ifade etti.
“NE MARKETLER NE STOKÇULUK”
“Bizim sorunumuz ne zincir marketler ne de stokçuluk” diyen Yıldırım, şunları söyledi:
“Stokçuluk dediğimizde eskiden buğday alımı yapılırken daha çok un sanayicileri, zaireciler veya yemciler gidip birisini alıp stokluyordu. Şimdi sadece Türkiye’de değil dünyada da tarımsal emtialar bir yatırım aracına dönüştü. Yani döviz alır gibi, hisse senedi gibi alır gibi insanlar buğday alıyor, pamuk alıyor, tarım emtiaları alıyor. Aldıkları ürünleri ellerinde bekletince fiyatlarda artış yaşanıyor. Bu bir risk tabii ama ona uygun olarak davranılıyor. Türkiye’de de lisanslı depolar var. Bu ürünleri alıp depoya koyana bir de devlet destek veriyor. Stokçuluk buysa, devlet stokçuları destekliyor. Yani burada hedef şaşırtma var. O depolara bazı ürünler var ki istese de stok da yapamazsınız. Yumurtayı ne kadar stoklayabilirsiniz, böyle bir şey mümkün değil.”
“FIRSAT KAÇTI”
Yıldırım, salgının yarattığı belirsizliğin, ülkeleri satış konusunda daha temkinli olmaya ittiğini söyledi. “Türkiye için salgın dönemi büyük bir fırsattı” diyen Yıldırım, hükümetin tarım politikaları nedeniyle bu fırsatın kaçırıldığını söyledi.
(Ali Ekber Yıldırım)
“TARIMSAL ÜRÜNLER YATIRIM ARACI OLARAK GÖRÜLÜYOR”
Tarımsal ürünlerin tüm dünyada bir yatırım aracı olarak görüldüğünü belirten Yıldırım, şunları söyledi:
“Dünyada da böyle bir eğilim var. Dünyadaki boyutu daha farklı. Dünyada bugün gıda fiyatlarının bu kadar yükselmesinin nedeni, dünyada gıda sektörüne hâkim olan büyük şirketlerden kaynaklı. Türkiye’de de bu alana yapılan yatırımlar artıyor. Bu bir yatırım aracı olarak görülüyor. Birine neden dolar alıyorsun niye elinde tutuyorsun denilebilir mi? Buğday tutuluyorsa ona da denemez. Burada hükümetin yapması gereken tarımsal üretimi artırıp toprak mahsülünün elinde yeteri miktarda buğday stoğunu sağlamak. Bunları piyasa arz ettiğinde fiyatları ona göre dengeleyecek. Şu an da TMO ithalat yaparak bunu sağlamaya çalışıyor.”
TMO’nun piyasayı düzenlemek için ithalata başvurmasının da döviz fiyatları nedeniyle zora girdiğini belirten Yıldırım, “Bir ton buğdayın fiyatı 400 dolar civarına yaklaştı” diyerek, TMO’nun müdahale aracı olarak ithalat kartını kullanmasının artık kolay olmadığını söyledi.
“2022’DE FİYATLAR DAHA DA YÜKSEK OLACAK”
Yaşanan gübre krizinde de çiftçiye hiçbir destek verilmediğini hatırlatan tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, krizden çıkış yolu olarak üreticinin desteklenmesi ve üretimin artırılmasını gösterdi.