29 Ekim Kadınları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan, “Fiilen bugün hem devlet katlarında hem de yaşamın özel alanlarında bir gericiliğin yerleştiği …
29 Ekim Kadınları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan, “Fiilen bugün hem devlet katlarında hem de yaşamın özel alanlarında bir gericiliğin yerleştiği tablo karşımızda. Laikliği yeniden inşa etmek kadınlara ve gençlere düşmekte. Bu konuda sorumluluğumuzu yerine getireceğiz” dedi.
Cumhuriyet Kadınları Derneği’nden (CKD) ayrılarak, Türkiye genelindeki 132 kadın tarafından 1 Eylül 2020’de, Dünya Barış Günü’nde kurulan 29 Ekim Kadınları Derneği Başkanı seçilen Sarıhan, derneğin çalışmalarını Cumhuriyet’e anlattı. 1990’lı yıllarda Çağdaş Hukukçular Derneği’nde genel başkanlık görevini yürüten Sarıhan, “Bu görevimin 7. yılında, 24 Ocak’taki Uğur Mumcu’nun ölüm yıldönümü etkinliklerinde, kadınlar olarak farklı bir etkinlik yapma düşüncesindeydik ve farklı demokratik kitle örgütlerinin kadın üyeleriyle şeriata karşı görkemli bir yürüyüş gerçekleştirdik. Bu eylemin ardından şunu gördük: Biz yürüyüşe gelen sayının ortalama 5 bin kişi olmasını düşünüyorduk. Ancak polis kayıtlarına göre 50 bin kadın yürüyüşe katıldı. Bu bize kadın örgütlenmesine yönelik bir gereksinim olduğunu gösterdi” dedi.
‘KARARLIYIZ’
29 Ekim’de demokratik kadın örgütleri temsilcileriyle buluşarak ortak mücadele eylem planı konusunda görüştüklerine de değinen Sarıhan, “Burada şu birlikteliğe vardık: Laiklik hepimiz için en temel değerdir. Laiklik ve demokrasi birbirini tamamlayan olgulardır. Her ikisi için mücadele etmekte kararlıyız. Fiilen bugün hem devlet katlarında hem de yaşamın özel alanlarında bir gericiliğin yerleştiği tablo karşımızdadır. Laikliği yeniden inşa etmek kadınlara ve gençlere düşmektedir. Bu konuda sorumluluğumuzu yerine getireceğiz” diye konuştu.
DERNEĞİN AMACINI ANLATI
29 Ekim Kadınları Derneği Başkanı Sarıhan, derneğin amacını şöyle anlattı: “Dünya ve ülkemiz kadın hareketinin ve cumhuriyet devrimlerinin kadının toplumsal yaşama eşit katılımı için açtığı yolu izleyerek, genelde insan hakları, özelde kadın haklarını savunmak, geliştirmek, toplumsal cinsiyet eşitliği bilinci yaratmak, demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin gereklerine uygun olarak, yasal planda ve yaşamın içinde sosyal ve siyasal alanda kadınların statüsünü yükseltmek, kadın ve çocukların her türlü şiddetten korunması için çalışmak.”