Getty Imagesİlk olarak Kolombiya’da tespit edilen ve geçtiğimiz haftalarda ABD’de de görülen koronavirüs varyantı, sağlık otoriteleri tarafından …
İlk olarak Kolombiya’da tespit edilen ve geçtiğimiz haftalarda ABD’de de görülen koronavirüs varyantı, sağlık otoriteleri tarafından yakından izleniyor.
Belçika’da bir huzurevinde kalan ve iki aşısını da olmuş yedi kişinin söz konusu Covid varyantı nedeniyle öldüğü belirlendi. 21 huzurevi sakininin Covid-19 testi pozitif çıktı. Bazı çalışanlarda da varyanta rastlandı ancak bu kişiler hastalığı çok daha hafif geçirdi.
B.1.621 olarak numaralandırılan Kolombiya varyantına, Beta, Delta gibi varyantlara benzer bir isim henüz verilmedi.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), varyantın dikkatle incelenmesi gerektiğini kaydetti.
Reuters’ın haberine göre Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) de varyantı yakın takibe aldı.
Brüksel yakınlarındaki huzurevinde ölen yedi kişinin 80-90 yaş aralığında olduğunu dile getiren Leuven Üniversitesi Öğretim Üyesi Marc Van Ranst, yaşamını yitirenlerin iki aşısını da olmuş bireyler olmasının endişe verici olduğunu aktardı.
Marc Van Ranst, varyantın daha bulaşıcı olup olmadığı konusunda henüz bir bulgu olmadığını da ekledi.
B.1.621, yani Kolombiya varyantı, Belçika’daki vakaların yalnızca yüzde 1’ini oluşturuyor. ABD’de ise tüm vakaların yüzde 2’sinin Kolombiya varyantı olduğu sanılıyor.
Güney Florida’da ise bu oran çok daha yüksek. New York Post’a konuşan bir sağlık yetkilisi, varyantın Miami Üniversitesi’nin patoloji laboratuvarında incelenen pozitif vakaların yaklaşık yüzde 10’unu oluşturduğunu söyledi.
İngiltere Halk Sağlığı (PHE) verilerine göre aşıların Kolombiya varyantına karşı daha az etki gösterdiğine ilişkin bazı işaretler olsa da, bu bulgular henüz çok sınırlı ve daha kapsamlı bir araştırmayı gerektiriyor.
Kolombiya varyantının Delta varyantına göre daha bulaşıcı olduğuna yönelik bir bulgu ise yok.
4 Ağustos itibarıyla İngiltere’de toplam 37 vakada Kolombiya varyantı görüldü.
Şahin: Mevcut aşı Delta dahil tüm varyantlara karşı etkili
Şu anda dünya genelinde yaygın kullanımda olan aşılar, koronavirüsün eski türlerine göre geliştirilmiş durumda.
Bilim insanları ve aşı üreticileri, aşıların yeni varyantlara karşı da büyük oranda etkili olduğunu ancak bazı varyantlara karşı daha düşük koruma sağladığını belirtiyor.
ABD’li ilaç şirketi Pfizer ile birlikte koronavirüs aşısı geliştiren Almanya merkezli biyoteknoloji şirketi BioNTech’in CEO’su Prof. Dr. Uğur Şahin ise Pazartesi günü yaptığı açıklmada mevcut aşının Delta varyantı dahil olmak üzere tüm varyantlara karşı etkili olduğunu ve herhangi bir güncellemeye şimdilik ihtiyaç duyulmadığını söyledi.
6-12 ay içerisinde aşının güncellemesini gerektirecek başka varyantların ortaya çıkmasının çok olası olduğunu belirten Şahin, “Ancak şu an böyle bir şey gerekmiyor” diye konuştu.
Şahin, şu anda aşıyı güncellemeye ilişkin verecekleri bir kararın, yeni bir varyantın baskın olmaya başlamasıyla 3-6 ay içerisinde yanlış çıkma ihtimaline değinerek, “Bu yüzden, değişiklik kararının zamanı da uygun olmalı” dedi.
