Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Haydar Efe ve uzman Nurcan Arıcı’nın hazırladığı “Erzincan’da Yaşayan Afgan Göçmenlerin Yaşadıkları Sosyal, Ekonomik Sorunlar ve Siyasi Düşünceleri Üzerine Bir Araştırma” çalışmasına göre, Afganların Türkiye’ye göç kararı almalarına etki eden en büyük neden yüzde 62 ile “Taliban baskısı ve savaş” oldu. Yüzde 20’si ise ekonomik nedenlerle Türkiye’nin yolunu tuttu. Erzincan’da ikamet eden yaklaşık 2 bin 500 Afgan göçmenden 500’ü ile görüşülerek yapılan çalışmada çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı.
KİMSE KARIŞMIYOR
Katılımcılar, yüzde 96 gibi yüksek bir oranda laik bir ülkede yaşamak istiyorlar. Özellikle mezhepsel ve dinsel ayrımın yapılmadığı, yaşam ve giyim tarzlarına müdahale edilmeyen laik bir devlet ve herkesin korkusuzca rahat davranabileceği bir ülkede yaşamanın özlemini çekiyorlar. Laik bir devlette yaşamak isteyen bazı Afgan göçmenlerin ifadeleri şöyle:
– Kerim İbrahimi Özbek: “Türkiye gibi laik bir devlette yaşamak isterim. Karışan yok. İster yat ister kalk kimse sana bir şey demez. Keşke bizim ülkede burası gibi olsa. Bırakın burayı buranın yarısı kadar bile olsa razıyız biz.”
– Nurullah Özbek: “Türkiye’deki demokrasi gibi, yönetilmek isterim. Çünkü Türkiye‘de kimse kimseye karışmıyor özgür bir ortam var rahatça yaşayabiliyorsun.”
Bu ifadeler Afgan göçmenlerin Türkiye’ye sadece korku, iç savaş, terör ve ekonomik sebepler nedeniyle göç etmedikleri aynı zamanda laik ve demokratik bir ülkede yaşama arzusunu da ortaya koyuyor.
Göçmenler, aile ve yakın akrabalarının Taliban tarafından öldürüldüğünü kendilerinin ise tehdit, şiddet ve işkenceye maruz kaldıklarını ifade ediyor. Taliban’ın yanında olunca devlet, devletin yanında olunca Taliban tarafından tehdit alan Afganlar için ülkelerinde hayat daha da zorlaşmış kendilerine üçüncü bir tercih hakkı tanınmayan Afganlar çareyi göç etmekte bulmuşlar.
İŞSİZLİKLE BAŞ BAŞA
Erzincan’da barınma, beslenme ve sağlık konusunda sorun yaşamayanlar, katılımcıların yüzde 32’sini oluştururken, yüzde 40’ı barınma, yüzde 44’ü sağlık, yüzde 8’i ise beslenme konusunda problem yaşadıklarını ifade ediyor. Ayrıca ev sahiplerinin kendilerine güvenmediği için ev vermediklerini de dile getirdiler. Göçmenler kendilerine ev bulana kadar geçici olarak diğer Afgan ailelerin evinde kalıyorlar. Göçmenler, genellikle eski binaların bodrum katında kötü koşullara sahip evlerde ikamet etmek durumunda kalıyorlar.
Sağlık sigortalarının olmaması Afgan göçmenlerin sağlık konusunda büyük sıkıntılar yaşamalarına neden olmakta. Afganların büyük bölümü “Çok mecbur kalmadıkça hastaneye gitmiyoruz çünkü, muayene ücretini ödeyecek gücümüz yok” diyor.
Türkiye’ye çalışmak için gelen Nurullah Özbek, “Afganistan’da savaş olduğundan, iş olmadığından Türkiye’ye gelip Türkiye’de çalışıp para biriktirmek ve aileme destek olmak için göç kararı aldım. Benim 80 bin TL gibi bir para biriktirmem lazım, bu paranın yarısını biriktirdim, yarısını biriktirmeye çalışıyorum.”
ZOR İŞLERDE ÇALIŞIYORLAR
Erzincan’da yaşayan Afgan göçmenlerin yüzde 72’si herhangi bir ayrımcılığa uğramadıklarını, yüzde 28’i ayrımcılığa uğradıklarını dile getiriyor. Göçmenlerin yüzde 28’i işyerlerinde Afgan oldukları için fazla çalıştırıldıklarını ve işlerini ellerinden aldıkları gerekçesiyle çoğu zaman Erzincanlılar tarafından eleştirildiklerini de ifade ediyor.
Afgan oldukları için çoğu zaman ücretlerinin tam olarak ödenmediğini ifade eden göçmenler de var. Erzincan’da ayrımcılığa uğradığını düşünen ve düşünmeyen katılımcılar işverenler tarafından zor işlerde fazla mesai yaparak düşük ücretle çalıştırıldıklarını da dile getiriyor.
