AKP’li belediyeler aracılığıyla kamu görevlisi olmayan kişilere ‘hizmet damgalı pasaport’ verilmesine yönelik tartışma sürüyor. CHP’li Tekin …
AKP’li belediyeler aracılığıyla kamu görevlisi olmayan kişilere ‘hizmet damgalı pasaport’ verilmesine yönelik tartışma sürüyor. CHP’li Tekin Bingöl’ün, AKP’li belediyelerin hizmet pasaportu ile yurt dışına kaçanlara ilişkin soruları yanıtsız kaldı.
Bingöl, ilk olarak AKP döneminde talep edilen ve onaylanan hizmet damgalı pasaport sayılarını nisan ayında İçişleri Bakanlığı’na sordu. 2002’den itibaren belediyelerin kaç kişiye bu pasaportu sağladığı, görev süreleri dolmasına karşın iade edilmeyen pasaportlar ile bunların amacı dışında temini gibi konularda başlatılan soruşturmalara ilişkin sorular, İçişleri tarafından yanıtsız bırakıldı. Bingöl, önergesinin yanıtlanmamasının ardından Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden sorularını bir kez daha İçişleri Bakanlığı’na yöneltti.
TBMM üzerinden Bakan Süleyman Soylu’ya iletilen soru önergesini yanıtlamayan Bakanlık, bu sefer de soruları Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ne yönlendirdi. Aylar sonra gelen yanıtta ise “Pasaport iş ve işlemleri 2 Nisan 2018 tarihinden itibaren nüfus müdürlükleri tarafından yürütülmeye başlanılmış olup, Emniyet Genel Müdürlüğü’nden 2011 yılı sonrasına ait pasaport dosyaları arşivi devir alınmıştır” denildi. Nisan ayında insan kaçakçılığı iddiaları karşısında belediyelere yönelik soruşturmaları genişlettiğini açıklayan İçişleri Bakanlığı, soruları yanıtlamayarak kendisine bağlı müdürlükleri işaret etti.
CHP’li Bingöl, Pasaport Kanunu kapsamında hizmet damgalı pasaportlar hakkında yetkili diğer bakanlık olan Dışişleri Bakanlığı’na da insan kaçakçılığı iddialarına ilişkin sorular yöneltti. Bingöl, Dışişleri’nden de son 20 yılda bu pasaportlar ile yurt dışına çıkan vatandaşlardan kaçının sınır dışı edilerek Türkiye’ye gönderildiği, bu pasaportların sürelerinin geçmesinin ardından kaç vatandaşın yurt dışında kaçak duruma düştüğü, hizmet damgalı pasaportla yurt dışına çıkmasına karşın gittikleri ülkede iltica başvurusunda bulunanları ve kaçak işçi olarak çalışanların sayılarına ilişkin yanıtlar istedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu imzalı yanıtta, “Hizmet damgalı pasaportların düzenlenmesine ilişkin hususlar bakanlığım görev alanına girmemektedir. Bununla birlikte ilgili ülkelere bu hususta aldığımız tedbirler hakkında bilgilendirmede bulunulmuştur” denildi.
Sorularına yanıt alamayan Bingöl, yaptığı yazılı açıklamada şunları aktardı:
“KURUMLARIN İÇİŞLERİ’NE BAĞLI OLDUĞUNDAN HABERLERİ YOK”
“Bu süreç, yurtdışına eğitim ve araştırma için gitmek isteyen akademisyenlerin pasaportlarını bir günde idari talimatla iptal eden İçişleri Bakanlığı’nın, söz konusu AKP’li belediyelerin devlet pasaportu ile insan kaçakçılığı olduğunda gözlerini nasıl yumduğunun ispatıdır. Sözde, bu alanda 6 aydır başlatılan bir soruşturma var ama bir adım yol alabilmiş değiller. AKP döneminde, yani 2002’den itibaren dağıtılan hizmet damgalı pasaportlarının sayısını dahi İçişleri Bakanlığı bilmiyor. Bir tarihe kadar Emniyet Genel Müdürlüğü’nü, bundan sonrası için de nüfus müdürlüklerini işaret etmekle yetiniyorlar. Daha bu kurumların İçişleri Bakanlığı’na bağlı olduğundan haberleri bile yok.
