Kadim şehir İstanbul, binlerce yıllık tarihinde büyük imparatorlukların başkenti olmuş, yüzyıllar boyunca herkes ele geçirmek istemiş, bu nedenle …
Kadim şehir İstanbul, binlerce yıllık tarihinde büyük imparatorlukların başkenti olmuş, yüzyıllar boyunca herkes ele geçirmek istemiş, bu nedenle işgallere uğramış… Son yüzyılda ise nüfusu arttıkça artmış, gelenler şehre uyum sağlamak yerine kenti kendilerine benzetme çabasına girişince ağır yaralar almış ama hâlâ büyüsünü kaybetmeyen bir şehir. Şu an nüfusu 17 milyon civarı, bir metropol konumunda. Bir de çoğunlukla gözden kaçan bir genç nüfusu var. Öyle ki geçen yıl Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığına göre iki buçuk milyona dayanan genç nüfusu, Türkiye’de 76 şehri geride bırakıyor.
KANAL İSTANBUL’DAN ZİLCİYAN’A…
Sakıp Sabancı Müzesi’nde açılan “Dün, Bugün, İstanbul” sergisi 22 genç sanatçının İstanbul’un geçmişi ve bugünü, bir noktada geleceğiyle ilgili izlenimlerini aktarıyor. Sanatçılar işleriyle kenti tanımaya ve tanıtmaya odaklanmış. Milyonlarca yıl önce Boğaz’ın nasıl oluştuğunu merak edeni de var, suyla dolmadan önceki zemininde dolaşmayı istiyor. Bir başkası Kanal İstanbul’un yapılması durumunda, belki bir daha görüp gezemeyecekleri topraklarda dolaşıyor, yok olma tehlikesi altındaki doğal güzellikleri gözlemiyor. Bir diğeri Kanal İstanbul’un yaratacağı felaketi, konunun uzmanlarıyla görüşerek belgesel çekmiş. Bu olası felaketi zemindeki yerleştirmeyle pekiştirmiş. Geniş bir alanda ise tavandan aşağı inen zilleri görüyor ve seslerini duyuyoruz. İstanbul’dan çıkıp tüm dünyaya yayılan, Zilciyan ailesinin zilleri bunlar.
‘FARKINDALIK YARATMAK’
Kasım sonuna kadar gezilebilecek sergiyi gazeteciler sponsor olan Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, SSM Müdürü Dr. Nazan Ölçer ve Sabancı Üniversitesi öğretim görevlisi, serginin küratörü sanatçı Murat Germen ile gezdik. Germen projenin nedenlerini “Yolu Sabancı Üniversitesi’nden geçen 22 sanatçıya yaptığımız çağrıda niyetimiz, Sabancı Üniversitesi’nin ‘birlikte yaratmak ve geliştirmek’ düsturunu takiben, kadim ama yorgun İstanbul için neler yapabiliriz, onu keşfedebilmekti” derken Cenk Alper de amaçlarını “sanatın ve sanatçının çevresel sorunlara yönelik farkındalığı artırmak, sürdürülebilir çözümler üretmek açısından önemli bir rol üstlendiğini düşünüyoruz” diye açıkladı.
‘KURTARMAYA ÇALIŞTIĞIMIZ KENT’
Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer ise amaçlarını “Bizler İstanbul’daki genişlemeleri, kurulan yeni beldeleri izlemekte zorlanıyoruz. Tarih boyunca dünyaya açık penceresiyle her türlü göç ve kalabalığı içine alıp sindiren İstanbul’un da bu ansızın gelen, kültürüne yabancı milyonluk göç karşısında zorlandığını görüyoruz. Bu sergide kente tarihin gözüyle değil, gençlerin gözüyle bakmayı yeğledik. Öyle zannediyorum ki bu pek çoğunun yaşamadığı ama anlatılanlardan duyduğu komşuluk kültürünü, artık olmayan balkon sefalarını, bu özlemleri onların duyup öğrendiği ama hasretini çektiği özlemleri bu sergi taşıyor. İçinde tarih de var, kaybolan kent de var ama hâlâ yaşayan ve kurtarmaya çalıştığımız bir kent de var. Bu emsalsiz sergiye ev sahipliği yaptığımız için mutluluk duyuyorum. Gençlerin duyduğu bu özlem başkalarına da ilham versin ve bu kent için bir şeyler yapalım” diye açıkladı.
SERGİYE KATILAN SANATÇILAR
“Dün, Bugün, İstanbul” sergisi; Ahu Akgün, Aslı Narin, Begüm Yamanlar, Beril Ece Güler, Burak Dikilitaş, Canan Erbil, Cemre Yeşil Gönenli, Deniz Ezgi Sürek, Didem Erbaş, Ege Kaynar, Eren Sulamacı, Eser Epözdemir, Korhan Karaoysal, Mekânda Adalet Derneği, Neslihan Koyuncu Bali, Nora Bryne, Onur Özen, Örsan Karakuş, Serkan Taycan, Sıla Ünlü İntepe, Sinan Tuncay ve Zeynep Kaynar’ın eserlerinden oluşuyor.