Ne tür varyantlar var?
İlk kez Aralık 2019’da Çin’de tespit edilen yeni tür koronavirüs, aradan geçen zaman içerisinde farklı mutasyonlara uğradı ve bunların bazıları yeni varyantlar olarak yayılmaya başladı.
Bunlar arasında özellikle son dönemde ilk kez Hindistan tespit edilen Delta varyantı, yayılma hızıyla endişe yaratıyor.
Daha önce ilk kez İngiltere’de görülen Alfa, ilk kez Güney Afrika’da ortaya çıkan Beta ve Brezilya’daki Gamma varyantları gündeme gelmişti.
Dünya genelinde, Covid-19’a yol açan yeni tür koronavirüsün binlerce farklı varyantı dolaşımda bulunuyor.
Virüsler, hayatta kalabilmek ve çoğalabilmek için değişime uğruyorlar. Bu aslında doğal bir süreç.
Bu değişim sonucunda bazı virüs türleri yeni varyant olarak ortaya çıkıyor ve yayılmaya başlıyor.
Dünya genelinde kamu sağlığı yetkilileri ve uzmanları tarafından yakından takip edilen yeni varyantlar şunlar:
Bu mutasyonlar nasıl oldu?
Kamu sağlığı uzmanlarını kaygılandıran bu varyantların ortak özelliği, koronavirüsün hücrelere tutunduğu dikensi (spike) protein yapısında değişimler yaratması.
Alfa, Gamma ve Beta varyantlarında ortak olarak görülen N501Y mutasyonunun virüsün hücrelere daha kolay girmesini ve insandan insana daha hızlı yayılmasını sağladığı anlaşıldı.
Beta ve Gamma varyantlarında görülen E484K mutasyonu da virüsün antikorları etkisizleştirdiği tespit edildi.
Bu mutasyon, az sayıda Alfa varyantında da görüldü.
Virüs varyantları nasıl ortaya çıkıyor?
Diğer hastalığa yol açan virüsler gibi koronavirüs de insan hücrelerine nüfuz ederek ve onların içinde kendisini kopyalamak suretiyle çoğalıp vücuda yayılarak, daha sonra da başka insanları enfekte ederek yayılıyor.
Kendini kopyalaması demek virüsün farklı parçacıklarının nasıl bir araya geldiğini belirleyen genetik kodun kopyalanması demek. Fakat bu kopyalama her zaman aslına uygun olmayabiliyor.
Bazen kitaplardaki baskı hataları gibi kopyalama sırasında da hatalar, farklılaşmalar olabiliyor ve bu da yeni viral varyantlar ortaya çıkmasına sebep oluyor.
Bazı virüslerin genetik kodları DNA yani insan hücrelerinin genetik bilgisini taşıyan moleküller ile aynı yapıda.
Koronavirüsün de dahil olduğu başka virüslerin genetik kodları ise RNA diye bilinen buna benzer başka bir molekülde saklı.
RNA moleküllerinde DNA’dan farklı olarak kopyalardaki hataları düzelten bir özelliği yok. O nedenle çok daha fazla varyant gelişiyor.
Yeni varyantlara karşı hangi tedbirler alınmalı?
Bu varyantlardan korunma tavsiyesi de koronavirüsle aynı. Temizlik, maske kullanımı ve sosyal mesafenin korunması olarak sıralanıyor.
Salgın hastalık ve kamu sağlığı uzmanları salgından korunmak için bilinen önlemlerin sürdürülmesi ve iç mekanlarda, özellikle de iyi havalandırılmayan yerlerde, başka insanlarla bir araya gelmekten kaçınılması gerektiğini vurguluyorlar.
Yeni varyantların daha bulaşıcı olduğu yolundaki ilk izlenimler doğruysa, iç mekanlarda çok daha fazla önlem almak ve sosyal temasları çok daha az bir düzeye indirmek gerekebilir.