Türk-İş Konfederasyonu’nun; Cumhurbaşkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Vergi Konseyi Başkanlığı’na …
Türk-İş Konfederasyonu’nun; Cumhurbaşkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Vergi Konseyi Başkanlığı’na yaptığı yazılı başvuruda, işçilerin gelir vergisi oranlarının düşürülmesi talep edildi.
Çalışanların gelir kayıplarına dikkat çekilen yazı şöyle:
“İŞÇİNİN ELİNE GEÇEN NET TUTAR AZALIYOR”
Üye sendikalarımızın örgütlü olduğu iş yerlerinde çalışan işçilerin şikâyet ettiği konuların başında ücretlerinden yapılan kesintiler geliyor. Ücret geliri vergilendirilen işçilerin yılın belirli bir ayından itibaren vergi dilimi değişmekte ve ücretleri daha yüksek vergi oranından vergilendirilmekte. İşçilerin yılbaşında ellerine geçen net ücret seviyesi yılın ilerleyen aylarında düşüyor. Çoğu zaman yılın ikinci yarısı için belirlenen ücret zam oranı gelir vergisi artışını bile karşılamaktan uzak kalıyor. Bu durum, işçinin eline geçen net ücret tutarını azaltıyor ve geçim sıkıntı yaşamasına yol açıyor. Toplu iş sözleşmesi müzakerelerini çıkmaza sokan hususlardan birisi de çoğu zaman vergideki bu adil olmayan düzenlemelerdir. Net ücreti 4 bin lira olan bir işçinin haziranda yüzde 20’lik, aralıkta ise yüzde 27’lik vergi dilimlerine giriyor.
NET KAYIP BİN 479 TL
Yılın ilk beş ayında net 4 bin lira ücret geliri elde eden işçinin ücreti mayısta net 3 bin 868 liraya, temmuz, ağustos, eylül, ekim ve kasım aylarında net 3 bin 778 liraya, aralıkta ise 3 bin 761 liraya düşüyor. Bu nedenle işçi yılın toplamı itibarıyla yüzde 20’lik ve yüzde 27’lik vergi dilimlerine dahil olduğu için net 1479 lira gelir kaybına uğruyor. Söz konusu gelir kaybı daha yüksek ücret alan çalışanlar için geçerli olduğu gibi, asgari ücret alan evli ve çocuklu çalışanlar için de geçerli.
“İŞÇİLERİN UĞRADIKLARI GELİR KAYIPLARININ ÖNÜNE GEÇİLMELİ”
Düşük gelirlilerin vergi dilimlerinden kaynaklanan kayıpları bu bireylerin başta temel ve zorunlu harcama kalemleri olmak üzere asgari yaşam standartlarına doğrudan etkiliyor. Gelir Vergisi’nde ücretliler lehine bir ayrım yapılması bu bakımdan olumlu sonuç verecektir. Vergi, kamu yükümlülüklerini vatandaşlar arasında eşit, adil, hakkaniyete uygun biçimde dağıttığı ölçüde demokratiktir. Sosyal hukuk devleti ilkesinin gereği olarak devlet vergi adaletinin gerçekleştirilmesi yoluyla sosyal adaleti, sosyal yararı sağlamak, ekonomik ve sosyal dengeyi oluşturmakla görevlidir. Bu nedenle, işçilerin ücret gelirleri yönünden mevzuatımızda öngörülen vergi yükümlülüklerinin azaltılması, işçilerin ücret gelirleri vergi oranının indirilmesi ve belirli bir orana sabitlenerek uygulanması uygun olacaktır. İşçilerin uğradıkları gelir kayıplarının önüne geçilmesi ve vergi adaletinin sağlanması için gerekli mevzuat değişikliklerinin yapılmasını istiyoruz.”