Çin’in Hong Kong Özel İdare Bölgesi’nde halk, bölgede seçim yasasının değiştirilmesinden sonra ilk kez, sıkıyönetim altında Yasama Meclisi …
Çin’in Hong Kong Özel İdare Bölgesi’nde halk, bölgede seçim yasasının değiştirilmesinden sonra ilk kez, sıkıyönetim altında Yasama Meclisi üyelerini belirlemek için sandık başına gitti. Yalnızca hükümetin “yurtsever” olarak tanıdığı adaylara yeşil ışık yakan seçim yasası, aktivistler, uluslararası toplum ve insan hakları örgütlerinin eleştirilerine hedef olmuştu. Seçimler öncesinde 10’dan fazla kişi, halkı boş oy vermeye çağırdıkları gerekçesiyle gözaltına alındı.
4.5 milyon kayıtlı seçmenin bulunduğu kentte Yasama Meclisi’nin 90 sandalyesi için 153 aday yarıştı. Adayların hepsinin yurtseverliği ve Çin’e olan siyasi bağlılıkları, seçim öncesinde incelemeden geçirildi. 90 sandalyeden yalnızca 20’sinin sahibi, genel oyla ve doğrudan seçimle belirlenecek.
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) tedbirleri dolayısıyla Çin ana karası ile Hong Kong arasındaki geçişlerde karantina uygulaması olduğundan, Çin tarafındaki Hong Kong vatandaşlarının gün içinde oy kullanıp geri dönebilmeleri için sınır noktalarında sandıklar kuruldu. Çin Halk Kongresi Daimi Komitesi, 30 Mart’ta Hong Kong Özel İdare Bölgesi’nde seçim sistemini revize eden yasal değişiklikleri onaylamıştı.
Hong Kong’un anayasası niteliğindeki Temel Yasa’nın 1. ve 2. ek maddelerinde yapılan değişikliklerle yerel yasama organı niteliğindeki Yasama Konseyi’nin sandalye sayısı 70’ten 90’a çıkarılmış, doğrudan seçimle belirlenen sandalye sayısı ise 35’ten 20’ye düşürülmüştü. Hong Kong Baş Yöneticisi’ni seçmekle görevli seçim komitesi’nin üye sayısı 1200’den 1500’e çıkarılmış, komitenin Yasama Konseyi’nin 40 üyesini belirlemesine karar verilmişti.Konseyin kalan 30 üyesinin ise iş ve meslek odaları ile sektör temsilcileri tarafından seçilmesi kararlaştırılmıştı.
“BİR ÜLKE İKİ SİSTEM”
Hong Kong, 1898’de imzalanan “kira sözleşmesi” ile uzun yıllar İngiltere hâkimiyetinde kaldıktan sonra 1997’de Çin’e devredilmişti. İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong’a 2047’ye kadar basın, ifade, toplanma, inanç ve serbest akademik çalışma gibi özgürlükleri ile bağımsız idari ve hukuki yapısını koruma hakkı tanınmıştı.
Özerk yapılı bölgenin sadece savunma ve dış politika gibi konularda Pekin’e bağlı olduğu bu yönetim modeli, “bir ülke, iki sistem” olarak adlandırılıyor.
Kentte, iki yıl önce patlak veren demokrasi yanlısı gösterilerin ardından Pekin yönetiminin Ulusal Güvenlik Yasası gibi yasal değişikliklerle bölgenin özerk yönetim yapısını aşındırması tepkilere neden oluyor.