8 soruda tüp mide ameliyatı

Diyet ve egzersiz yöntemlerinin denenmesinden sonra başarılı olunmayan obezite hastalarında tüp mide ameliyatının etkili bir tedavi yöntemi olduğunu söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Tahir Oruç, 8 soruda tüp mide ameliyatını anlattı.

“Tüp mide ameliyatı nedir?” sorusuna Prof. Dr. Mehmet Tahir Oruç, “Tüp mide, yani sleeve gastrektomi ameliyatı, yemek yemeyi kısıtlayıcı bir ameliyattır. Ameliyat ile küçültülen mide hacmi yaklaşık midenin 3/4’ü kadardır. Birkaç litre alabilen eski mide, tüp biçimine getirilerek hacmi yaklaşık bir çay bardağı (100 ml) miktarlarına indirilmiş olur. Bu nedenle mide küçültme olarak da adlandırılır. Midenin üstteki kısmı olan fundusun büyük bir bölümü mutlaka çıkarılır. Midenin dolması halinde beyine giden nörohümoral mesaj, fundustan kaynaklanmaktadır ve tüp mide ameliyatında fundusun çıkarılması erken doymayı sağlayan unsurlardan biridir. Yeterli miktar mide fundusu bırakılması da, reflünün gelişmemesi açısından önemlidir” cevabını verdi.

Prof. Dr. Oruç, “Laparoskopik tüp mide ameliyatı ile ne kadar kilo verilebilir?” sorusu için “Bu sorunun cevabı, hastanın sahip olduğu fazla kilonun yarısı olarak belirlenmiştir. Yani, boyu 1.80 cm, kilosu 140 olan bir bireyin, ideal vücut ağırlığı 70 kilo ise, bu hastanın 70 kilo fazlası vardır. Tüp mide ameliyatından sonra yaklaşık 35-40 kilo kadar veya daha fazlasını verebilir” dedi.

“Tüp mide ameliyatı ve şeker hastalığı arasında ilişki var mıdır?” diye sorulan Prof. Dr. Mehmet Tahir Oruç, şöyle konuştu:

“Diyabetin, özellikle de insülin kullanan şeker hastalarının, tüm obezite tedavilerinden fayda gördüğü bilimsel bir gerçektir. Unutulmamalıdır ki, obezite cerrahisi şeker hastalığını tedavi etmez, sadece insülin ihtiyacını azaltır, kan şekeri yüksekliğinin kolay kontrolünü sağlar.”

AÇLIK SİNYALİ DAHA AZ GİDER

Hemen her hasta tarafından merak edilen sorunun “Tüp mide ameliyatından sonra mide büyür mü?” olduğuna dikkati çeken Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Tahir Oruç, ameliyat sonrasında 1 ve 2’nci yılda çekilen mide filmlerinde midenin bir miktar genişlediğinin belirlendiğini söyledi.

Tüp mide ameliyatının nasıl kilo verdirirdiğini anlatan Prof. Dr. Oruç, “Erken doyma ve açlık kontrolü, kısıtlayıcı bir ameliyat olan tüp mide ameliyatının en önemli kilo verdirme mekanizmasıdır. Tüp mide ameliyatından sonra, normalde mide fundusundan salgılanan ‘ghrelin’ isimli açlık hormonu, fundus ameliyatta alındığı için kandaki miktarı düşer ve böylelikle beyine açlık sinyali daha az gider. Böylece hasta daha az acıkır. Diğer bir mekanizma ise mide küçüldüğü için yenilen gıdaların daha hızlı bir şekilde ince bağırsaklara geçmesidir. Tüp mide ameliyatı sonrasında hastalar hemen kilo vermeye başlar” diye konuştu.

AMELİYAT SONRASI BESLENME

Ameliyattan sonra hastanede 3 gün kalındığını, 4’üncü gün taburcu edildiğini kaydeden Prof. Dr. Oruç, “Tüp mide ameliyatından sonra beslenme ve egzersiz nasıl olmalıdır?” sorusu için şunları söyledi:

“Doktorunuzun size reçete ettiği ilaçları kullanmanız ve dediği şekilde beslenmeniz gerekir. Mideniz eskisine göre oldukça küçülmüş olduğu için eski alışkanlıkları bırakmanız gerekir. Örneğin bir bardak suyu birden içmek size ciddi sıkıntı yaratabilir. Yeni mideniz üzerindeki dikiş hattının zarar görmemesi için midenizi yüksek basınçtan korumanız gerekir. Örneğin bir bardak su bir saat içinde tüketilmelidir. Et ve tavuk suyu çorbalarının sadece suyunu tüketebilirsiniz. Çok tuzlu olmayan ayran da bu süreçte size farklı bir tat olacaktır. İlk iki haftayı bu şekilde tamamlamaya çalışmalısınız. İkinci haftadan sonra çok ince kıyılmış et ve tavuk suyu çorbalarına çeşitli sebzeler ekleyerek tatlandırıp içebilirsiniz. Birinci ayın sonunda doktorunuz size uygun beslenme programı verecektir. Bu operasyonla sadece alınan gıdanın miktarı kısıtlanır; bu nedenle en büyük avantajı gıdaların emilimi aynı şekilde devam ettiği için hastanın dışarıdan vitamin ya da mineral takviyesi alması genellikle gerekmemektedir.”

KOMPLİKASYONLAR NELER?

“Tüp mide ameliyatından sonra hangi komplikasyonlar olabilir?” sorusunun akla gelebileceğini belirten Prof. Dr. Oruç, “En sık karşılaşılan komplikasyon, dikiş hattından sızıntı olmasıdır. Anastomoz kaçağı olarak değerlendirilen bu durum her 100 ameliyatın yaklaşık 2’sinde görülebilir, dikiş hattının kısmen açılmasına bağlıdır ve en sık olarak da midenin üst kısmında görülür. Ameliyattan birkaç gün sonra belirti verir. Benzer bir sıklıkta görülen diğer bir komplikasyon da, ameliyat alanında kanamadır. Genellikle, geride kalan midenin dikiş hattından kanama olduğu görülür. Geç dönemde görülebilen en önemli komplikasyonlardan biri de, midede darlık gelişmesidir. Yüzde 1 sıklıkta gelişen bu sorun endoskopik olarak genişletilme yapılması ile tedavi edilir. Tüp mide ameliyatından sonra hastaların bir kısmında, ilaç kullanımı gerektirecek kadar reflü yakınması olabilir. Ameliyat öncesi ciddi reflüsü olan hastalarda tüp mide ameliyatı yerine diğer obezite ameliyatları önerilmelidir” şeklinde konuştu.