Bu “Neşe”li bir oyun mu? “Neşe” nereye gitti? “Neşe”’ neden bu kadar çabuk gidiyor. Bu soruların cevabı kendimizde saklı; duygular, ıstırap …
Bu “Neşe”li bir oyun mu? “Neşe” nereye gitti? “Neşe”’ neden bu kadar çabuk gidiyor. Bu soruların cevabı kendimizde saklı; duygular, ıstırap, mutluluk, acı, coşku ve sonsuz neşe arayışı… Önceki akşam 25. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında “Neşe” adlı oyunu seyrettik.
Rengârenk kostümler giymiş oyuncular. Çünkü burası dünya çapında usta olarak kabul edilen Pippo Delbono’nun kumpanyası. Neden rengârenk sirk kostümleri giymiş oyuncular, sahnedeyken hep lalalalala mı olmalı! İşte hepimiz oyunun tanıtımlarını görünce böyle bir havaya girip bu oyuna geldik. Sonra mı? Bir tokat patladı suratımızda. Zaten Delbono’nun istediği de buydu.
Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim, oyuna yaş sınırı konulmalıydı. Çünkü bu oyunu bir sirk gösterisi zanneden insanlar da çocuklarını alıp gelmiş.
Oyunda baş karakter anlatıcı rolünü üstlenen Delbono, diğer oyuncuların aksine kot pantolon ve beyaz gömlek giymiş. Oyunda, anlatıcının, dünyanın en mutlu insanıyken yalnızlıkla mücadele eden birine dönüştüğünü görüyoruz. Yalnızlık duygusu artınca ışık daha fazla ışık, mutluluk daha fazla mutluluk.
NASIL ANLAŞILIR?
Pippo Delbono’ya göre neşe, bir ilahi ve bu ilahi her akşam farklı olan bir kavram. “Neşe”nin ne olduğu nasıl anlaşılır? Acıyla, ölümle, delilikle, Delbono’nun ve aynı zamanda her birimizin yaşam yolu ile uzlaşmak, bizi olduğumuz şey olmaya yönlendiren ve “Neşe” gibi bizim bir parçamız haline gelen olaylarla dolu. Oyunun dekoru aynı oyuncunun duyguları gibi değişiyor. Kurumuş sarı yapraklar, mavi bir deniz ve kâğıttan gemiler, her yerde çiçekler… İşte “Neşe” o zaman coşku ile birlikte geliyor. Sonra yine gidiyor. Bu oyun Delbono’nun uzun yıllar sahneyi paylaştığı ve sonsuza giden dostu Bobo’ya bir ağıt niteliği taşıyor. Bir varmış bir yokmuş. Her daim gücünü hissettiğin bir dostun, hayatını paylaştığın kişinin bir anda gitmesi ve kocaman bir boşluk hissi… Sahnede Delbono’nun bu acısına da tanıklık ediyoruz. Tiyatro festivali sayesinde uluslararası oyunları seyredebiliyoruz. Bu benim için “Neşe” işte. Önceki gün oyun sonrası onur ödülü alan Delbono’yu yine ülkemizde başka bir oyunla seyretsek ne güzel olurdu. “Neşe”niz daim olsun.