Toronto Üniversitesi’nde görev alan gökbilimci ve meslektaşları, hakemli bilimsel dergi Science’ta yayımlanan yeni bir makalede gökyüzündeki iki …
Toronto Üniversitesi’nde görev alan gökbilimci ve meslektaşları, hakemli bilimsel dergi Science’ta yayımlanan yeni bir makalede gökyüzündeki iki ana yapıya odaklandı: Kuzey Kutup Mahmuzu (North Pole Spur) ve Fan Bölgesi (Fan Region).
1960’lı yıllarda keşfedilen bu yapılar, şimdiye dek birbirinden bağımsız görünüyordu. Kuzey Kutup Mahmuzu, genç yıldızların rüzgarları ve birkaç süpernovanın oluşturduğu yıldızlararası balon diye tanımlanırken, Fan Bölgesi de polarize radyo ışığıyla tespit edilebilen bir bölge diye niteleniyor.
Gökbilimciler bu iki yapıyı açıklamak için bugüne dek çeşitli modeller önermiş ama hiçbiri bu iki yapıyı birbirine bağlayamamıştı. West ve ekibinin yeni araştırmada oluşturduğu modelde ise bunların aslında Güneş Sistemi’ni çevreleyen tünel benzeri devasa bir manyetik alanın parçası oldukları öne sürüldü.
West, “Radyo ışığını görebilen gözlerimiz olsaydı gökyüzüne baktığımızda her yönde bu tünel benzeri yapıyı görürdük” dedi.
Araştırma ekibi, radyo ışığı altında gökyüzünün Dünya’dan nasıl görünebileceğini simüle etmek için bir bilgisayar modeli oluşturdu. Simülasyon, söz konusu iki yapının “manyetik ipliklerle” bağlı olduğunu gösterdi.
West, bu yapıların Güneş Sistemi’nden yaklaşık 350 ışık yılı uzaklıkta bulunduğunu ve tünelin yaklaşık 1000 ışık yılı uzunluğa ulaştığını tahmin ediyor.
Ekip şimdi bu manyetik tünelin galaksideki rolünü ortaya çıkarma ve anlama umuduyla daha karmaşık modeller oluşturmayı hedefliyor.
“Manyetik alanlar izole değildir. Hepsi birbirine bağlanmalı” diyen West, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Bir sonraki adım, bu yerel manyetik alanın hem daha büyük ölçekli galaktik manyetik alana hem de Güneş ve Dünya’nın daha küçük ölçekli manyetik alanlarına nasıl bağlandığını daha iyi anlamak.”
Kaynak: Independent Türkçe, Futurism, ScienceAlert