Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun önceki gün açıkladığı 2021 ülke raporunda Türkiye, Suriye’de ilk kez “işgalci güç” olarak tanımlandı. Ankara …
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun önceki gün açıkladığı 2021 ülke raporunda Türkiye, Suriye’de ilk kez “işgalci güç” olarak tanımlandı. Ankara’ya bir kez daha ağır eleştiriler yöneltilen AB Komisyonu’nun 2021 Türkiye Raporu’nda Türkiye’nin son dönemde izlediği dış politikasının AB’nin güvenlik ve dış politika öncelikleriyle uyumlu olmadığı belirtildi. Türkiye’nin “istikrarlı ve müreffeh Suriye” hedefinin AB tarafından da paylaşıldığı belirtilen raporda “Buna karşın Türkiye, Kuzey Suriye’de kendisinin desteklediği milis güçlerin de katılımıyla askeri harekatını sürdürmektedir. Türkiye aynı zamanda kuzey Suriye’de altyapı ağlarını genişletmiş ve temel hizmetlerin sunumunda artış kaydetmiştir” denildi.
‘İNSAN HAKLARI’ ELEŞTİRİSİ
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Suriye’deki harekat bölgelerindeki duruma ilişkin değerlendirmelere de yer verilen raporda “Suriye’ye komşu Türk illerindeki valiler, Türkiye’nin kontrolündeki Kuzey Suriye’deki idari kapasitenin inşa edilmesinde merkezi rol oynadı. Türkiye, kontrol ettiği bölgelerde konut ve altyapı inşası sağladı ve bu bölgelerin Türkiye’yle bağlantısı sağlandı” denildi. “Türk askerleri ve Türkiye’yle bağlantılı silahlı güçlerin kontrolündeki bölgelerdeki insan hakları durumunun endişe kaynağı olmayı sürdürdüğü” tespitine yer verilen raporda “Türk makamları, Suriye Geçici Hükümeti tarafından yeniden istikrar sağlamak ve sahada idari yapılar oluşturmak için yürütülen faaliyetleri destekledi. Tüm çabalara rağmen, işgalci bir güç olarak Türkiye’nin insan hakları meselesinin üzerine eğilmeyi sürdürmesi gerekiyor” ifadeleri yer aldı. Her yıl yayımlanan raporda Suriye’de Türkiye için daha önce kullanılmayan “işgalci güç” tanımlamasının yapılması dikkat çekti.
SIĞINMACI ÖVGÜSÜ
AB raporunda Türkiye’nin sığınmacılar konusundaki çabalarına ilişkin “takdir” ifadeleri de yer aldı. Raporda Türkiye’nin, dünyadaki en büyük göçmen ve sığınmacı nüfusuna evsahipliğiyle “üstün çaba göstermeye devam ettiği” belirtilirken AB’nin Sığınmacılar için Mali Yardım Aracı kapsamında onaylanan 6 milyar Avro tutarındaki desteğin 4.2 milyar Avro’luk tutarının Ağustos 2021’e kadar dağıtıldığı belirtildi. Raporda ayrıca Suriye’de siyasi çözüm için “Cenevre Süreci’nin tamamlayıcısı” olarak tanımlanan Astana Süreci kapsamında Türkiye’nin Rusya ve İran’la çabalarının sürdürüldüğü, Mart 2020’den bu yana ateşkesin devam ettiği İdlib’de ise son dönemde TSK’nin askeri varlığının arttığı tespitine de yer verildi. Tel Abyad ve Resulayn arasındaki Barış Pınarı Harekat Bölgesi’ndeki durum “kırılgan” olarak tanımlanırken “Türkiye, kuzeydoğu Suriye’deki Kürt gruplar arasındaki diyaloğa önem vermiyor” değerlendirmesine de yer verildi.