Göçmenlerin yüzde 28’i ise Erzincan’da umdukları hayatı bulamadıklarını ifade ederken ekonomik amaçla Türkiye’ye göç eden Afgan göçmenlerin işgücüne katılamamaları, umdukları hayatı bulamamalarına gerekçe olarak gösterilebilir. Erzincan’da ikamet eden Afgan göçmenlerin yüzde 78’i Erzincan’ın kültürel değerlerine uyum sağlamada zorluk yaşamadıklarını anlattılar. Türkiye’nin Müslüman bir ülke olmasından dolayı aralarında çok büyük farkların olmadığını söyleyen göçmenler, “Birbirimize benziyoruz, çoğu örf ve âdetimiz aynı, bu yüzden uyum sağlamada zorluk yaşamıyoruz” diyor.
TÜRKİYE GÜVENLİ ÜLKE
Türkiye’yi tercih etme nedenleri arasında birinci sırayı yüzde 39.6’lık bir oranla “Daha güvenli ülke olması” yanıtının verilmesi iç savaş, çatışma ve kaos ortamından kaçan göçmenlerin daha güvenli bir ülkede yaşamayı öncelik olarak gördükleri anlamına geliyor. Türkiye’yi tercih nedenleri arasında ikinci sırayı ise yüzde 24 ile “Şartların daha iyi olması” alırken, üçüncü tercih sebebi ise yüzde 22.4’lük bir oranla “Dini sebepler” oluyor. Göçmenler Türkiye’yi aynı dine inanan insanların yaşadığı bir ülke olması dolayısıyla, tercih ettiklerini dile getiriyor.
HAYVAN HAKLARI KADAR KADIN HAKKI YOK
Ülkelerinde kendilerine yaşam alanı bulamayan Afgan göçmenlerin insan hakları ihlaline uğradıkları, özellikle kadınlar için yaşamın daha zor olduğu ülkede, bir kadın katılımcının “Türkiye’de hayvan hakları kadar bile bizim ülkemizde kadın hakları yok” sözleri durumun ne kadar içler açısı olduğunu gösteriyor.
Afgan göçmenlerin yüzde 84.7’sinin asgari ücret altında ücret aldıkları görülüyor. Daha da kötüsü, Afgan göçmenlerin yüzde 15.3’ü ise hanelerinde hiç kimsenin çalışmadığını ifade ediyor. Bu da söz konusu göçmenlerin daha fazla sosyal yardıma ihtiyaç duydukları ortaya koyuyor.
AFGANLAR GERİ DÖNMEYECEK
Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Haydar Efe ve uzman Nurcan Arıcı ile “Erzincan’da Yaşayan Afgan Göçmenlerin Yaşadıkları Sosyal, Ekonomik Sorunlar ve Siyasi Düşünceleri Üzerine Bir Araştırma”sını konuştuk.
Prof. Dr. Haydar Efe, Afgan göçmenlerin ülkelerinde devam eden siyasi istikrarsızlık, insan hakları ihlalleri ve iç savaş devam ettiği sürece ve “Kale Avrupası’nın” aşılmaz duvarlarını geçemeyen göçmenler daha uzun süre Türkiye’de yaşamlarını devam ettirecek. Efe, “Bu durumda politika üreticilere büyük sorumluluk düşmekte Türkiye genelinde uygulanan göç politikaları Erzincan da dahil olmak üzere her uydu kent için esnek ve ihtiyaçlara cevap verir nitelikte olmalı. Afgan göçmenlerin yüzde 70’inin aileleri içinde sadece bir kişinin çalışıyor olması, yüzde 31’inin çok çocuklu ailelerden oluşması, pek çoğunun işsiz olmaları geçim sıkıntısı yaşadıklarını ve yardıma muhtaç olduklarını gösteriyor. Bu durum Kızılay ve valilik gibi kurumların sosyal sorumluluk yükünü artırıyor” dedi.
Prof. Dr. Haydar Efe’nin Afgan göçmenlerle ilgili yorumları şöyle:
– Afganlara ya da zorla ülkelerinden göç etmiş mültecilere karşı olmak etik, vicdani bir yaklaşım olmaz. Çünkü buraya gelenler can güenliği için geliyor. Göç etmek bir cesaret işidir.
– Gelenler bir daha gitmeyecek. Böyle laik ve bir devlete gelmiş özgürlüğün tadına varmış bir insanı tekrar oraya göndermek çok zor. Biz araştırmayı yapmaya başladığımzda ABD henüz Afganistan’dan çıkmamıştı. Çekilme ile Türkiye’ye dönük düzensiz bir Afgan göçü başladı. Gelenlerin çok büyük kısmının genç erkek olması Türkiye’de büyük korkuya yol açtı.
