CHP, tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltı sürecinde kaybolduğu iddia edilen telefonunun operasyonla bulunduğu haberlerine sert tepki gösterdi. İktidara yakın medyada çıkan haberlerin ardından CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, TBMM'de yaptığı açıklamalarla iddialara yanıt verdi. Başarır, telefonun bulunduğu yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını ve soruşturmanın şeffaf yürütülmediğini savundu.

CHP'den Sert Tepki: "Tüm Görüşmeler Dinleniyor!"

Ali Mahir Başarır, yaptığı açıklamada, "Ekrem Bey'in telefonunun ya da benim telefonumun gizli bir tarafı yok ki. Zaten tüm görüşmelerimizi dinliyor beyefendiler," ifadelerini kullandı. Başarır, savcıların soruşturmayı bazı gazeteci ve televizyoncularla yürüttüğünü, avukatların ve İmamoğlu'nun bu konuda bilgilendirilmediğini iddia etti. Başarır'ın açıklamaları şu şekilde devam etti:

• "Savcılar soruşturmayı emniyet ve jandarmayla yürütürdü.
• Gerçekten bir bilgim yok ve 2. numaradan da bir bilgim yok ve olduğunu da zannetmiyorum."

Başarır, İBB soruşturmasıyla ilgili olarak da çarpıcı açıklamalarda bulundu. 19 Mart'ta olmayan delillerin bugün arandığını, gözaltına alınanların ifadelerini değiştirmek zorunda bırakıldığını öne sürdü. Başarır, bu durumun hukuka aykırı olduğunu ve ifadelerin yok hükmünde olduğunu savundu. Başarır, "Bizim nezdimizde yok hükmünde ifadelerdir," dedi.

"Rezalet Bir Soruşturma" İddiası

Ali Mahir Başarır, soruşturmanın başından beri usulsüzlüklerle dolu olduğunu ve büyük hukuksuzluklar yaşandığını iddia etti. Başarır, "Ergenekon, Balyoz dönemini gördük rezalet soruşturmalar gördük, ben böyle bir rezalet görmedim," şeklinde konuştu. Başarır, soruşturmanın yalanlarla dolu olduğunu ve tek gerçeğin masumiyet olduğunu vurguladı.

Başarır, İmamoğlu'nun evine yapılan baskınla ilgili de şüphelerini dile getirdi. "Kendisinin bilmediği evi mi var?" diye soran Başarır, bu tür haberlerin akşam televizyonlardan duyulduğunu ve büyük skandalların ortaya çıkacağını öne sürdü.

Türkiye'de siyasi arenada yaşanan bu gelişmeler, hukuk devleti ilkesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Soruşturmaların şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmesi, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve hukukun üstünlüğünün sağlanması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, toplumda güvensizlik ve adaletsizlik duygusu derinleşebilir. Bu nedenle, yetkililerin bu tür iddialara karşı hassasiyet göstermesi ve gerekli adımları atması gerekiyor.