12 Mayıs 2025 Pazartesi

PKK Feshi: Işık mı, Yoksa Tren mi Geliyor? İşte Riskler!

PKK'nın feshi konusu, Türkiye'nin gündemine bomba gibi düşerken, bu durumun olası sonuçları ve riskleri tartışılmaya devam ediyor. Medyaradar analisti Atilla Akar, "Açılım süreci" olarak adlandırılan bu yeni dönemin, beklenmedik tehlikeler barındırabileceği konusunda uyarıyor. Akar, iyimserliğin yanı sıra gerçekçi bir bakış açısıyla sürecin değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

"PKK'nın Feshi" Süreci Ne Anlama Geliyor?

Akar, terörün sona ermesi, silahların susması ve anaların ağlamaması gibi dileklerin herkesin ortak temennisi olduğunu belirtiyor. Ancak, geçmişte yaşanan benzer süreçlerdeki olumsuz tecrübelerden ders çıkarılması gerektiğini savunuyor. İmralı ziyaretleri, Abdullah Öcalan'ın mesajları ve hızlı bir şekilde gelişen olaylar silsilesi, bazı soru işaretlerini beraberinde getiriyor. Akar, bu süreçte dikkatli olunması ve olası risklerin göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çiziyor.

  • PKK'nın feshi sürecinin riskleri neler?
  • Geçmişteki açılım süreçlerinden dersler çıkarıldı mı?
  • Sürecin sonunda Türkiye'yi neler bekliyor?

Tünelin Ucundaki Işık, Trenin Farları mı?

Akar, herkesin gözlerinin kamaşmış olabileceği ve tünelin sonundaki ışığın, aslında üzerlerine doğru gelen trenin farları olduğunu fark etmeyebileceği uyarısında bulunuyor. Birinci açılım sürecinde PKK'nın daha da güçlenerek çıktığını hatırlatan Akar, benzer bir durumun tekrar yaşanmaması için önlem alınması gerektiğini ifade ediyor. Varsayımlar üzerinden hareket etmek yerine, gerçekçi senaryoların değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Akar, olası bir anlaşma durumunda PKK'nın silah bırakması, Apo'nun serbest bırakılması, militanların dağdan inmesi ve hatta parlamentoya girmesi gibi senaryoların gerçekleşebileceğini belirtiyor. Ancak, bu durumun yeniden aldatılmayacağımızın garantisi olmadığını ve bu ihtimallerin dikkate alınması gerektiğini savunuyor.

Yeni Bir Marka mı Piyasaya Sürülecek?

Akar, PKK'nın kendini feshetmiş gibi görünse bile, yan yapılanmalarının varlığını sürdürebileceği veya genç bir grubun "Biz bunu onaylamıyoruz" diyerek yeni bir örgüt kurabileceği ihtimalini dile getiriyor. Dağ terörünün sona ermesiyle şehir yapılanmasının yeni ve kitlesel bir kent terörüne dönüşebileceği uyarısında bulunuyor. Bu durumda, "Keşke dağda kalsalarmış" bile diyebileceğimiz bir noktaya gelinebileceğini ifade ediyor.

Akar, daha önce yazdığı bir yazıda TAK'ı (Teyrêbazê Azadiya Kurdistan / Kürdistan Özgürlük Şahinleri) PKK'nın maskelenmiş "Gladyosu" olarak tanımlamış ve bu örgütün PKK'nın üstlenmekten çekineceği türde eylemler için oluşturulmuş bir "İkincil marka" olduğunu belirtmişti. Ona göre TAK, PKK'nın rüşeym halindeki devletleşme çabasının "Kontr-gerillası"dır.

Sonuç olarak, PKK'nın feshi sürecinde dikkatli olunması, olası risklerin göz ardı edilmemesi ve gerçekçi senaryoların değerlendirilmesi büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, "Ba'de Harâbil - Basra" (Basra Yıkıldıktan sonra) olduktan sonra hiçbir fayda sağlamayacaktır.

İlgili Haberler