Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) normal şartlarda Haziran 2023’te yapılacak kritik önemdeki seçimleri kazanmak için başta ekonomi olmak üzere …
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) normal şartlarda Haziran 2023’te yapılacak kritik önemdeki seçimleri kazanmak için başta ekonomi olmak üzere, seçmen tabanını genişletme ve oy kaybını önlemeye dönük bir dizi düzenlemeyi 2022’de yaşama geçirmeyi hedefliyor.
AKP’nin önceliğini, en fazla oy kaybına neden olabilecek etken olarak değerlendirilen hayat pahalılığından en fazla etkilenen dar gelirli kesimlerin rahatlatılmasına dönük adımlar oluşturacak.
Bu kapsamda asgari ücretin kimi AKP sözcülerinin de dile getirdiği gibi “insani düzeye” çekilmesi, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT), 3600 ek gösterge düzenlemelerinin yaşama geçirilmesi planlanıyor.
Ayrıca, Seçim Yasası değişikliği, yeni anayasa çalışması, Cumhur İttifakı’nın genişletilmesi de AKP’nin seçime dönük hedefleri arasında.
Asgari ücretliye ve emekliye zam
İktidar partisinde en önemli sorun olarak vatandaşa “hayat pahalılığı” olarak yansıyan enflasyon görülüyor. Bu nedenle de dar gelirli kesimlerin “cebini rahatlatacak” adımların, seçimlere dönük çalışmalarda önceliği oluşturacağı ifade ediliyor. Bunların başında da asgari ücretliler ve emekliler bulunuyor.
Türkiye’de çalışan kesimlerin yaklaşık yarısını asgari ücret veya altında ücret alanlar oluşturuyor. İktidar partisine de en çok şikayet bu kesimlerden geliyor.
Bazı AKP sözcüleri de “asgari ücretin insani seviyeye” getirilmesi gerektiğini dile getiriyor. Bu nedenle de gözler hükümetin asgari ücretliye vereceği zamma çevrilmiş durumda.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, 2022 yılında dönük asgari ücret hedefini “enflasyon karşısında emeği koruyacak bir ücret seviyesinin belirlenmesi” olarak açıkladı. AKP kulislerinde ise asgari ücretin en az yüzde 20 artması gerektiği, bunun üzerine de bir miktar refah payının konulabileceği ifade ediliyor.
Emekli aylıklarının artırılması için de çalışma yapıldığı belirtilirken, AKP kulislerinde “2 bin liranın altında emekli maaşı kalmamasının” hedeflendiği ifade ediliyor.
EYT’li sorununa formül aranıyor
İktidar için sorunlu alanlardan birisini ise kısaca EYT’li olarak adlandırılan “ emeklilikte yaşa takılanlar” oluşturuyor.
2019 yerel seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, EYT’lilere “Tutturmuşlar EYT, Niçin erken emeklilik? Bırakalım ne zaman emekli olmaları gerekiyorsa olsunlar. İskandinav ülkelerinin hepsi erken emeklilik sistemiyle battı” diye tepki göstermiş ve bu alanda düzenleme yapılmayacağı mesajı vermişti.
Ancak halen sayıları 6 milyonu bulduğu belirtilen birçok EYT’li iktidarın tutumunu, seçimlerde oy pusulalarına “EYT” yazarak protesto etmişti.
EYT’lilere düzenlemeye mesafeli duran Erdoğan’ın, 2023 seçimleri öncesinde sorunun çözümü için çalışma yapılması talimatı verdiği belirtiliyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yürütülecek çalışma kapsamında AKP içinde formül arayışı sürüyor. Bu kapsamda prim süresi dolmuş ama emeklilik yaşı gelmeyen kesimlere “erken emeklilik” öngörülmüyor. Ancak, geçmişe dönük prim borçları ve her ay ödenen genel sağlık sigortası aylık primlerini devletin karşılaması seçeneği üzerinde duruluyor.
Ayrıca, halen gazeteciler, madenciler, sağlıkçıların da aralarında bulunduğu bazı meslek gruplarındaki “yıpranma hakkı”nın kapsamının genişletilmesi de tartışılıyor. Yıpranma hakkı kapsamına giren meslek gruplarının sayısının artırılarak, erken emeklilik yolunun açılması formülü üzerinde duruluyor.
3600 ek gösterge
AKP’nin 2018’deki seçim vaadleri arasında yer alan 3600 ek gösterge düzenlemesi de iktidarın gelecek yıl yaşama geçirmeyi düşündüğü düzenlemeler arasında.
Kapsama giren meslek grubundaki devlet memurlarının emekli maaşlarında artışa yol açacak düzenleme için Çalışma Bakanlığı, sendikalarla çalışma yapacak.
Düzenleme yaşama geçerse Ek göstergesi 3600 olan bir memur, göstergesi daha düşük olan bir memurdan emeklilikte daha fazla maaş ve ikramiye alabilecek.