– Araştırmada şu bizi şaşırttı: İslamcılar ama laik ülkede yaşamak istiyoruz diyor. Şeriat kurallarını istemiyorlar. Eğitim durumu arttıkça demokrat olanların sayısı da artıyor. Gençler daha çok demokratlığı benimsiyor. Afgan göçmenler Taliban’ın İslamcı olmadığına inanıyor. İslam adına insan öldürülmesini kabul etmiyorlar.
– En çok mülteci üreten ülke olan Afganistan’da potansiyel göçmen grubun eğitim seviyesinin düşük olması ve Erzincan’a göç edenlerin yüzde 34’ünün okuryazar olmaması, yüzde 23.6’sının ilkokul mezunu olması, yaşanacak muhtemel sorunları gözler önüne seriyor.
YÜZDE 91’İ MUTLU
– Evet, Afganlar Türkiye’de iyi evlerde yaşamıyorlar iyi paralar kazanmıyorlar ama kimse tekrar Afganistan’a dönmek de istemiyor. Yüzde 84.2’si geri gitmek istemiyor. Yüzde 91’i Türkiye’de mutlu olduklarını söylüyor. Hem Müslüman hem demokratik bir ülke diyorlar. Burada kendilerini özgür hissediyorlar.
– Türkiye’nin somut realist bir göç politikası yok. Milyonlarca düzensiz göçmenin gelmesi Türkiye’nin sağlıklı bir göç politikasının olmadığını gösteriyor. Bu kadar göçmen Türkiye’ye gelmeli miydi? Hayır, gelmemeliydi. Bir kısmı İran’daki kamplarda kalabilirdi. Güvenli bölgeler oluşturulup oralara yardım yapılabilirdi. Artık buraya gelen Afganlar da Suriyeliler de geri dönmeyecek. Artık onları kazanmak bir şekilde bu ülkeye entegre etmek durumundasınız. Sebep olacakları problemlerin çözümü konusunda adımlar atılmalı.
SOSYAL HAYATTAN KOPUKLAR
Afgan göçmenlerle bire bir görüşmeleri yapan uzman Nurcan Arıcı, kadınların yaşadığı sorunlara dikkat çekiyor.
Arıcı, “Özellikle kadınlar dil bilmedikleri için sorunlarını kimseyle paylaşamıyorlar. Bu çok üzücü. Yaşadıkları dehşetin farkındalar, hem ekonomik hem ev içi problem yaşıyorlar ama bunları nasıl çözeceklerini bilmiyorlar. Okuma yazmaları da yok. Ülkelerinde cinsiyet temelli yaşadıkları birçok sorunu burda da yaşıyorlar. Kendi ülkelerinde maddi özgürlürkleri yok. Burada da çok farklı bir yaşantıları yok. Kadın haklarından yoksunlar. Eve sıkıştırılmış, sosyal hayattan kopuk. Tek sorumluluklarının evde çocuklara bakmak olduğunu maalesef çok benimsemişler. Burada da Afganistan’dan çok farklı bir hayatları olmamış. Evde sadece erkek çalışıyor. Kadınlar bir çaresizlik içindeler ve yaşadıkları çaresizliğe de nasıl çözüm bulacaklarını tam bilmiyorlar” ifadelerini kullandı.
Afgan göçmenleri, Türkiye toplumuyla entegrasyonundan önce, onların temel ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğine işaret eden Nurcan Arıcı, “Ekonomik sıkıntı çeken, günde iki mesai yapan, ev ile iş arasında gidip gelen bir insan topluma ne kadar entegre olabilir. Ne zaman bu insanları topluma entegre edeceğiz, sosyal hayata katacağız” diye soruyor.
BİTTİ
İzmit'de Erkeklerin Aradığı Kadınlar Son Dakika Genel olarak erkeklerin diğer deyişle, Hepimizin hayatı kendine göre…
Galatasaray'ın deplasmanda Barcelona'yla 0-0 berabere kaldığı maçta ilginç bir istatistik ortaya çıktı.Kalesini gole kapatan Galatasaray,…
UEFA Avrupa Ligi son 16 turunda deplasmanda Barcelona ile karşılaşan Galatasaray, müsabakayı 0-0 berabere tamamlayarak…
Türkiye Varlık Fonu ile LYY Telekomünikasyon AŞ arasında Türk Telekom'un toplam sermayesinin yüzde 55’ini temsil…
UN Women ve UN Global Compact ortak inisiyatifi olan Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) imzacısı olan…
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, katıldığı CNN International canlı yayınında Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna arasındaki arabuluculuk…
Gezinme deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz.