Suriyeli tarım işçisi Ali El Hasan (23) ile Halime El Abdullah (20) çiftinin ikinci bebekleri Hüseyin, 3,5 ay önce, Marsa Kadın Hastalıkları ve …
Suriyeli tarım işçisi Ali El Hasan (23) ile Halime El Abdullah (20) çiftinin ikinci bebekleri Hüseyin, 3,5 ay önce, Marsa Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi’nde, nadir rastlanan ve doğumsal kalp anomalisi olarak bilinen ‘Ectopia Cordis’ teşhisiyle kalbi dışarıda olarak dünyaya geldi.
Bebek hemen Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ne sevk edildi. Burada yoğun bakıma alınan bebek, 15 gün süren tetkiklerden elde edilen bulguların değerlendirilmesi sonucu ameliyata alındı. 1 milyon canlı doğumda 5 ile 8 kişide görülen bu anomaliyle hayata gözlerini açan Hüseyin bebeğin ameliyatına 4 ayrı uzman doktor katıldı. 2 saat süren operasyonda dışarıda olan kalp, göğsün içine alındı. 3 ay süren tedavisinin ardından taburcu edilen Hüseyin, okul öncesi dönemi gerçekleştirilecek kemik yerleştirme ameliyatı ile sağlıklı bir birey olarak yaşamını sürdürebilecek. Hayatta kalma şansı çok düşük olan ancak yaşam mücadelesini kazanarak taburcu olan Hüseyin’i, ‘mucize’ olarak nitelendiren ameliyat ekibi, bu süreci anlattı.
ANNE KARNINDA TAKİBİ YAPILMAMIŞ
Yenidoğan Yoğun Bakım Servisi’nde bebeği karşılayan Neonataloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hacer Yapıcıoğlu Yıldızdaş, Suriyeli Hüseyin’in, anne karnındayken hiç takibinin yapılmadığını söyledi. Bu nedenle sağlık sorununun önceden saptanamadığını belirten Prof. Dr. Yıldızdaş, “Bebeğin göğüs kemiğinin gelişmediğini ve kalbin üzerinin ince bir deriyle korunduğunu gördük. O kısmın zedelenmemesi ve enfeksiyon kapmaması için pansumanla kapattık. Zamanla kalp, göğsün dışına doğru çıktı. Ameliyat edildi ve sağlığına kavuştu. Bundan sonraki süreçte ailenin, bebeğin göğsünü çok iyi koruması gerekecek” dedi.
‘ÖLÜM RİSKİ ÇOK YÜKSEKTİ’
Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Orhan Kemal Salih ise literatürde 1 milyon canlı doğumda 5 ile 8 kişide görülen ‘Ectopia Cordis’ adı verilen doğumsal kalp anomalisiyle bebeğin kalbi dışarıda doğduğunu, bu durumun göğüs ön duvarının gelişmemesi sonucu kaburgaların birleşmemesinden kaynaklandığını söyledi. Bu tür anomalilerde ölüm riskinin çok yüksek olduğunu belirten Prof. Dr. Salih, “5 bin yıllık tarihi olan bir kalp anomalisi. Bunların çoğu ilk müdahalelerinde kaybedilen bebekler ve ameliyatları çok yüksek riskli oluyor. Bir nevi ‘mucize bebek’ diyebiliriz. Plastik cerrahiyle birlikte ilk ameliyatını yaptık. Tabi göğüs ön duvarının olmayışı, kaburgaların kısmen birleşmemesi nedeniyle travmalara açık olacaktır. O nedenle okul çağı öncesi kemik yerleştirme ameliyatıyla sağlıklı bir birey olarak hayatına devam edecek” diye konuştu.
AMELİYAT KUSURSUZ OLMALIYDI
Operasyona katılan Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Kesiktaş ise 30 yıllık meslek hayatında ilk kez bu tür bir hastayla karşılaştığını belirtti. Hüseyin’i 15 günlükken, henüz iki el büyüklüğündeyken ameliyata aldıklarını dile getiren Prof. Dr. Kesiktaş, “Ameliyatın kusursuz bir şekilde olması gerekiyordu. Çocuk kalp damar cerrahisi, yeni doğan, çocuk kardiyoloji, plastik cerrahi, radyoloji ve anesteziyle beraber çeşitli toplantılar yaptık. Planlamalarımızın ardından ekipce girdiğimiz ameliyat çok başarılı geçti. Bebeğimiz şu an oldukça büyüdü ve kilo aldı. Son derece sağlıklı bir şekilde yaşamına devam ediyor” ifadelerini kullandı.
KENDİ DOKUSUYLA GÖĞÜS ÖN DUVARI KAPATILDI
Ameliyatın ayrıntılarını paylaşan Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Eyüphan Gencel de ekip çalışması sonucu 2 saat süren operasyonla kalbin göğüs içerisine transplantasyonunun sağlandığını, hastanın kendi dokusunu kullanarak da göğüs ön duvarının kapatıldığını kaydetti. Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı’ndan Dr. Öğretim Üyesi Demet Laflı Tümay ise anestezi yönetimi açısından cerrahinin oldukça olumlu ilerlediğini ve herhangi bir problemle karşılaşmadıklarını ifade etti. Plastik Cerrahi Servisi’ndeki odasında bebeği Hüseyin’in elini bir an olsun bırakmayan anne Halime El Abdullah ise doğum sonrası bebeğinin öleceği düşüncesiyle çok korktuğunu ancak doktorların ilgisi ve başarılı geçen ameliyatın sonucunda çok mutlu olduğunu dile getirdi.