Yeni anayasayı yapacak çoğunluk için oy istenecek
Ekonomiye dönük düzenlemelerin yanı sıra MHP ile birlikte “yeni Anayasa” hedefi koyan AKP, seçim öncesinde anayasa değişikliğini kamuoyuna açıklamayı ve TBMM’ye de sunmayı planlıyor.
İki partinin sandalye sayısı anayasa değişikliği yapmaya yeterli olmadığı için AKP muhalefetten de destek aramayı planlıyor. Ancak muhalefet sözcüleri, “başkanlık sistemi” içeren anayasa çalışması içinde olmayacaklarını dile getirdiği için bu değişikliğin yaşama geçme şansı düşük görülüyor.
“Başkanlık sisteminin aksayan yönlerinin düzeltilmesi, parlamentonun güçlendirilmesi”ne dönük önerilere de yeni Anayasa çalışmasında yer vermeyi düşünen AKP, seçim kampanyasında bunu koz olarak da kullanmayı düşünüyor.
Bu çerçevede “sivil anayasa yapmaktan kaçan muhalefetin, halka şikayet edileceği” belirtilirken, seçmenden “Yeni Anayasa yapacak çoğunluk için oy isteneceği” belirtiliyor.
Z kuşağını kazanma hesabı
AKP’nin hedef kitlesinde yer alan kesimlerden birisini de Z kuşağı olarak adlandırılan gençler oluşturuyor.
Seçimlerde iktidarı belirlemede önemli rol oynayacağı ifade edilen gençleri, partiye kazandırmak için önümüzdeki haftalardan itibaren bir dizi etkinliğin yaşama geçirilmesi planlanıyor.
Bu kapsamda ilk olarak 16 Kasım’da Ankara Millet Bahçesi’nde “Belediyeler Gençlik Festivali” düzenlenecek ve bunların devamı da gelecek.
Ayrıca parti içinde Z kuşağının beklentilerinin belirlenmesi ve buna dönük politikalar oluşturulması da gündemde.
İttifakı genişletme arayışı
AKP, MHP ve BBP ile yapılan seçim ittifakını 2023 seçimlerine de taşımayı hedefliyor.
Ancak karşısında geniş bir muhalefet cephesi oluşan iktidar partisi, ittifakı genişletmenin yollarını arıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, buna dönük ilk adımı Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’le görüşerek atmıştı. Saadet Partisi’nin Millet İttifakı içinde yer almasına karşı çıkan Asiltürk, Cumhur İttifakı’na sıcak baktığının mesajlarını da vermişti. Ancak Asiltürk’ün 1 Ekim’te yaşamını yitirmesi bu görüşmelerin yarım kalmasına yol açtı.
“İttifakların seçim sathı mailine girildiğinde” konuşulabileceğini sık sık dile getiren Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun ise iktidar partisine mesafeli duruşu biliniyor. AKP, bu partinin Cumhur İttifakı’nda yer almasa da 2019’daki İstanbul seçimlerinde olduğu gibi seçimlere tek başına girmesinin de kendilerine yarayacağını hesaplıyor.
Vatan Partisi ile ittifaka “Biz kendimize benzeyen partilerle ittifak yaparız” denilerek karşı çıkılırken, Fatih Erbakan’ın liderliğindeki Yeniden Refah Partisi ile ittifaka sıcak bakılıyor.
İYİ Parti’nin de Cumhur İttifakı’na katılması için geçmişte çağrı yapan AKP, Meral Akşener’in bu seçeneğe kapıları kapatması nedeniyle, bu olasılığı gündeminden çıkarmış görünüyor.
Alevi ve Kürt seçmenle tabanı genişletme hedefi
AKP ayrıca bir süredir cemevlerinin statüsü ve Alevi yurttaşların taleplerine ilişkin İçişleri Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı eliyle bir çalışma yürütüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 25 Ekim’deki kabine toplantısında “58 ildeki 1585 cemevini ziyaret ederek, taleplerini içeren bir raporu” görüştüklerini açıklamıştı.
AKP içinde “Alevi açılımı” olarak nitelendirilmese de geçmiş yıllarda yapılan çalıştay raporlarının güncellenerek Alevi toplumunun ortak taleplerine dönük düzenlemeler yapılması gündemde.
Bu kapsamda Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir “Alevi Cemaati Başkanlığı”nın kurulması ve yeni Anayasa önerisinde de bu kesimlere dönük düzenleme seçenekleri tartışılıyor.
AKP’de tartışılan bir başka konu ise Kürt seçmenin desteğini almak için atılması gereken adımlar.
AKP kulislerinde, partiye oy veren Kürt seçmenden büyük bir kopuş olmadığı savunulsa da özellikle “kararsız Kürt seçmeni” kazanmak için sahada çalışma yapılması gerektiği ifade ediliyor.
2023 seçimlerinde yüzde 1 oyun bile çok değerli olduğuna dikkat çeken AKP kaynakları, ekonomik alanda yatırım odaklı düzenlemelerin yapılabileceğini ifade ediyorlar.