Murat Yıldırım (48), böbrek hastası kardeşi Uğur Yıldırım’a (43) sağlığına kavuşması için böbreğini vermeye karar verdi. Yapılan tetkiklerde …
Murat Yıldırım (48), böbrek hastası kardeşi Uğur Yıldırım’a (43) sağlığına kavuşması için böbreğini vermeye karar verdi.
Yapılan tetkiklerde böbrekleri uyumlu çıkan kardeşler, Düzce Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Kemal Peker ve ekibi tarafından ameliyata alındı.
Başarılı operasyonla böbrek nakli gerçekleşen Uğur Yıldırım, tedavi sonrası ağabeyiyle taburcu oldu.
“ÇOCUKLAR GİBİ SEVİNDİM”
Yıldırım, yaptığı açıklamada, böbrek yetmezliğinde son evreye geldiği için hızlı şekilde organ nakli olması gerektiğini belirterek, “Bu konuyu ailemle paylaştım. Ağabeyim öncülük yaptı. ‘Ben veririm’ dediğinde çocuklar gibi sevindim. Böbrek nakli olmadan önce çok huzursuzdum; tansiyonlarım 14-15’e çıkıyordu, baş dönmelerim oluyordu, nefes darlığı çekiyordum, her şekilde yaşantımı kısıtlıyordu. Her şeyim iyi yönde ilerledi.” diye konuştu.
Ağabey Murat Yıldırım da insanın anne, babası ve kardeşinden değerli bir varlık olmadığını, o nedenle hiç tereddüt etmeden böbreğini verdiğini anlattı.
Çok mutlu olduğunu dile getiren Yıldırım, “Ameliyattan bir gün sonra yürümeye başladım. Vücut fonksiyonlarımda herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Daha öncesinde hayatıma nasıl devam ediyorsam, ameliyattan sonra da aynı şekilde hayatıma devam ediyorum.” dedi.
“CANLI VERİCİLER ERKEN DÖNEMDE MÜRACAAT ETMELİ”
Prof. Dr. Kemal Peker ise karaciğer ve böbrek nakillerinde canlıdan canlıya nakillerin yapılabildiğine dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:
“Böbrek hastaları son dönem böbrek yetmezliği geliştikten sonra hayatlarına diyalizle devam ederler. Ancak diyaliz sürecinin uzaması, bu süreçte dönem dönem kan nakillerinin yapılması ve yapılan girişimsel işlemler neticesinde bu hastalarda istemediğimiz oranda antikor gelişmesi söz konusu oluyor. Bu nedenle terminal dönem böbrek yetmezliği gelişmiş bu hastaların canlı verici adayı var ise erken dönemde müracaat etmelerini öneriyoruz. Çünkü bu antikor gelişimi olmayacak ve vücutta negatif yönde bir vasküler değişim gelişmeyecek. Bu da nakil sonrası süreçte kullandığımız greftin ömrünü uzatacağı gibi hastaların daha erken dönemde iyileşmelerini mümkün kılacak.”