117 kişinin yaşamını yitirdiği İzmir depreminin birinci yılı

İzmir Seferihisar açıklarında 30 Ekim 2020’de 117 kişinin ölümü ile sonuçlanan depremin ardından bir yıl geçti. Yaklaşık 85 bin kişi evini kaybederken depremzedelerin sorunları hâlâ çözülemedi. Verilen sözlerin yerine getirilmemesinden ve yurttaşların arazilerinin ellerinden alınmasından dolayı mağduriyet arttı. Yüzlerce depremzede konteynerlerde yaşarken kredilerin yüksek ve kısa vadeli olmasından dolayı kredi çekemedi, yıkılan evlerini yapamadı. Devlet güvencesinde olan DASK ise yurttaşlara komik rakamlar ödedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in depremzedeler için Dünya Bankası’ndan kredi talebi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hâlâ onaylanmadı. Evlerinin metrekaresi düşürülen, eşyaları hırsızlar tarafından çalınan, kira ve eşya parası alamayan depremzedeler bir yıldır devlet tarafından yalnız bırakılmalarına isyan etti.

Deprem sonrası verilen sözlerin yerine getirilmediğini, bir yıldır depremzedelerin acıları ile baş başa kaldığını belirten İzmir Depremzedeler Dayanışma Derneği (İZDEDA) Başkanı Haydar Özkan şunları söyledi: “Devlet depremden iki hafta sonra bizleri unuttu. Sadece STK’lerin girişimleri, 117 tane depremde hayatlarını kaybeden kişilere ücretsiz konut yapılması oldu. Herkes konuşurken deprem siyaset üstü diyor. Ama bizim üzerimizden siyaset yapılıyor. Faizli vadeli kredi vereceklerini söylüyorlar. Bizler bu kredileri nasıl ödeyeceğiz. Elinizi vicdanınıza koyun. Hiç kimsenin cebinden beş kuruş para çıkmadan emsal artışa yüzde 50 olmalıydı. Evimizi ve normal yaşantımıza dönmek istiyoruz. Deprem zamanında yanımıza geldiler, ağladılar, sarıldılar gittiler. Sonra biz yalnız kaldık. Kızılay, ‘Yemek dağıttık’, devlet ‘çadır kurdum’ diyor. Tabii kuracak, zaten onların asli görevi. Bizlere sosyal devlet değil sosyal vatandaş destek oldu. Hâlâ 300’e yakın konteynerlerde yaşayan depremzedelerimiz var.”

‘PARA İLE GERİ ALACAĞIZ’

Evi yıkılan ve proje alanında hak sahibi olan depremzede Taner Duman da “Maalesef bir yıl oldu bir arpa boyu yol alamadık. Yedi proje alanında 1819 hak sahibiyiz. Elimizde binaların bize ait olduğu, kaç metrekare olacağı, kaçıncı katta bulunacağına dair bir belge yok. Tapularımızı dahi SMS ile Hazine’ye geçirdiler. Hak sahipliği için başvuru yapan depremzedelere iki yıl ertelemeli 20 yıl faizsiz kredi verileceği belirterek boş bir senet imzalatıldı ama borcumuzu bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.

Duman, “Bazı kişiler ‘Devlet size bedava ev yapıyor’ diyor. Kesinlikle devlet bir kuruş hibe etmiyor. Yapacağı evin parasını bizden alacak. Kendi evimizi para ile devletten alacağız. Bir kuruş hibesi yok” dedi. Yıkılan binalarda birden fazla evi olduğunu söyleyen Mustafa Ülkü de “Ailemin birden fazla aynı yerde dairesi olduğu için proje alanlarında bize yer vermiyorlar. Ayrıca, tapular verildikten sonra devlet bize dava açmamamız için muvafakatname imzalatacakmış. Tapuları Hazine üzerine aldıkları için dava da açamıyoruz. Kaderimiz kura ile belirlenecek” dedi.