Pankreas, göbek çukuru ile göğüs kafesi arasında, midenin arkasında yer alan bir organ. Vücudumuz için hayati fonksiyonları olan pankreastaki bir …
Pankreas, göbek çukuru ile göğüs kafesi arasında, midenin arkasında yer alan bir organ. Vücudumuz için hayati fonksiyonları olan pankreastaki bir sıkıntı birtakım pankreas hastalıklarına yol açıyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Şentürk, pankreas hastalıkları ile beslenme sistemi arasında ilişki olduğuna dikkat çekerek “Doymuş yağ asitleri, şeker ve hayvansal protein fazla olanlarda pankreas hastalıklarına daha fazla rastlanılmaktadır. Fazla miktarda alkol de pankreas hastalığı için risk faktörüdür. Sigara ise pankreas hastalıkları açısından birinci sıradaki risk faktörüdür. Düzenli egzersiz ise riski azaltmaktadır” dedi.
Bezmi Alem Vakıf Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şentürk, pankreasın organizma için hayati fonksiyonları olduğunu söyledi. Şentürk, bunları şöyle sıraladı:
“Midede kısmen hazmedilen, şeker, yağ ve proteinlerin temel elementlerine (glukoz, serbest yağ asidi, aminoasit) indirgenerek ince bağırsaklardan emilmeye hazırlamak (Dış salgı yapan kısmı). Metabolik dengenin sağlanmasında temel işlevi olan insülin, glukagon hormonlarını salgılamak (İç salgı yapan kısmı). Mide asit salgılanmasını ve organizmadaki bazı diğer prosesleri regüle eden maddeleri salgılamak.” Şentürk, pankreasın hastalıklarını ise şöyle özetledi:
ANİDEN BAŞLAR
– Akut Pankreatit: Ani başlayan, mide bölgesinden sırta kuşak tarzında yayılan şiddetli ağrı ile karakterizedir. Birlikte karında şişkinlik, gaz çıkaramama, bulantı, kusma, ateş, halsizlik, fenalık hissi olabilir. Acil bir durumdur. Başlıca nedenleri; safra taşları, aşırı alkol alımı, pankreas genetik hastalıkları, kan yağlarının aşırı yüksekliği, şişmanlık, bazı ilaçlar bulunabilir. Neden ortaya konulup gerekli tedavi yapıldığında akut pankreatit tekrarı önlenebilir. Akut pankreatit, ciddiye alınması gereken bir hastalıktır.
– Kronik Pankreatit: Çoğu hastada tanısı yıllarca geciken bir hastalıktır. Her yaşta tanı konulabilmektedir. Hazımsızlık, iştahsızlık, şişkinlik, müphem karın ağrıları (bazen çok şiddetli), kilo kaybı gibi belirtilerle ortaya çıkmaktadır. Tekrarlayan akut pankreatitlerin uygun tarzda tedavi edilmedikleri takdirde en az üçte biri kronik pankreatite ilerlemektedir.
– Pankreas Kistleri: Pankreas kistlerinin bir kısmı pankreatit komplikasyonu olarak gelişmektedir. Diğer bir bölümü ise genellikle tesadüfen saptanan ancak küçük bir kısmı kansere dönüşme potansiyeli gösteren kistlerdir.
KİLO KAYBINA DİKKAT
– Pankreas Tümörleri: Pankreas tümörleri müphem belirtilerle ortaya çıkabilmektedir: Karında rahatsızlık, hazımsızlık, iştahsızlık, kilo kaybı gibi. Bazı pankreas tümörleri iç pankreas tümörleridir, bunlara nöroendokrin tümör denilmektedir. Bazıları ise dış pankreastan köken almaktadırlar ve bunlara adenokarsinom denilmektedir. Pankreas tümörlerinin tanısının konulmasında, türünün saptanmasında ve tedavi metodunun belirlenmesinde en güvenilir yöntem endosonografidir. Özellikle adenokarsinomlarda erken tanı çok önemlidir.
AİLE HİKÂYESİ ÖNEMLİ
Prof. Şentürk, birinci derece akrabalarında iki veya daha fazla pankreas kanseri olanların, bu hastalık açısından taranması gerektiğini belirterek “İlk akut pankreatit atağını 50 yaş veya daha sonrasında geçirenlerin ve pankreatit nedeni belli olmayanların, 50 yaşından sonra şeker hastası olan ve bu esnada kilo kaybı olanların da endosonografi ile değerlendirilmesi gerekir” uyarısında bulundu.