“AKP’Lİ BELEDİYELER İNSAN KAÇAKÇILIĞININ ÜZERİNİ ÖRTÜYOR”
Dışişleri’nin yanıtı daha da skandal. Kanunda açık görev tanımı var. Bu alanda yurt içinde İçişleri, yurt dışında ise Dışişleri yetkili. Kanun ve yönetmelikte hizmet pasaportu için diyor ki: ‘Talep edenin mensup bulunduğu makamın yetkili amirinin başvurusu üzerine İçişleri Bakanlığı’nca verilir. İçişleri Bakanlığı’nın muvafakati ve Dışişleri Bakanlığı’nın vereceği talimat üzerine, Türkiye Cumhuriyeti büyükelçilik ve elçiliklerince de verilebilir.’ Bu kadar açık hükme rağmen Dışişleri Bakanlığı, ‘benim görev alanımda değil’ diyebiliyor. Açıp kendi bakanlıklarının resmi sitelerine dahi bakamıyorlar. Orada da büyükelçilik ve elçiliklerin bu pasaportları düzenleyebilecekleri gibi sürelerini de beşer defa uzatabilecekleri aktarılıyor. İçişleri ve Dışişleri bakanlıklarının bu ciddiyetsizliği gösteriyor ki AKP döneminde kaç kişiye pasaport verildiği ve devlet kontrolünde yurt dışına kaçırılanların sayısı ortada yok. Süreci zamana yayarak soruşturmaları çürütüyorlar. Görevlerini kötüye kullanarak AKP’li belediyelerin insan kaçakçılığının üzerini örtüyorlar.”
Tekin Bingöl, sorularına açık bir şekilde yanıt alamadığını ifade ederek şu değerlendirmeyi yaptı:
“7 AY ÖNCE HEP BİRLİKTE ŞAHİT OLDUK”
“Son yıllarda yoğun bir şekilde insan kaçakçılığı vakalarına şahit olmuştuk. Ama Türkiye’de insan kaçakçılığının bir başka yöntemle yapıldığına 7 ay önce hep birlikte şahit olduk. Çok ağırlıklı bir şekilde AK Partili belediyeler üzerinden hizmet pasaportuyla yurtdışına çıkan insanların geri dönmeyip, gittikleri ülkelerde iltica talebinde bulunarak orada kaldıklarını gördük. Bunun üzerine bu konunun araştırılması gerektiğini ve bu yöntemi hangi dönemlerde hangi amaçlarda kullanıldığını öğrenmek üzerine ilgili bakanlıklara soru önergeleri verdik. Maalesef çok net bir şekilde, sorularımızı açık dille cevaplandıran hiçbir yazıyla muhatap olmadık.
“İLGİNÇ BİR TESPİT YAPTI”
Önce İçişleri Bakanlığı’na, ardından Dışişleri Bakanlığı’na, cevap alamayınca da CİMER’e başvurduk. Ancak çok ilginç, bu ayrıntıyı CİMER ile paylaşmamıza rağmen, CİMER yine bizi İçişleri Bakanlığı’na yönlendirdi. Bu kez İçişleri Bakanlığı, çok komik bir şekilde soruları cevaplamak yerine bizi kendisine bağlı Nüfus Genel Müdürlüğü’ne yönlendirdi. Bu sorunlarınızın cevaplarını Nüfus Genel Müdürlüğü’nden alabilirsiniz dedi. Ve daha ilginç bir tespit yaptı. Artık pasaportların Emniyet Genel Müdürlüğü aracılığıyla değil, nüfus müdürlükleri eliyle verildiğini ifade etti.
“EMNİYET DE NÜFUS DA İÇİŞLERİ’NE BAĞLI”
İyi de Emniyet Genel Müdürlüğü de Nüfus Genel Müdürlüğü de İçişleri Bakanlığı’na bağlı. Dolasıyla devletin devamlılığı söz konusu ve aynı bakanlık içerisinde farklı müdürlükler eliyle bu pasaportların verilmesi orada, bu soruların net bir şekilde cevaplandırılması gerektiğini bize düşündürdü. Ama neylersiniz ki bu soruların hiçbiri çok açık bir şekilde cevaplandırılmadı. Bu da şunu beraberinde getiriyor; AKP döneminde AKP’li belediyeler eliyle hizmet pasaportu üzerinden yapılan insan kaçakçılığı resmiyete dönüştürülmüş. Bizim takibimize rağmen bakanlıklar, bu konuyu sümen altı edip, zamana yayıp çürütme yolunu tercih etmişlerdir. Görünen o ki Türkiye’de AK Partili belediyelerin yapmış olduğu bu resmi insan kaçakçılığının yine bu iktidar eliyle örtüldüğüne şahit olduk.
“PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ”
Ne yapılırsa yapılsın, böyle bir usulsüzlüğün, vicdansızlığın hiçbir şekilde tarafımızdan kabul edilmeyeceğinin herkes tarafından bilinmesini isteriz. Biz, bu sorularımıza cevap verilmese, üzeri örtülmeye çalışılsa dahi peşini bırakmayacağız. Türkiye’de önemli bir sorun olan ve uzun bir süre gündemi işgal eden bu insan kaçakçılığını deşifre etmeyi, sorumluların mutlaka kanun önünde hesap vermelerini sağlamak üzere bu konunun peşini bırakmayacağız.