Dışişleri kaynaklarından gelen son dakika bilgisine göre, İsrail güçleri tarafından alıkonulan Madleen isimli gemide bulunan iki Türk aktivist, Şuayb Ordu ve Yasemin Açar, serbest bırakılarak İsrail'den ayrıldı. Bu gelişme, Türkiye'de sevinçle karşılandı. Peki, Madleen gemisi olayı nedir ve aktivistler neden alıkonulmuştu? İşte detaylar...

Madleen Gemisi Olayı: Neler Yaşandı?

Özgürlük Filosu Koalisyonu adlı sivil toplum kuruluşunun Gazze'ye yönelik ablukayı kırmak ve bölgeye insani yardım ulaştırmak amacıyla düzenlediği son misyon çerçevesinde, Madleen adlı gemi 1 Haziran'da İtalya'dan yola çıkmıştı. Ancak İsrail ordusu, Gazze'ye yaklaşan gemiye 9 Haziran'da müdahale ederek gemide bulunan 12 gönüllüyü alıkoymuştu. Alıkonulan gönüllüler arasında Türk vatandaşları Şuayb Ordu ve Yasemin Açar da bulunuyordu.

Olayın ardından Türkiye, İsrail nezdinde girişimlerde bulunarak vatandaşlarının serbest bırakılmasını talep etmişti. Dışişleri Bakanlığı kaynakları, yapılan görüşmeler sonucunda Şuayb Ordu ve Yasemin Açar'ın serbest bırakıldığını ve İsrail'den ayrıldığını duyurdu.

Serbest Bırakılan Aktivistler Kimler?

• Şuayb Ordu: Türk aktivist
• Yasemin Açar: Türk asıllı Almanya vatandaşı

Aktivistleri taşıyan uçağın Tel Aviv'deki Ben Gurion Havalimanı'ndan havalandığı belirtildi. İsrail'in 72 saati aşkın süre gözaltında tuttuğu diğer aktivistlerin de sınır dışı edilmek üzere havalimanına getirildiği aktarıldı.

Havalimanına getirilen diğer aktivistler arasında Hollanda'dan Mark van Rennes, Brezilya'dan Thiago Avila, Fransa'dan Reva Viard ve Avrupa Parlamentosunun Fransız üyesi Rima Hassan olduğu belirtilmişti. İsrail'in hala gözaltında tuttuğu Fransa vatandaşı aktivistler Pascal Maurieras ve Yanis Mhamdi'nin ise yarın öğleden sonra ülkeden sınır dışı edilmesi bekleniyor.

Bu olay, İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ablukanın uluslararası kamuoyunda yarattığı rahatsızlığı bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye'nin girişimleri sonucu iki vatandaşının serbest bırakılması, diplomatik başarı olarak değerlendiriliyor. Madleen gemisi ve benzeri insani yardım girişimlerinin geleceği ise belirsizliğini koruyor.