Hatalarla dolu bir ilk yarı. İşin aslına bakarsanız mücadele var, pres var, pozisyon var, ama egoistçe şut ve pas daha fazla var. Ve bolca hata …
Hatalarla dolu bir ilk yarı.
İşin aslına bakarsanız mücadele var, pres var, pozisyon var, ama egoistçe şut ve pas daha fazla var.
Ve bolca hata.
Oyuncuların pas verirken oyuncu seçişi, yanındaki müsait pozisyondakinden çok stadın ters tarafındaki, ‘arkadaş’larını arayış.
Böyle çarçur oldu ilk 45 dakika.
Elbette Berkan Kutlu’nun tek başına kalışı. Yani 4 – 1 – 4 -1’in savunma teklisinin bayağı bir ‘tek’ kalışı da geçiş futbolunun etkilemedi değil. Feghouli ve iki Rumen anlaşamadı bu bölümde. Taylan mı arandı, yoksa uyumsuzluk mu vardı bilemedim.
Bunlar yaşanırken Luyindama’nın o bildik savruk çıkışı, topu kaptırışı, Berkan’ın yetişemeyişi, Muslera’nın hatalı biçimde kalesini terk edişi, sonra dönerken ceza alanı dışınnda müdahalese ve Ndiaye’nin. Allahtan gol oldu diyor Galatasaraylılar, “Eğer Muslera’nın darbesiyle top dışarı gitseydi kırmızı karttı…”
Elbette soyunma odasında neler oldu bilinmez.
Ama Galatasaray’ın 2. yarıya Luyindama’sız çıkacağı kesindi.
Kesin olan bir başka şey de Fatih Hocanın, “Toparlanın bu ne hal” diye bas bas bağırmış olma durumuydu.
Feghouli-Luyindama’nın çıkışı, Diagne-Alpaslan’ın girişi bir hamleydi; karşılığı geldi.
Gerçi Halil’in 25 metreden attığı gol kaleci hatası. Göztepe’nin 3 milyon Avro istediği İrfan Can bacaklarının arasından yedi golü.
Ardından Morutan’dan bir usta işi gol izledik. Cicalda 35 metre pas attı, Rumen yıldız topla 3 kişi eksiltip o etkili sol ayağı ile köşeye bıraktı.
Geri dönmüştü Galatasaray,
Uçurumun kenarından hem de!
2-1 sonrası Göztepe’nin ataklarını izledik. Muslera bu kez hata yapmamaya özen gösterdi. Dİagne, çıkana kadar Halil, sonra Morutan’ın gol olmayan şutları.
SON DAKİKALAR OYNANIYOR..